Anlık Bildirim
Sıradaki Video

Fluo X inceleme videosu "Kamerasıyla şaşırtan Fiyat / Performans telefonu"

Bu videomuzda Türkiye piyasasına sessiz sedasız giriş yapan Fluo'nun şık ve alüminyum amiral gemisi Fluo X'in tasarımı ve performansını ele alıyoruz şaşırtan kamera performansını sizlerle paylaşıyoruz
 
Fluo’yu ilk defa duymuş olabilirsiniz, Yunanistan tabanlı marka Türkiye piyasasına sessiz sedasız giriş yapmış olsa da amiral gemisi Fluo X dikkat çekici, rekabet gücü yerinde bir akıllı telefon.
Kutunun içerisinden arkası ve önü jelatinli halde çıkıyor, arka jelatini fark etmiyorsunuz bile, ön jelatin için aynısını geçerli değil, ürünün kutudan böyle çıkması ufak bir masraf ve zahmetten kurtarıyor açıkçası. Şarj ve veri aktarım kablosuyla 2amper gücündeki hızlı şarj adaptörünü görüyoruz, telefonun 2000mah bataryasını 1.30 saatte şarj ediyor, iyi bir değer ancak batarya kapasitesini düşünürsek eğer daha hızlı olmalıydı.
Kutudan tasarımına aşina olduğumuz bir de kulaklık çıkıyor, denemelerim sonucu giriş-orta seviyede bir performansı var, üzerindeki mikrofon da telefon görüşmeleri için yeterli. Bir kılıf da kutuya dahil edilmiş, pencereli kılıfın kapağı sağlam kapanıyor,, malzemesi ortalama düzeyde, genel itibarıyla şık duruyor. Kullanım kılavuzu ve garanti belgesiyle kutu içeriği bu kadar. Genel anlamda kutu içeriğinin zenginleştirildiğini söyleyebilirim.
Siyah ve beyaz renk seçeneğiyle geliyor ürün, elimizdeki Fluo X’e beyaz renkli bir gövde ve altın renkli çerçeveler hakim.
Kutusundan çıkarır çıkarmaz dikkatimi çeken ilk şey hafifliği oldu, bataryası takılmamış telefon misali bir hissiyat veriyor 119 gram ağırlığındaki telefon. 6.65mm inceliğiyle de akıllı telefon dünyasının en ince ilk 10 telefonu arasında olduğunu belirtelim.
Cam ve metalin şık bir harmonisiyle karşı karşıyayız, kenarlarda altın renkli alüminyum, arka ve ön yüzde ise Asahi Dragontail üretimi 2.5D temperli cam bulunuyor. Ekran kasa oranı %67 civarında olsa da, alt ve üstteki boşluklar biraz bol tutulsa da kavraması kolay, ekrana hakim olabiliyorsunuz nispeten.
Elde tutuş hissiyatı ise gayet iyi, segmentinin üzerinde bir malzeme seçimi ve işçilikle üretildiğini söyleyebilirim gözlemlerim doğrultusunda. Yalnız telefonun zaten hafif yapısı bir de pürüzsüz olunca elinizden kayıp gitmesi olası. Temperli cam yüzeylerini de farkında olmadan test etmiş oldum, metal bir kalemle telefonu aynı cepte gezdirmişim, gördüğünüz üzere herhangi bir çizik oluşmamış.
Sağ tarafta güç butonu, aktif çalışan çift sim veya bir sim card bir sd kart takabileceğiniz yuva, sol tarafta da ses ayarı butonları konumlandırılmış, alüminyum tuşların basması biraz fazla kolay, telefonu cebime atarken kilit butonuna bastığım oldu.
Üst tarafta kumandalı aygıtları kontrol edebileceğiniz infrared var, yüklü gelen zaza remote uygulamasıyla kontrol edilebiliyor, mesela ben ledlerimin kumandasını yazılıma tanıtarak ledlerimi kontrol ediyorum, infrared çok daha pahalı telefonlardan çıkarılırken bu segmentte infraredi görmek sevindirdi açıkçası.
Alt tarafta ise USB 2.0 hızındaki Micro USB ve kulaklık jakını görüyoruz, uygun fiyatlı telefonların aksine jack’ın aşağıda olması telefonundan bol bol müzik dinleyen, telefonu cebinden çıkartıp duran biri olarak hoşuma gitti.
Ekranın hemen altında tepkiselliği iyi kapasitif tuşlar, üst tarafta ise ahize, özçekim kamerası ve yakınlık sensörü var. Kapasitif tuşlar belirgin olsalar da aydınlatmaları için zorlayıp bakmak gerekiyor, zira aydınlatması çok kısık.
Asahi Dragontail 2.5D temperli camla korunan 5 inç 1280x720 IPS LCD bir ekrana bakıyoruz. 293PPI piksel yoğunluğuna sahip ekran gayet net görünüyor, donanımlar ve ekran boyutu çerçevesinde bu çözünürlük, 720P ideal bir seçim.
