Anlık Bildirim
Sıradaki Video

Asus ZenFone 3 inceleme videosu "Tüm detaylar, merak edilenler"

Asus'un uzun süredir merakla beklenen yeni nesil akıllı telefonu ZenFone 3 nihayet ülkemize geldi. Bu videomuzda telefonu masaya yatırıyor, artı ve eksileriyle tüm detaylarını inceliyoruz.
Düşünüyorum da sanki uzun zamandır hayatımızdaymış gibi geliyor ancak Asus'un ZenFone macerası bundan sadece iki yıl önce başladı. İlk çıkan modeller artı ve eksileriyle ülkemizde önemli başarı elde ederken, ZenFone 2 ise sanki Hollywood yapımı bir devam filmi gibiydi zira öncülü kadar başarılı olamadı. Ve şimdiyse karşımızda gecikmeli olarak gelen ZenFone 3 var. Gerek tasarım gerekse de donanım ve segment olarak Asus için yeni bir dönemin başlangıcını temsil ediyor. Biz de bu videomuzda, ZE552KL kodlu ZenFone 3 modelinin detaylı incelemesini yapıyor, telefonun derinlerine iniyoruz.


5.5-inç boyutunda ve Full HD çözünürlüğünde Super IPS Plus ekranla gelen ZenFone 3, Qualcomm'un Snapdragon 625 işlemcisini kullanıyor. 4GB RAM ve 64GB depolama kapasitesi ile gelen, aynı zamanda microSD kart kullanımına olanak tanıyan telefonun ana kamerası 16MP, ön kamerası ise 8MP çözünürlüğünde. Ülkemizde kullanıcıların önemsediği detaylardan biri olarak FM Radyosu da bulunan ZenFone 3, Android 6.0.1 üzerinde Asus'un kendi arayüzü olan ZenUI'ın 3.0 versiyonunu kullanıyor ve 3000mAh kapasiteli pilden güç alıyor.
ZenFone ailesinin 3 jenerasyonu da yanyana. 


Asus ZenFone 3'ün kutu içeriğinden Cihazın kendisine ek olarak, 5 voltta 2 amper sağlayan şarj adaptörü, şarj ve dosya aktarımı için bir ucu Tip A, diğer ucu ise Tip C profilli kablo, farklı padlerle gelen kulakiçi kulaklık, çift SIM veya bir SIM ve bir microSD kart kullanabildiğimiz slotu çıkarmak için gerekli iğne, dökümanlar ve garanti belgesi çıkıyor. Hazır kutu içeriğinden bahsetmişken, kulaklığa göz atmakta fayda var arkadaşlar. ZenFone 3'ün kulaklığı son dönemde denediğim en başarılı kutu içi kulaklıklardan. Hem telefonla hem de bilgisayarda yaptığım denemelerde gerek ses seviyesini gerekse de bass performansını oldukça beğendim. Bu telefonu alacak herhangi bir kullanıcı, eğer audiophile değilse özel bir kulaklığa ihtiyaç duymayacaktır zira kulaklık üzerinden yaptığımız telefon görüşmeleri de müzik ve video deneyimi de kadar başarılı.


ZenFone 3, Asus adına bir kilometretaşı çünkü iki jenerasyon devam eden kemikleşmiş ZenFone çizgilerini yıkan bir telefon duruyor karşımızda. Önceki nesil ZenFone modellerinin belki de en zayıf halkasıydı tasarımları çünkü rakiplerine kıyasla hem kaba hem de nispete kullanımı zorlaştıran çizgileri vardı telefonların. Ancak görünüşe bakılırsa Asus gelen eleştirileri büyük oranda dikkate almış ve ortaya bambaşka bir telefon çıkarmış.


ZenFone 3'ün göze hoş gelen tasarımında kullanılan materyal ve birleştirme yönteminin etkisi büyük. Telefonun hem ön hem de arka kısmında kenarlardan 2.5 boyutlu kavis yapan cam kullanılıyor. Üstelik camların dayanımını arttırmak adına her iki taraf da Gorilla Glass ile korunmuş durumda. Bu sayede örneğin cebinizdeki bozuk para veya anahtara ya da koyduğunuz masa yüzeyine karşı daha yüksek mukavemet gösterebiliyor yani kısacası çizilmesi zorlaştırılmaz.


