Anlık Bildirim
Sıradaki Video

Casper Excalibur G650 incelemesi "Yüksek performans, sıfır gürültü"

Bu videoda Casper'ın yeni tasarım dilinin ürünü, oyunculara yönelik Excalibur G650'nin görünümünü ele alıyor, içerisini açıyor, komponent ve donanım bazında sınıyor, oyunlarla test ediyoruz.
En son Excalibur serisi bir dizüstü inceleyeli, bu video çekildiği tarih itibarıyla neredeyse 9 ay olmuş. 9 ay uzun bir zaman ve hatta Excalibur serisinin tasarımını baştan belirleyebilecek kadar uzun. Casper’ın daha sade ve kompakt bir tasarıma gittiği Excalibur G650 işte karşımızda.

Kutusu Excalibur serisine özgü, parlak malzemeli, pek detaya girilmeyen, el çantası formunda bir kutu. Dizüstünün kendisi, gücüne göre normal boyutta 150W bir adaptör ve alışılageldik dökümantasyonlar çıkıyor, iki yıl garantili.

Tamamı plastikten kasa 38.5cm eninde, 26.1cm uzunluğunda ve 2.5cm kalınlığında, bir kısım rakibiyle eş, büyük çoğunluğundan da ince bir kasa mevzubahis. 2.5KG ağırlığı için de aynısını söylemek mümkün, nihayetinde taşırken yoran bir makine değil.
Plastik malzemenin üzerinde kauçuğu andırır bir kaplama var. Alt kapak hariç dizüstünün sırtı, tuşların etrafı, bileğe denk gelen yerler, hepsi bu malzemeyle kaplanmış. Sert plastiğe kıyasla daha konforlu ve hoş hissettiriyor, lakin fiziksel hasara ve aşınmaya daha açık, malzemenin doğası gereği toz ve kire karşı da öyle.

Arka kapakta herhangi tasarımsal bir çizgi, herhangi bir renk, herhangi bir ekstra detay yok. Logo aslında bir kılıç olan Excalibur’un aksine şimdi daha çok bir kalkana benziyor.

Dizüstünün altı sert plastikten ve neredeyse yarısı havalandırma ızgarası olarak ayrılmış. Dizüstünde kullanırken ızgarayı kapadım, nefes alamadı, ısındı gibi bir endişeniz olmuyor.

Dizüstüyü açmak nispeten kolay, görünürdeki ve üstteki kauçuk, genişçe topuğun altındaki vidaları sökmeniz yeterli, tırnakları öyle kırılacakmış gibi yapmadan kapak elinize geliyor. Soğutma için sıcak havayı arkaya tahliye eden, korozyona karşı siyah kaplamalı bakır malzemeden üç bloğuyla iki fan görüyoruz. İki kanal RAM, M2 Sata SSD, 2.5 inç HDD’nin ardından Lityum Polimer 82.49Wh’lik rakiplerine yüksek hayli yüksek kapasiteli bataryayı görüyoruz.

Sol tarafta açılı jack’ı bağladığınız güç girişi, ki böylesi bir dizüstüde arkada da olabilirdi, havalandırma ızgarası, iki USB 3.1 portu, kulaklık jack’ı ki kulaklıklarımı yeterli seviyesinde besleyebildi ve bildirim LED’lerini görüyoruz.

Sağ tarafta RJ-45 portu, Full HD 60, 4K 30 kare/saniye çıkış alabileceğiniz HDMI portu, bir USB 3.1 daha ve artık her oyuncu dizüstüsünde görmek istediğim türden bir Type C, bir de keşke Thunderbolt olsaymış dediğim bir DisplayPort portu var, harici ekran kartı kutularını bağlayamıyorsunuz, gerçi bence ihtiyacınız da olmayacak.

Menteşeler biraz sert, tek parmakla açmak hafiften güç istiyor lakin çok mesele değil, yavaş ya da hızlı, kapağı açarken dizüstü yalpalamaması yeterli ki yalpamalamıyor, olduğu yerde de hayli stabil duruyor, şahsi kriterimden puanını kaptı.

Altında kenarları turkuaz renkte, beyaz aydınlatmalı bir çiklet klavye var. Tuşlar mat tuşlar, leke ve kir tutmaya müsaitler, tutuculukları iyi, terleseniz de parmaklarınızı kaydırmıyorlar. Ses profilleri yumuşak tonda, pek klikli değiller, sertlikleri ve hisleri de öyle, basma noktaları nispeten yüzeyde.
Bastığınızda içerideki membran malzeme bir süspansiyon görevi görüyor. İki kademeli beyaz LED aydınlatma gayet canlı, loş veya karanlık ortamlarda işini yapıyor. Oyun maratonunda veya iş için yazı bazlı kullanımda olsun, memnun edici bir klavye. Klavyenin iç ve dış bölgesindeki yapının da gayet diri olup, normal baskı şartlarında esnememesi gayet iyi bir hissiyat vermiş.

