Anlık Bildirim
Sıradaki Video

HP Spectre X360 "Üst segment" 2si1 arada dizüstü incelemesi

Bu videomuzda HP'nin üst segment oyuncusu 13.3 inçlik Spectre X360'ını tasarım ve malzeme kalitesi anlamında ele alıyor, farklı kullanım senaryoları uygulayıp işlem ve batarya performansını sınıyoruz.
Siyah temalı, hayli hayli şık bir kutulamayla geliyor ürün, içinden adeta sizin için özel üretilmiş bir şey çıkacakmış gibi hissediyorsunuz.
Kutusunu açtığınızda ise hem koruyucu hem de daha sonrasında dizüstüyü taşımak için kullanabileceğiniz siyah, kaliteli bir kılıfın içerisinde ürünün kendisi, hayli uzun kablosuyla dizüstünün boyutlarına orantılı şarj adaptörü, hızlı başlangıç kılavuzu, bir ekran silme bezi ve alışkın olduğumuz dökümantasyonlar çıkıyor, ürün iki yıl garantili.
Dokunmatik ekranların her alanda yer bulduğu bir dönemde yaşıyoruz ve 2si1 arada dizüstüler de bunlardan biri. Spectre X360 serisi ise yapısı ve tasarımıyla özel bir çalışmanın ürünü zira HP ve Microsoft ekibinin işbirliğiyle geliştirilmiş, özellikle kullanılan malzeme, menteşe tasarımı ve klavyesi tarafında Microsoft Surface Pro 4 ile göze çarpan bazı benzerlikler var.
Elimizde 13.3 inçlik gri renkli versiyon bulunuyor, ash silver yani kül rengi diyebileceğimiz ve bakır rengi temasıyla gelen, ekran boyutu ve konfigrasyonu tarafında farklılaşan versiyonları da var, bunu da not ederek incelemeye tasarımından başlayalım.
CNC tezgahından çıkma yekpare alüminyum bir gövde var karşımızda. Kapak ve klavye etrafı gibi yüzeyler mat gümüş renkteyken ekranın ve gövdenin kenarları parlatılmış, ışık vurduğunda da gayet hoş görünüyorlar. Menteşeler ise adeta ufak birer ayna, kapağı kapalı haldeyken dikkatleri üzerlerine çekiyorlar. Kapağın üzerine bütünlüğü koruyacak, sırıtmayacak şekilde Hewlett-Packard yazısı işlenmiş. Genel malzeme kalitesi ve malzemenin verdiği hissiyat uç noktalarda, birleşme noktaları ve genelindeki işçilik tarafında kusurlu diyebileceğim hiçbir şey yok, malzeme ve işçilik anlamında en üst segmenti temsil eden ürünlerden biri olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Spectre X360 her ne kadar çoğu mecrada Notebook olarak geçse de aslında ultrabook standartlarını karşılar boyutlarda. 15.9mm inceliğindeki dizüstü bombeler söz konusu olsa da kenarlardan bakıldığında özellikle alt kısım bir USB portu kalınlığında gözüküyor. Ekran ise yukarı doğru inceliyor ancak genel itibarıyla kalın, alt kasayla tasarımsal bütünlüğü ise durumu kurtarıyor diyebilirim.
1.48KG ağırlığındaki 2si1 aradaki dizüstü aslına bakarsanız aynı boyutlardaki, alüminyum kasalı dizüstülerle benzer bir ağırlığa sahip. İşlemci tarafında giriş sınıfı, zayıf Core M işlemcili Lenovo Yoga’dan 280gram daha ağır ancak benzer donanımlara sahip Macbook Pro’dan 100gram daha hafif ama bir tablet olarak kullanmak için yine de ağır. 
Yanınızda taşıması ise kolay, gayet taşınabilir boyutlarda ve ağırlıkta olduğu için kılıfıyla, küçük bir çantayla ve postacı çantası tarzında şık bir çantayla taşıyabiliyorsunuz, dizüstüyü yanınızda taşımak bir zahmet olmaktan çıktı benim kullanımımda, günlük kullanacağım zaman da uzun kullanım süresi sayesinde adaptörü yanıma almadım genelde.
Dizüstünde veya masada çeşitli formlarda eğlence veya iş amaçlı kullanmak mümkün, ben çoğu zaman dizüstü, HP’nin adlandırmasıyla verimlilik modunda kullanıyorum. Dokunmatik ekranı da ayrıca bir kontrolcü olarak kullandım ki touchpad’i sevmiyorsanız eğer kullanımı gayet kolaylaştırıyor.
Giriş çıkış portları tarafında aradığımı fazlasıyla bulduğumu söyleyebilirim. Sol tarafta güç girişi, havalandırma çıkışı, bir tane USB 3.0 girişi, açma kapama butonu ve kart okuyucu var.