Endüstride sandviç tasarım olarak yorumladığımız anlayışın izinden giden telefonda, ön ve arkadaki camın arasına taşıyıcı iskelet olarak metal çerçeve giriyor. Samsung ve Apple'ın ağırlıklı olarak kullandığı 6000 ve 7000 sınıfı alüminyuma karşı çerçevenin materyal formunu mevcut bilgiler çerçevesinde keşfedememiş olsam da buradaki işçiliğin üst düzey olduğunu söylemem gerekiyor. Çerçevenin kendi kalınlığı 6.16mm ama dikkatinizi çekerim telefonun değil ön ve arkadaki camların arasına giren çerçevenin kendi orjinal kalınlığı bu yoksa telefonun kendi kalınlığı biraz daha fazla. Elmas kesimi CNC tezgahında 40 derece ile yapılan telefonda, çerçeve 0.18mm'lik bir eğime sahip. Bu ne işe yarıyor derseniz eğer, parmağınızı ekran üzerinden kenaralara doğru kaydırdıkça engelsiz bir geçiş yaşıyorsunuz dolayısıyla hem tutuşu hem de kullanması daha konforlu bir deneyim yaşıyorsunuz.

Telefonun ön kısmı büyük oranda ekrandan oluşuyor. Merak edenler için ekran / kasa oranınıun %77 seviyelerinde olduğunu söylemem gerekiyor. Ekranın kenar çerçeveleri ise yaklaşık 2.1mm. Bana soracak olursanız eğer, modern tasarım dilleriyle kıyasladığımda, kenar çerçeve kalınlıkları bir miktar yüksek, belki biraz daha traşlanabilirdi diye düşünüyorum. Selefiyle kıyasladığımızda Asus logosunun ön kısımdan çıkartılması ve alttaki kapasitif buton + boşluk şeklindeki tasarım tercihinin rafa kaldırılması telefonu çok daha havalı göstermeye yetmiş.


Tüm bunlara rağmen Asus'un iki yıldır hatasından ders almadığı bir husus söz konusu. Cihazın üzerindeki kapasitif butonların yine arka aydınlatması yok. Evet bir süre kullandıktan sonra tuş dizilimini ezbere kullanmak pekala mümkün ama şirket mühendislerinin endüstrinin çoğunluğunun aksine bu konuda ısrarcı olmasını anlamak pek mümkün değil, bana kalırsa mutlaka ışıklı olmalıydı.

ZenFone 3'ün arka bölümü oldukça görkemli görünüyor. Aslında tasarım dili, en azından ana hatları itibariyle Samsung ekolünü de akıllara getirmiyor değil. Kamera kompartımanını kapattığımız zaman örneğin Galaxy A7 benzetmek pekala mümkün. Ancak Asus'un buradaki farklarından biri, telefon yüzeyinin dairesel formda sanki sürekli hareket ediyormuş hissi veren değişik bir dokuya sahip olması. Bu aslında Asus'un daha ilk ZenFone modelinden bu yana adeta imzası niteliği taşıyan bir tasarım tercihi oldu gibi.


Telefonun arka kısmındaki en rahatsız edici bölüm, kameranın dışa çıkıntı yapıyor olması. Endişeye gerek yok çünkü kamerada lens koruması için sapphire kullanıldığından çizilmesi pek kolay değil. Tasarımı nispete bozan, ve telefona düz bir yüzeyde dengesizlik kazandıran bir detay ancak kamera mimarisindeki güçlü donanım tercihleri ilk etapta göze hoş gelmeyen bu detayı görmezden gelmemize vesile olabilir sanki, daha fazla detayı kamera bölümünde anlatıcam zaten.

Kameraya eşlik eden detaylara baktığımızda ikinci nesil lazer otofokus sensörü, daha iyi beyaz dengesi için RGB renk doğrulama sensörü ve çift ton flaş gibi unsurları görüyoruz. Kameranın alt kısmında ise parmakizi okuyucusu bulunuyor. Asus'un iddia ettiği gibi 0.2 saniyede mi tanıyor bunu ölçümlemesi zor olsa da çok hızlı çalıştığını söylemem gerekiyor. 360 derece algılama kabiliyeti bulunan sensör, 5 farklı parmakizini tanımlayabildiği gibi bu kulvardaki kimi rakiplere göre nemli, ıslağa yakın durumda bile parmakizi analizinde bile problem yaşamıyor. Tüm bunların ZenFone 3'ün arka bölümü ne yazık ki parmakizi tutuyor ve eğer kılıf kullanmıyorsanız rahatsız edebiliyor. Ayrıca kaygan bir profil sergiliyor ve eğimli yüzeylerde örneğin koltuk gibi düşme eğilimi gösterebiliyor, kullanırken dikkat etmek gerek.
Telefonun üst kısmında 3.5mm kulaklık konnektörü ve mikrofon, en altta ise USB 2.0 hızında çalışan USB Tip-C konnektörü ile birlikte mikrofon ve hoparlörü görmekteyiz. Merak edenler için telefonun hoparlör başarımı fena sayılmaz. Ses temiz, bass ve tizler de belirgin ancak malesef hoparlörlün çıkış gücü zayıf dolayısıyla örneğin müzik dinlerken, belki çok sessiz bir ortamda sizi tatmin eder, diğer türlü hoparlör malesef biraz zayıf.