Renk üretimi konusunda herhangi bir problemi yok, IPS LCD ekranda doğru renkleri alabiliyorsunuz, izleme deneyimi doyurucu diyebilirim rahatlıkla, 720p ekranda Full HD içerik belki çok mantıklı değil ama belgesel, anime, dizi-film izlemek için kullandım telefonu bir süre, gözüme çarpan tek şey siyah tonların biraz griye kaçması ve daha derin olabilecekleri oldu. Wi-Fi kapalı halde %50 ekran ışığı %80 ses ise 6-7 saat arası 1080p içerik tüketebildim, bunu da not edelim.
Bakış açıları tarafında da günlük kullanım senaryolarında rahatsız edici bir şey yok, elinizde direkt bakarken veya masaya bırakıp bir şeyler izlerken. Ekstrem açılarda, yani gün içerisinde karşılaşmayacağınız türden açılarda ufak tefek değişimler sezebiliyorsunuz ancak yine de bir üst segment bazı telefonlardan genel paket olarak daha iyi olduğunu söyleyebilirim özetle, etrafındaki siyah çerçeve de bu segmentte görmeye alıştığımız bir şey oldu artık.
Ekranın maksimum ışığı yeterli sınırında, güneş altındaki kullanımlarda maksimum ekran ışığı açmak gerekiyor, en düşük ayar da gece kullanım için ideal, zira bazı ekranlar yapıları itibarıyla belirli bir ışık seviyesinin altına inemiyorlar, bunu belirtmek gerek.
Ekrana güç veren donanımlar tarafında Mediatek’in 64-bit 28nm mimari ve 4 çekirdekli Cortex A53 tabanlı 1.3GHz hızında MT6735’i, grafik tarafında ise çift çekirdekli Mali T720’i var. Artık Android 6.0’a geçilirken Android’in 5.1 Lollipop sürümüyle gelen telefonun arayüzünde herhangi bir özelleştirme yok, en sade haliyle geliyor, bu sayede hafif arayüzle beraber telefon sürekli akıcı kalmayı başarıyor.
 Umarız 6.0 güncellemesi gelir, testlerime başladığımdan bu yana birkaç ara güncelleme geldi gerçi. Segmenti Snapdragon 410’dan daha performanslı olan MT6735’in performans testi sonuçlarını kendi telefonunuzla karşılaştırabilirsiniz.
 Orta çaplı oyunlarda akıcı sonuçlar elde ettiğimi söyleyebilirim, MT6735 ve Mali T720’i bu tarafta yeterli geliyor. Real Racing 3 ve Modern Combat gibi ağır grafikli oyunlarda ise oynanabilir bir sonuç veriyor bu ikili, segmentinden de beklenebileceği üzere, bu oyunlarda bu segmentte uçan kaçan bir performans beklentisine girmemek gerek zaten.
Günlük kullanımda tamamen serin kalan telefon ağır grafikli oyunlarda sadece biraz ılıyor, MT6735’in yapısı ve hızı gereği cihaz ısınmıyor demek yanlış olmaz, haliyle ısıya bağlı hız düşüşü söz konusu değil.
İnternette sörf deneyiminde de herhangi bir pürüz yok, ağır içerikli sitelerde dahi akıcılığını sürdürebiliyor, elbette bunda 2GB LPDDR3 RAM’in yanında çekirdek yazılımın da payı var, çoklu görev ekranında geçiş yaparken çoğu zaman tekrar yüklemeye gerek kalmadan kaldığınız yerden devam edebiliyorsunuz, çoklu görev menüsünde teker teker değil de tüm uygulamaları kapatabileceğimiz bir butona yer verilebilirmiş.
16GB depolamayla gelen Fluo X’in belleği arttırılabiliyor, ek olarak taktığınız bellek üzerine uygulama kurabiliyorsunuz.
Kameraları Fluo X’in en güçlü kozunu oluşturuyor, arka tarafta Samsung üretimi flaşlı 5 fazlı 16MP f2.2 sensör ve ön tarafta yine Samsung üretimi 8MP özçekim kamerası bulunuyor. Arka kamera 1080P 30 kare/saniye, ön kamera 720P 30 kare/saniye video çekebiliyor. Segmenti ürünlere baktığımızda aslında böyle bir ikiliye ancak eskiyip ucuzlayan amiral gemilerinde rastlıyoruz, yeni nesil rakiplerinde 13mp arka ve 5mp ön ikilisini görüyoruz genellikle.
Stok kamera arayüzüyle direkt değil de menüsünden ISO ayarı yapılabilen kameranın ortalama bir odaklama hızı var, ışığın bol olduğu ortamlarda sosyal medyada paylaşmaya uygun gayet net fotoğraflar çekebiliyorsunuz, özellikle yakın çekimler kendinden çok daha pahalı akıllı telefonlara tabiri caizse kafa tutuyor, hızlı objeleri takip etmede de sıkıntı yaşamıyor aydınlık ortamlarda.