Sağ tarafta ise 3.5mm kulaklık mikrofon combo jack, iki USB 3.0 portu, HDMI ve Mini Display çıkışı var. Altında ses ayarı ve başlat butonuna yer verilmiş, bu butonların daha çok tablet ve eğlence modunda işe yaradıklarını söyleyebilirim.
USB 3.0 portları standardı gereği yüksek hızları destekliyor ancak Spectre X360’ın USB portları HP USB Boost sayesinde aynı zamanda yüksek enerji aktarımı da sağlıyor.
Dizüstü açıkken hızlı şarj destekli cihazlarınızın şarj adaptörlerine yakın sürede, dizüstü kapalıyken adaptörle aynı hızda şarj ediyor, mesela ben 2A adaptörlü S7 Edge’imi kendi adaptörüyle aynı sürede Spectre X360’da şarj edebildim. Dizüstünün açık olmasına da gerek yok, bir powerbank misali bataryasından faydalanabiliyorsunuz. Uzun lafın kısası dizüstünüz yanınızdaysa eğer ayriyetten başka bir şarj aleti veya bir powerbank taşımanıza gerek yok.
Görüntü çıkışlarını atlamayalım, Mini Display çıkışından 3840X2160’a kadar 60Hhz, HDMI 1.4 çıkışından ise 3840x2160’da 24hz, 1920x1080’de de 60Hz çıkış alabiliyorsunuz.
Dizüstünün kapağını kaldıralım ve ekrana bakalım biraz da. Menteşelerde ideal ayar yakalanmış gibi görünüyor ancak tek elle açarken topuklar pek tutucu ve yüksek olmadıklarından kayabiliyor dizüstü, bu yüzden iki elle açmakta fayda var.
Karşımızda 13.3 inçlik Full HD çözünürlükte parlak IPS bir panel dokunmatik bir panel var ve 10 parmağa kadar sıkıntısız algılayabiliyor. Tam katlanabilen ekranla verimlilik, eğlence ve tablet modları arasında kolayca geçiş yapılabiliyor, tablet modunda iki metal yüzey birbirine değmiyor, topukların üzerine oturuyor ekran, eğlence modu da koltuğunuza uzanıp dizi-film izlemek için gayet ideal, dinlenirken fare veya klavye ile uğraşmadan dokunmatik ekranla multimedya içerik tüketmek eğlenceli doğrusu.
Ekran moddan moda giriyor, peki bakış açıları ne durumda? IPS panel bu tarafta görevini hakkıyla yerine getiriyor, hangi açıdan bakarsanız bakın, en ufak bir renk kaybı oluşmuyor, renk demişken panelin renk profili biraz sıcak tarafta olduğunu belirtelim.
Örneğin film veya anime izleme deneyimi keyifli, IPS panelden beklenebileceği üzere doygun renkler almak mümkün, renkler arasındaki geçişler de belirgin, siyah tonlar beni fazlasıyla memnun etti. Renk tarafında gözüme çarpan tek şey beyaz renklerin biraz sarıya kaçması oldu, bir süreden sonra göz alışıyor, başka bir ekrana geçtiğinizde farkına varıyorsunuz.
Parlak ekranın kapalı ortamlarda sunduğu deneyim kullanıcısını memnun ediyor. Güneş ışığı ve yapay ışığın fazla olduğu ortamlarda ise elbette parlama olur ama Spectre X360’da biraz daha fazla yaşanıyor bu durum, daha az parlayan bir ekrana yer verilebilirmiş.
Alüminyum kasayla bütünlük oluşturan çiklet bir klavye, tepkiselliği iyi, aralarındaki dengeli boşluklarla yazma deneyimi pürüzsüz, malzeme kalitesi yüksek, en sessizi değil belki ama örneğin sessiz bir ortamda yanınızdakini rahatsız etmiyorsunuz tuş sesiyle. Fn butonu gerektirmeyen, F tuşlarına atanmış kısayollar var ama aralarından F5 led aydınlatmasıyla dikkat çekiyor, hatta dikkati dağıtıyor.
Klavyenin beyaz aydınlatmasını etkinleştiren bu butonun ledi, aydınlatma aktif değilken hep açık kalıyor, iyi ki BIOS üzerinden kapatılabiliyor, klavye aydınlatmasının seviyesi ise sabit, ayarlanamıyor belki ama karanlık ortamlarda yapması gerekeni yapıyor, ideal bir seviyede tutulmuş aydınlatma.
Ben daha önce bu kadar büyüğünü görmemiştim, touchpad’den bahsediyorum zira dikkatinizi çekmiştir, standart ölçülerdeki iki toucpad kadar geniş neredeyse, boydan biraz kısa. Kenarları parlatılmış gayet akıcı bir düzey, parmağınız üzerinde hiçbir zaman teklemiyor, günlük kullanımda çoğu zaman fare aramıyorsunuz. Sağ ve sol tık arası haliyle bayağı geniş, sağ tık biraz fazla sağda kalmış gibi, tek parmakla kullanırken yol katetmek gerekiyor, iki parmakla ideal bir ortam sağlıyor touchpad. Tık sesi normal düzeyde ancak dokunarak tıklarken touchpad’in altında boşluk varmışcasına ses geliyor, pek hoş bir ses değil açıkçası.