Hoş belki de son dakika bunu fark eden Asus mühendisleri bir Outdoor yani açık hava modu eklemişler ancak o modda ses arttırırılırken bu defa kaliteden taviz veriliyor üstelik ulaşılan ses çıkış gücü de sizi tatmin etmeye yetmiyor. İşin aslını soracak olursanız teknik seviyede bence bu telefonun en zayıf halkası hoparlör başarımı. Unutmadan geçmeyelim hoparlörü besleyen ses mimarisini, 24-bit/192kHz gelişmiş ses donanımı taşıyor arkadaşlar.


ZenFone 3, 5.5-inçlik ekranıyla küçük bir telefon değil. Ancak kendi adıma kullandığım süre boyunca keyif aldığımı söylemem gerek. 7.7mm kalınlık ve 155 gram ağırlığı ile mobilite seviyesi iyi bir düzeyde olan telefonun tutuş ergonomisini de beğendim. Yazılım seviyesinde destekleyici bazı özelleştirmeler olsa bile tek elle kullanmak ne yazık ki pek kolay değil. Evet birkaç adımda telefonu avuç içerisinde bir miktar aşağı kaydırarak işlemlerinizi yapabiliyorsunuz belki ancak bunun istediğim oranda pratiklik sağlamadığını da ifade etmem gerekiyor. Özetliycek olursam eğer, ZenFone 3'ün Zevahirini yani dış görüntüsünü beğendim. Mükemmel mi derseniz hayır ancak dünya için küçük, Asus için büyük bir gelişimin ortada olduğu da gerçek. Şahsen günlük telefon olarak bu cihazı kullanmak, tercih edilen tasarım dili seviyesinde kullanıcısını üzmeyecektir.

Asus ZenFone 3'de de geleneği bozmuyor ve donanım tarafına ilk olarak ekranla başlıyoruz. 1920 x 1080 piksel çözünürlük desteği sunan ekran, oldukça iyi bir deneyim vaad ediyor. Super IPS Plus panelin bir avantajı olarak ekranın görüş açıları başarılı dolayısıyla örneğin uzandığınız yerden birşey izlemek istediğinizde, telefonun ekranında açınıza bağlı sizi üzecek bir kayıp yaşamıyorsunuz. Telefonun renk üretim kabiliyetini de beğendim. Farklı kullanım senaryolarında fabrika çıkışı renk kalibrasyonunu beğenmeyenler, Asus'a özgü Splendi uygulaması üzerinden kendi arzuladıkları renk sıcaklığıın ayarlayabilir veya mavi ışık filtresini aktif edebilirler.
İnternet haberleri okumadna film izlemeye ve oyunlara kadar yaptığım onlarca farklı denemenin sonucunda ekrandan keyif aldığıma vardım. Yalnız parlaklık seviyesi normal koşullarda fazlasıyla yeterli ancak güneşin kendisini hissettirdiği bir havada, öğle vakti dışardayken parlaklığın bir miktar yetersiz kalacağını hissedebilirsiniz. Bence ekranın tek kusuru bu. Atlamadan geçmek istemem, Asus mühendisleri özellikle ZenFone 2'de beni üzen ekran sürücülerine de bu defa fazlasıyla kafa yormuş zira ekranın en yüksek ve en düşük parlaklık seviyesinde telefonun pil yönetim sistemi üzerinde yarattığı stres olması gerekene yakın bir değişkenlik göstererek iyi bir iş yapıyor.

Donanım konusunda ziyaretine gittiğimiz ikinci başlık işlemci oluyor. Teknik olarak Asus ZenFone 3, Qualcomm'un Snapdragon 625 platformunu kullanan ilk telefon fakat gelin görün ki, Asus'un tedarik ağındaki sıkıntılar ve iyi bir mühendislik kadar doğru zamanlamanın önemini tam olarak kavrayamamasının bir sonucu olarak ZenFone 3, aynı platformu kullanan kimi rakiplerinden daha sonra piyasaya çıktı. Yalnız burada alıngalık yapmamız gerekiyor çünkü bu ülkemize özgü bir durum değil, Asus'un genel stratejisinin bir handikapı.


