İnce Satırlar
Liste Modu
Döşeme Modu
Sade Döşeme Modu
Blog Modu
AMD'nin yeni nesil Bulldozer FX işlemcileri performans anlamında beklentileri karşılayabilmiş değil. Her açıklamasında tüm zamanların en yüksek performanslı çekirdek tasarımını hazırladığını dile getiren AMD, 8 çekirdekli en hızlı işlemcisiyle Intel'in Core i7-2600K modelini yakalayabilmiş değil kaldı ki Intel'in çoklu izlek desteği açısından daha yüksek başarım sunan Core i7-990X gibi çözümleri bulunuyor ve Sandy Bridge-E ailesi de çok yakında geliyor. AMD'den ürün pazarlama yöneticisi Adam Kozak yayınladığı resmi blog yazısında FX-8150'nin Core i7-2600K'dan daha hızlı olduğunu öne sürmüş olsa bile yaptığımız testler bunun aksini söylüyor. Peki AMD cephesinde neler yaşanıyor, Bulldozer mimarisi neden beklentileri karşılayamadı ? Bu sorunun cevabı eski AMD mühendislerinden biri olan Cliff A. Maier'den geldi ve ilginç detaylar ortaya çıktı.
Cliff A. Maier'in açıklamalarına göre AMD tasarım aşamasında yanlış yöntemi benimsemiş olabilir ki öne çıkan iddia, mikroişlemci mimarisinin performans kritik noktalarında el yapımı tasarıma gitmek yerine, özel araçlarla otomatik tasarım anlayışını benimsemek. Açıklamalara göre otomatik araçların kullanımı yeni özelliklerin adaptasyonu ve tasarım sürecinin hızlandırılması noktasında avantaj sağlayabiliyor ancak diğer taraftan performans ve verimliliği düşürüyor ki burada %20 daha büyük zar alanı ve %20 daha düşük performanstan bahsediliyor. Yönetim takımının AMD ve ATi takımlarını bir araya getiren bir yöntem izlediğini söyleyen Maier, buna bağlı olarak el yapımı tasarımın ikinci plana itilerek SoC yani yongada sistem tarzı tasarım anlayışına geçildiğini ve bunun ciddi oranda performans kaybı, zar alanı ve verimlilik kaybına neden olduğunu söyledi. DEC Alpha'nın zamanında herşeyden daha hızlı olduğunu çünkü tüm transistörlerin elle seçildiğini ifade eden Maier, AMD ve Intel'in en azından kritik parçalarda her zaman böyle hareket ettiğini ancak kendisinin AMD'den ayrıldığı sıralarda şirketin değiştiğini ve sentez araçları, otomatik yerleştirme ve yönlendirme araçlarına sırtını dayamaya başladığını söyledi. Maier otomatik tasarım araçlarını incelediğini, %20 daha büyük ve %20 daha yavaş sonuçlar ürettiğini söylüyor.
AMD'nin Bulldozer mikroişlemci tasarımının tamamında otomatik araçlar kullanıp kullanmadığı bilinmiyor ancak ortada yolunda gitmeyen bazı şeyler olduğu, tasarım bazında verimlilik sıkıntılarının yaşandığı bir gerçek. 2 milyar transitör içeren FX işlemci ailesinde, çift çekirdekli her modül, 213 milyon transistör içeren 2MB birleşik L2 bellekten oluşuyor ve zar çerisindeki alanı 30.9mm2. Karşılaştırma yapmak gerekirse, 11 katmanlı 32nm SOI üretim teknolojisini kullanan ve K10.5 mimarisini temel alan LIano işlemci ailesinde tek çekirdek zarı, L2 bellek haricinde 9.69mm2. Yani kısaca özetlemek gerekirse 8 çekirdekli FX-8150 işlemcisinin dört modülü, L2 bellekle birlikte toplamda 852 milyon transistör içeriyor ve 123.6mm2 zar alanı kaplıyor. Hücre başında 6bit içeren 8MB L3 bellek biriminin 405 milyon transistör içerdiğini dikkate alır ve çift kanal bellek kontrolcüsü gibi diğer elemanlar için 800 milyon transistör ayrıldığı düşünülürse toplam zar alanı da ortaya çıkmış oluyor. Ancak sorun da bu noktada kendini gösteriyor zira temel işlem birimleri haricindeki diğer tasarım elemanları için 800 milyon transistör bir hayli fazla çünkü Sandy Bridge tabanlı dört çekirdekli Core i işlemci ailesinde entegre grafik birimini de içeren toplam transistör sayısının 995 milyon olduğunu söyleyebiliriz. Kısaca özetlemek gerekirse, AMD'nin tasarım sürecinde nasıl bir yol izlendiğini henüz tam bilmiyoruz ancak görünen o ki otomatik tasarım metodolojisinin bir sonucu olarak milyonlarca adet fazladan tranaistör FX ailesinin içerisindeki yerini almış durumda.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
1 Kişi Okuyor (0 Üye, 1 Misafir) 1 Masaüstü
GENEL İSTATİSTİKLER
13974 kez okundu.
32 kişi, toplam 35 yorum yazdı.
HABERİN ETİKETLERİ
tasarım, fx ve amd