Bir oyuncu dizüstüsünde touchpad belki de en son kullanacağınız şey. Basma alanı pek geniş değil, basarken çok derine gidip görünümü bozmuyor lakin arkaplandaki bolluktan dolayı basarken biraz zırıldıyor, parmağın üzerinde akıcılığı da kaplaması itibarıyla pek iyi değil, hatta bazen yazılımsal olarak duruyor, hareket ettiremiyorsunuz.
Dediğim gibi, bir dizüstü oyuncusu için touchpad’in bence tek işi bilek bölgesinden yeterinde uzak olması, ki bu başarılmış, tam istediğim gibi bayağı da mesafe konulmuş, touchpad’i kapamasanız da değdi değmedi derdi yok.

Üstte geniş bir ızgaraya yer verilmiş, üçgenlerden oluşan ızgara gayet hoş görünüyor. Arkasında soğutma sistemi ve ortadaki, yeni logoyla eş tasarım dilindeki açma kapama butonuna yakın konumda iki hoparlör var.

15.6 inç boyutunda Full HD çözünürlükte ve IPS panelli, parlamaya karşı mat bir ekran var karşımızda. Çerçeveleri rakipleriyle benzer kalınlıkta, altta dikkati dağıtmayan Excalibur yazısı, üstte HD çözünürlükte biri kamera var. Ekranın da esneme payı gayet az, her açıdan, her yerinde diri bir hissiyat veriyor dizüstü.

LG üretimi 60Hz ekranda renkler gayet canlı, renk ayrımı ve derinliği de aynı düzeyde başarılı. Beyazlar bir tık sıcak, siyahların derinliği iyi, dizi-film tüketmesi keyifli. Maksimum ışığı ışıklı ortamlar için de yeterli, görünür kalıyor, yansıması da az. IPS panelden bekleneceği üzere açıları gayet iyi, renk sapması yok diyebileceğim düzeyde. Dizüstü için iyi 5ms tepki süresi ise göz yormayacak, yeteneğinizi sınırlamayacak kadar iyi. Toplamda bir oyuncu dizüstüsü için etkileyici bir ekran sunulmuş.

Ekrana Intel’in 7. nesil 14nm mimarili Kaby Lake i7 7700HQ, 4 çekirdek 8 izlekli işlemcisi güç veriyor. Baz olarak 2.8, tek çekirdek için de 3.8GHz’e çıkabilen işlemci üçüncü seviye 6MB önbelleğe ve 45W TDP değerine sahip.
GPU tarafında Nvidia’nın Pascal ailesinden 14nm mimarili GTX1050 var. 16 ROP ve 40 doku ünitesiyle gelen karta Samsung üretimi 7008MHz’de çalışan 4GB GDDR5 bellekler güç veriyor, 128-bit veriyolunda 112.1GB/saniye bant genişliği sunuyor. GPU çekirdek frekansı Boost ile 1683MHz’e kadar çıkabiliyor.

İkilinin oyun performansı ne durumda peki?
Rise of the Tomb Raider’da Full HD çözünürlük, 2XAA ve Very High detay ayarıyla 33 kare/saniye elde ettim, High’a çekince 39 kare/saniyeye çıktı skor.

Shadow of Mordor’da Ultra detay ayarı ve 2XAA ile 48 kare/saniye aldım.

Dirt Rally’de Ultra detay ayarı ve 2XAA ile 59 kare/saniye gibi akıcı bir deneyim yakaladım.

Hitman’de ise DX12 ve High ayarlarda 55 kare/saniye, yani yine akıcı bir deneyim yakaladım.

Popülerliğini yitirmeyen GTA 5’te 2XAA ve Reflection ile tüm detay ayarları açık halde 43, tüm ayarları bir tık aşağı çekince 48 kare/saniye elde ettim.

CS:GO gibi verimli ve donanım ihtiyacı yüksek olmayan bir oyunda 2XAA ve tüm detay ayarları açık halde 182 kare/saniye elde edebildim, severleri için önemli bir skor bu.

Overwatch’ta ise 2XAA, Ultra detay ayarları ki render ölçeği de %100’e ayarlı halde 75 kare/saniye elde edebildim, çevrimiçi oyunlarda haliyle gayet akıcı.

Skorlar Full HD ve tüm detay ayarları açık halde i7 7700HQ ve GTX1050’nin oynanabilir düzeyde 35 , oyununa göre 60 kare/saniyeye kadar akıcı performans verdiğini gösteriyor yalnız sık sık olmasa da bazı yavaşlamalar gözlemledim.
Excalibur’daki i7 7700HQ rakiplerinin aksine 3.4GHz’de, hiç hız düşmeden çalışabiliyor, bu hızdayken özellikle Witcher 3’te sık sık yavaşlamalara rastladım, yavaşlamalar esnasında GPU frekansı hatrı sayılır şekilde dalgalandı. İşlemci hızını rakipleri gibi 2.8-2.9GHz’e çektiğimde ise mesele çözüldü, yavaşlamalar ortadan kalktı. Tahminimce Casper’ın güç ve performans yönetim uygulamasından mütevellit bir sıkıntı var, yakında bir güncellemeyle çözülür diye umuyorum.