Gelelim işlemcimize. Aslında Snapdragon 625'in en büyük artısı, 14nm üretim geometrisiyle hazırlanmış olması, bu açıdan Qualcomm adına da bir ilki temsil ediyor. Zeki Qualcomm yöneticileri, üst segmenti şansa bırakmamak adına yeni üretim sürecini önce orta sınıfta denedi ve başarılı olunca 800 serisini de bekletmeden güncellenmiş üretim bantlarına dahil etti.

Snapdragon 625'in tepe frekansı 2GHz'e ulaşabiliyor. Dolayısıyla Snapdragon 617 gibi türevlerine karşı işlemcinin en yüksek performans profilindeki sonuçları daha iyi, ayrıca 14nm üretim sürecinin sağladığı verimliliğe bağlı olarak en yüksek frekansını daha uzun süre koruyabiliyor ki burada %30'un üzerinde bir watt başına performans artışını öngörebiliriz. GPU tarafında ise Adreno 506 bizleri karşılıyor, çok güçlü mü hayır, ancak denediğim bütün oyunların altından başarıyla kalkmasını bildi. Burada işlemcinin kısmını daha iyi optimize olmasının etkisi büyük. Platformun kontrolcüsü DDR4 desteğine sahip olmadğı için yine DDR3 bellekler ve telefonun sınıfı gereği UFS yerine eMMC türü depolama birimleri kullanılırken, genel olarak telefonun performanstan taviz vermiyor. Videonun sonlarına doğru fiyatına göre performansını ayrıca sorgulicaz ancak bu telefonu alan bir kullanıcı işlemciye bağlı yavaşlık endişesi yaşamaz.


Peki sistemin yük altındaki kararlığı nedir derseniz eğer, termal kamerayla çıkardığım ısı haritası gösteriyor ki, Asus ZenFone 3 son dönemde kullandığımız gerçekten en verimli cihazlardan bir tanesi, stres altındayken, yani donanım kaynaklarının sömürüldüğü durumlarda dahi ısınma sorunu yaşamayacak çok bir termal profile sahip.

ZenFone 3 ailesinde Asus'un belki de en çok altını çizdiği konu kamera. Açıkçası hem donanım hem de yazılım seviyesinde ciddi bir yatırımın olduğu ortada. Kamerada Sony'nin IMX298 sensörü kullanılıyor. Biz aynı sensörü Xiaomi Mi5 ve OnePlus 3 serisinden de biliyoruz. 6 parçalı largan lens sistemine ve f/2.0 diyaframa sahip olan kamera, yardımcı sensörler sayesinde 0.03 saniyede lazer ofofokus, aynı sürede faz algılamalı netleme ve devam eden netleme yapabiliyor. Tüm bu özellikler dışında benim en fazla dikkatimi çeken unsur, 4 açılı optik görüntü sabitleme özelliği oldu. Buna ek olarak 3 açılı elektronik sabitleme sistemi de telefonun kamera mimarisinin önemli ayaklarından bir tanesi. Bu sayede gerek fotoğraf gerekse de videolar için hem sabitleme, hem de uzun pozlamada kullanım kolaylığı ve çeşitli avantajlar sağlanmış oluyor. Gerçek dünya koşullarına en uygun deneyimi sunmak için RGB renk doğrulama sensörü ve gerçek zamanlı HDR kaydı da yine önemsediğim özellikler arasında.


Yazılım tarafında ise Zenuı 3.0 arayüzünün kamera bölümü tam bir derya. Bence biraz daha sadeleştirilebilir ancak meraklısı için pek çok farklı çekim modu ve profesyonel kayıt almak isteyenler için ayarlara elle müdahele imkanı tanıyan gelişmiş manuel mod yerini koruyor. Görüntü kalitesi ise bence şaşırtıcı derecede iyi. Gerek fotoğraf gerekse de video kaydında bu telefonla yaptığım denemelerden memnun kaldığımı söyleyebilirim. Eksikleri var, özellikle ışığın kaybolmaya başladığı anlarda, kameranın verdiği taviz benim beklentimin biraz üzerinde ancak kameradaki düşük ışık modu seçildiğinde, nispeten daha iyi bir noktaya taşıyabiliyorsunuz deneyimi. Bence daha iyi olabilecek asıl nokta, kayıt tuşuna bastıktan sonra çektiğini görüntünün oluşması ve ona ulaşıp ekrana getiriş sürecinin biraz zaman alması, Asus belki Android 7.0 güncellemesinde bu konuya daha fazla önem verir ancak günün sonunda ZenFone 3'ün kamerası fotoğraf kalitesi, videolardaki ses ve görüntü kalitesiyle beğenimi kazanmayı başardı.