Karanlık ortamlarda diyaframı f2.2 değerinde olmasına rağmen lens içine gerekli ışığı alabiliyor, segmentinden beklenmeyecek fotoğraflar çekebiliyorsunuz karanlıkta, noise miktarı da beklentimden düşük çıktı, Samsung sensör bu segmentte rekabet gücü çok yüksek bir seçim olmuş. Bazı ortamlarda ise otomatik olarak arkaplanda fazla keskinleştirme yapıldığı hissedilebiliyor.
Tabiri caizse asıl bomba özçekim kamerasında. 8MP’lik ön kameranın ışıklı ortamlarda çektiği fotoğraflar muazzam, bu segmentin birkaç gömlek üstünde, detay seviyesi gayet iyi, renkler gayet canlı, telefonun en can alıcı performansı özçekim performansı diyebilirim.Normal bir açıya sahip lens ışığın azaldığı durumlarda ise segmenti cihazlarında olduğu gibi bir performans sergiliyor, aşağı kalır bir yanı yok.
Video çekim performansı, fotoğraf performansından bir tık geride şeklinde gözlemledim doğrusu, sosyal medyada paylaşım için yeterlinin üzerinde arka kamerada da ön kamerada da. Genel paket olarak kamera tarafında segmentinin ötesinde bir paket sunuyor Fluo X, özellikle özçekim kamerası beni hayli etkiledi, bu segmentte özçekim kamerası en iyilerinden biri.
Hoparlör ve kulaklık çıkışı, bir müziksever olarak ilk denemelerimi Spotify üzerinden, bir sonraki aşamada Poweramp ile yüksek çözünürlüklü içeriklerle testlerimi sürdürdüm. Kulaklık çıkışı tarafında orta-yüksek kalite kulaklıklarımla yaptığım testlerde temiz sesler alabildim, dipses veya parazitle karşılaşmadım, ekolayzır ayarlarıyla beraber tatmin edici berraklığı yakaladım, kulaklık çıkışı tarafında çok sıkı olmasa da bir müzikseveri üzmüyor, jack çıkışı kulakiçi ve kafaüstü kulaklıkları rahatlıkla besleyebiliyor.
Mono hoparlör ise biraz güçsüz, tiz tarafta kalıyor, detay gücü olarak ortalamanın biraz altında, bas tonların üzerinden geçilmiyor varlığını hissedebiliyorsunuz. Maksimum ses ise yeterli seviyede, telefonu bir yandaki odadan duyabiliyorsunuz mesela. Hoparlör konumu telefonu nasıl tuttuğunuzla bağlantılı aslında, benim tutuş stilim gereği hoparlörü örtmüyorum mesela, bu taraf biraz kişisel kalıyor.
Çekim gücü tarafında alanı zayıf operatörlerle yaptığım testlerde bile sıkıntı yaşamadığım Fluo X’in ahize sesi seviyesi idealin biraz üstünde aslında, kalabalık ortamlarda duymakta zorlanmıyorsunuz, mikrofonunun alanı ise biraz geniş.
GPS’e bağlanma hızının da normal olduğunu, gerekli uydulara bağlanabildiğini belirtelim telefonundan yol iz bulanlar için, sapma oranı da ekranlarınızda.
Batarya performansına gelelim, 2000mah bir bataryaya sahip olduğunu söylemiştik, 6.65mm gibi bu denli ince bir kasaya batarya geliştirmek bir mesele ancak daha incesine aynı kapasitede batarya sığdırılabildiğini de biliyoruz, bu tarafta belki daha büyük bir bataryaya yer verilebilirmiş dedim ister istemez. Günlük batarya performansına geldiğimize otomatik ışık ayarı ki genelde %50’nin üstünde, hücresel veri açık, çevrimiçi çevrimdışı spotify, mail ve sosyal medya takibi, internette sörf, 15 dakika kadar basit bir oyun derken 4 saat civarında bir ekran süresi elde edilebiliyor, günü kurtarmak için yeterli, MT6735’in verimliliği de hesaba katıldığında kabul edilebilir bir sonuç var karşımızda.
Fluo X, özellikle Samsung üretimi sensörleriyle segmentinde kamera anlamında ayrılan bir cihaz, 8MP özçekim kamerasının performansı pahalı amiral gemileriyle rahatlıkla rekabete girer, 16MP arka kamerası ön kamerası kadar olmasa da gayet iyi bir çözüm.
Donanımsal açıdan ekranı olsun, yongaseti olsun segmentiyle benzer çizgiler taşıyor belki ama genel olarak özellikle malzeme kalitesi, inceliği, işçiliği ve kamera performansıyla segmentinde tercih edilesi bir telefon olmuş, segmenti cihazlarla benzer fiyatta olup sıyrılmayı başarabilen, iyi bir rekabetçi olmuş Fluo X.
Böylelikle bir inceleme videomuzun daha sonuna gelmiş olduk, bir sonraki videomuzda görüşmek üzere hoşçakalın.
Yeni Haber
şimdi
Geri Bildirim