16GB DDR4 2400MHz’de çift kanal çalışan belleklerin yanısıra depolama tarafında Samsung üretimi 256GB SSD ve Toshiba 1TB’lık HDD çözümüne gidilmiş.
SSD sıralı 500MB/saniye civarı okuma ve yazma hızıyla tepkisel bir SSD. HDD ise sıralı okuma ve yazmada ortalama 110MB/saniye civarı bir performansa sahip, mekanik olmasına rağmen yüklenseniz bile çıtını çıkarmıyor.

Lityum Polimer 82.49Wh’lik batarya. %50 ekran ışığı ve ses, klavye aydınlatması da maksimum da olmak üzere yaptığım günlük kullanım, ki internette sörf, Spotify’tan müzik, YouTube’dan video tüketimi, bol bol yazı işi ve mail takibini içeriyor bu kullanım, 5.5 saat kullanım süresi elde ettim, gayet iyi bir süre.
Aynı şartlar lakin Wi-Fi kapalı halde, yerel depolama üzerinden 720P video tüketirken de 7.30 saatin üzerine çıktı, gayet iyi süreler bunlar, klavye aydınlatmasını kapatınca bu sürelerin üstüne %10-15 daha kazanıyorsunuz.

Dizüstü tam yük altında dahi bir oyuncu dizüstüsü için fazlasıyla sessiz, fanlar biraz daha devirlenip cihaz daha serin çalışsa kimsenin itirazı olmazdı herhalde. CPU oyun maratonu sonunda maksimum 89, GPU 71 dereceye ulaştı. CPU için normal, GPU için mimarinin de getirisiyle gayet serin çalıştığını söyleyebilirim. Soğutma sisteminin yeri itibarıyla WASD bölgesi çok hafif ılıyor, oyunlarda, uzun maratonlarda gayet konforlu.

2x2W iki hoparlör ve 3W subwoofer’lı kurulumun maksimum sesi karşısındakini hayli doyurur, herhangi bir distorsiyon yok. Sesi kristal berraklığı seviyesinde değil, lakin detay ve ton ayrımı bir orta bir yerlerde, arkada kalan tonlar duyulabiliyor.
Basslar pek tabii masa sarsan cinsten değil, ama mesela bir baterinin sesi, kontürbasın tok tınıları, subwoofer’sız kurulumlarda neler kaybettiğinizi fark ettiriyor kesinlikle. Hoparlörler üsste iki yanda değil de güç tuşuna yakında, biraz ortadalar, normalden biraz daha dar bir sahne performansı var., Genel itibarıyla kısacası bir şeyler dinlemek, dizi-film izlemek ve oyun oynamak için gayet doyurucu bir hoparlör kurulumu.

Intel AC7265 Wi-Fi modülüyle 2.4GHz ve 5GHz bandındaki yayınlara bağlanabiliyorsunuz. Çekim mesafesi sorunsuz, lakin gecikme süreleri anlamında, sistem ve aygıt güncellemeleri tam haliyle yaptığım testlerde gecikmeler olması gerekenden yüksek oldu, yani yine kablosuz bağlantılı masaüstünde LoL’de ve CS:GO’da 40ms-50ms, Overwatch’ta 90ms civarı alırken Excalibur da LoL, CS:GO 90, Overwatch’ta 180ms civarlarında geziyor, kablolu kullanımda herhangi bir sorun yok.

Excalibur G650 ve G660, Excalibur dizüstü ailesinin tasarımını baştan aldı. Tamamı diri, çoğu yüzeyi kauçuk kaplamalı plastik yapısı, lazer kesim geniş havalandırma ızgaraları ve Turkuaz rengi, aydınlatmalı klavyesiyle hoş bir görünüme sahip. Wi-Fi ve CPU hızı konusundaki problemler güncellemelerle aşılır aşılmasına ama ilk intiba önemlidir, bir oyuncu dizüstüsünde böyle önemli detaylar çok daha özenle didiklenmeli. Bu videonun çekildiği tarih itibarıyla Excalibur G650’nin fiyatı Casper’ın kendi çevrimiçi mağazasında 5499, piyasada ortalama 4700 lira fiyat etiketiyle geliyor, temel donanımlar anlamında benzer rakiplerinden biraz pahalı.
Fark anlamında dizüstü için iyi 5ms tepki süreli ekran, başarılı ve cidden sessiz çalışan soğutma sistemi, subwoofer’lı hoparlör kurulumu hesaba katarsak fiyat/performans anlamında pek de fena bir sonuç çıkmıyor. Uzun lafın kısası, birkaç pürüz haricinde Casper’ın Excalibur G650’si tercih listenize girebilecek bir oyuncu dizüstüsü olmuş.
Yeni Haber
şimdi
Geri Bildirim