Ön kamera da benzer şekilde özçekim tutkunlarını üzmez. Video tarafında Full HD video kaydı da sunulmuş, Snapchat sevdalılarını yarı yolda bırakmayacak bir başarım sergiliyor. Üstelik 85 derece görüş açısıyla, çok katılımcılı özçekim denemelerinde de işe yarayacaktır. Kısacası ZenFone 3 kamera performansında başarılı sonuçlara imza atıyor.


Gelelim işletim sistemi ve arayüz kısmına. Özellikle yazılım kısmına ayrıca önem veriyorum çünkü ZenFone ailesi, büyük güncellemeler konusunda kullanıcılarını malesef üzen bazı sıkıntılar yaşattı. Burada özellike önceki telefonlarda Intel işlemcilerin tercih edilmesinin de etkisi büyüktü. ZenFone 3 ailesi Android 6.0.1 üzerinde ZenUI 3.0 ile geliyor. Öncelikle şunu itiraf etmem gerekiyor, bu derece derinlemesine özelleştirmeler içermesine, gereksiz pek çok uygulamanın önyüklü olarak gelmesine karşın arayüz hızlı çalışıyor. Bunda özellikle donanımsal geliştirmelerin ve yazılımsal optimizasyon tarafındaki adımların katkısı büyük.

Daha önce ZenFone kullandıysanız büyük oranda tanıdık gelecektir diye düşünüyorum. Aşağıdan yukarı kaydırma veya uzun basarak ulaştığımız renkli ana ekran ayarları kısmında telefonun genel görünümüne ait değişiklikler yapabiliyoruz. Asus aynı zamanda tema desteğine en fazla inanan ve bu konuda yatırım yapan firmalardan, dolayısıyla arzu ederseniz farklı temalarla telefonu özelleştirmek mümkün. Benim arayüzde en fazla hoşuma giden detaylar ise, eğer aktif ederseniz pratik kullanım sağlayabilecek ince ayarlar oldu. Örneğin home butonuna tıklayarak tek elle kullanım moduna gitme, çoklu uygulama butonuna uzun basarak ekran görüntüsü yakalama, çift tıklamayla uyutup uyandırma ve parmakizi okuyucusu üzerinden kamerayı yönetme gibi detaylar gerçekten kullanışlı.


Uygulama çekmecisini dilediğiniz şekild özelleştirebildiğiniz telefonda, ekranı yukarıdan aşağı kaydırarak arayüzün sahip olduğu evrensel arama ekranına ulaşabiliyorsunuz. Burası bir nevi IOS'un benzer karakteristikte özelliği gibi çalışıyor. Sayfalar arasında geçiş, internet tarayıcısının performansı ve sekmeden sekmeye geçiş veya çoklu uygulama ekranında bir uygulamadan diğerine zıplama gibi konularda ZenFone 3 oldukça tepkisel çalışıyor. Telefonun sahip olduğu klavye benim hoşuma gidiyor gitmesine karşın, bence biraz daha hafifletilmesi ve daha sezgisel bir hale getirilmeis gerek diye düşünüyorum.

Arayüzde telefonu daha iyi yönetmemizi sağlayacak çeşitli uygulamalarda var. Örneğin AudioWizard ile çalıştırdığımız uygulamaya yönelik ses optimizasyonları yapabilirken, Mobile Manager uygulamasında veri kullanımında bellek temizlemeye, ve gelişmiş güç tasarruf seçeneklerine kadar pek çok ayara ulaşmak mümkün kılınmış. Bazı telefonlarda gördüğümüz kulaklıksız radyo çalıştırma özelliği ZenFone 3'de olmasa da, kulaklıkla çalıştırdıktan sonra arzu ederseniz sesi hoparlör üzerinden dışarı verebiliyorsunuz. Hemen her ebeveyn'in görmek istediği çocuk modu da telefonda bulunuyor, arzu ederseniz çocuğunuz için güvenlik bir sanal ortam oluşturup, sadece izin verdiğiniz uygulamaları kullanmasını sağlayabiliyorsunuz. Aslına bakarsanız anlatılacak çok fazla yazılım özelliği var fakat kalanının keşfetmeyi size bırakmak istiyorum. ZenFone 3 yazılım seviyesinde genel olarak iyi, ancak bana kalırsa bu kadar çok ayar ve uygulamanın kurulu gelmesi yerine çıkartılması ve indirme tercihinin kullanıcıya bırakılmaması gerekiyor. Bu sayede hem arayüz hafifler hem de telefonun depolama biriminde kullanıcıya daha fazla yer açılmış olur.


Son olarak oyuncuları ilgilendiren yeni özellikten yani GameGenie'den bahsetmek istiyorum. Android dünyasının yeni akımlarından biri olan oyun içi gelişmiş özellik anlayışı Asus'un da benimsediği bir konu oldu. Yeni arayüz çerçevesinde oyun oynarken YouTube veya Twitch^'de canlı yayınlayabilir veya oyun esnasında internette ipuçları arayabilirsiniz. Henüz Samsung'un arayüzü kadar güçlü olmasa da zamanla gelişeceğini düşünüyorum.

Gelelim diğer detaylara. Telefonun çekim kabiliyeti ve sesli görüşme kalitesi güzel, yalnız bu fiyat aralığında telefonların artık en az Kategori 6 sınıfı modemle gelmes gerektiğini düşünüyorum zira bugün ülkemizde 1000TL seviyesinde Cat7 modemli telefon örneği de bulunurken. Kaldı ki Asus anavatanında ve bazı diğer ülkelerde zaten Cat6 sınıfı modemli ZenFone 3'ü satıyor. Telefonun GPS başarımı da akranları seviyesinde, onu farklı kılan bir hızı ya da geride bırakan bir sorunu yok. Isı haritasın göstermiştim zaten verimli çip, iyi yönetilen ekran ve büyük kasa sayesinde ısınma sorunu yaşamayan bir telefon olmuş.
Kamera Örneği 

Peki pil performansı nasıl ? Açıkçası 3000mAh kapasiteli piliyle ZenFone 3, beklentimin üzerinde bir başarım gösterdi. Yaptığım video testinde, WiFi'dan internete bağlı, ekran parlaklığı en yüksek seviyedeki testimde telefon 10 saat çalışmayı başardı ki bu gerçektne iyi bir değer. Karma kullanımda ise telefon rahatlıkla bir günü çıkartabiliyor dolayısıyla pil konusunda kullanıcısını üzmüyor Asus ZenFone 3.

Gelelim sonuç kısmına, Asus ZenFone 3'ün ülkemiz fiyatı 1799TL. Durumu iki açıdan değerlendirmek gerekiyor, ülkemize resmi yollarla gelen ürünler ve açık pazar ürünleri. İlk kriterde benzer fiyat diliminde Samsung Galaxy A7 2016, Sony Xperia X ve HTC A9 ile rakip görünüyor. Daha fazla RAM, daha yüksek depolama kapasitesi ve daha gelişmiş kamera özellikleriyle ön plana çıktığını görüyoruz. Sony biraz daha iyi işlemcisi, HTC'nin ses yetenekleri, Samsung ise biraz daha iyi pil performansıyla öne çıkıyor.
Açık pazarda ise daha düşük fiyat seviyesinde Xiaomi Mi5, veya benzer fiyat seviyesinde LG G5 gibi cihazları bulmak mümkün. Tüm bu gerçekler çerçevesinde bence ZenFone 3 biraz daha uygun bir fiyatla gelebilmeliydi, örneğin 1499TL gibi diye düşünüyorum. Her halukarda ZenFone 3 kesinlikle iyi bir telefon ve alan pişman olmaz ancak diğer taraftan Asus'un önceki modellerde yaşanan bazı sıkıntıları da kullanıcılarına unutturması gerek diye düşünüyorum. Evet arkadaşlar ben Erdi Özüağ, bu videomuzda Asus ZenFone 3'ü incelemiş olduk. Bir sonraki videoda görüşene kadar şimdilik hoşçakalın ve kendinize çok iyi bakın. 
Güncelleme: Videoda verdiğimiz fiyat bilgisi, ZenFone 3'ün 3GB RAM ve 64GB depolama kapasitesine sahip versiyonu için Test örneğimiz 4GB RAM ve 64GB depolama kapasitesiyle geliyor, dolayısıyla fiyatı ilk etapta biraz daha yüksek olacaktır.  
Yeni Haber
şimdi
Geri Bildirim