Sisteme güç veren donanımları sıralayalım. İşlemci tarafında Intel’in Skylake mimarili i5 6200U işlemcisine yer verilmiş, çift çekirdekli L3 seviye 3MB önbellekli işlemci baz olarak 2.3GHz’de Turbo ile 2.8GHz’de çalışıyor ve 15W’lık bir TDP değerine sahip. Harici ekran kartı bulunmayan sistemde işlemciyle entegre Intel HD Graphics 520 GPU’su var, 1GHz’e kadar çıkabiliyor ve Directx 12 destekli.
Bu ikiliye 8GB çift kanal olarak çalışan 1600MHz hızındaki DDR3 ramler eşlik ediyor. Depolama tarafında ise tercih  A-Data marka 256GB M2 sata SSD’den yana kullanılmış. SSD’nin sıralı performansı 450 MB/s küsür okuma ve 300MB/s yakın yazma hızıyla bir sabit diskle karşılaştırıldığında 3-4 katı kadar daha iyi, burası açık, ancak klansmanındaki SSD’lerle kıyaslayınca gözler bir iki tık daha yukarısını arıyor, özellikle de yazma performansı konusunda zira ürünün segmenti, fiyat segmenti dahilinde daha hızlı bir SSD’ye ver verilebilirmiş.
 Spectre X360 dahili GPU’suyla bir oyun makinesi değil ancak profesyonel işlerinizi yapamayacağınız anlamına gelmiyor. Adobe Premiere ve Photoshop ile yaptığım testlerde SSD sayesinde herhangi bir takılma olmadan çalışmak mümkün, i5 6200U videonun üzerinde çalışırken herhangi bir limit oluşturmuyor. Yaklaşık 9 dakikalık bir videoyu maksimum kalite ayarıyla yarım saat kadar bir sürede alabiliyorsunuz, cihazın tam performansını alabilmek için de prize bağlamanız gerekmiyor. Bir süre Spectre X360 ile video içerik ürettim ve işimi yanımda taşıdım diyebilirim genel olarak.
Spectre X360 için bir oyun makinesi değil dedik, en azından yüksek grafikli oyunlar için değil. Yeni oyunlardan Overwatch ile yaptığım testlerde Full HD çözünürlükte değil belki ama belirli ayarlarla kabul edilebilir FPS değerlerine
ulaşabiliyorsunuz. CS:GO ve League of Legends gibi oyunlar da buna dahil. Canınız sıkıldığı vakit stress atmak için yeterli performansı sunuyor Spectre X360.
Hoparlör tarafı önemli, en azından multimedya içerik tüketirken sesin kalitesi, yüksekliği, gibi faktörler önem arzediyor. Bang and Olufsen ile bir süredir iş birliği yapan HP, Spectre X360’da 2.0 kurulumuna gitmiş, hoparlörler kenarlardan dışarı bakacak şekilde konumlanmışlar, tablet modunda veya dizinizin üzerindeyken hoparlörler kapanmıyor. Conexant CX serisi 24-bit 192Khz destekli ultra düşük güç tüketimli ses yongasıyla desteklenen hoparlörlerin maksimum ses seviyesi etrafınızı doldurmaya, video içerik tüketirken eğlenmeye yetecek kadar yüksek, ses profilili detay ve tizlerden yana, kulaklık takarmışcasına farkına vardığım bazı sesler oldu tükettiğim içeriklerde, tok seslere ise pek tepki vermiyor, Windows arayüzündeki Bang and Olufsen üzerinden yaptığınız ekolayzır ayarlarının da tok sesler tarafında pek etkisi olmuyor.
Kulaklık ile yaptığım kullanımlarda da temiz ses alabildim, hatta masaüstü bilgisayarıma bağladığımdan %20-%30 daha yüksek ses aldım, yalnız Bang and Olufsen arayüzündeki ses iyileştirme seçenekler kulaklıklara uygulanamıyor, not edelim. Genel itibarıyla tok sesleri arzuladığınız, detay ve tizleri patlama çatlama olmadan duyabildiğiniz temiz bir ses performansı var.
Batarya tarafına gelelim isterseniz, elimizde ince bir cihaz var, enerji tasarrufu odaklı bir işlemci ve ekran kartı bütünü var, kaç saat kullanım süresi elde ediyoruz? HP’nin 13 inçlik Spectre X360 için belirttiği kullanım süresi 12.5 saat. Kendi yaptığım testlerde HP’nin dengeli güç modunda arkaplanda %50 ses ayarında Spotify, %50 ekran ışığıyla beraber internette sörf yaptım, yazı yazdım belgeler oluşturdum, maillerimi takip ettim ve YouTube’da içerik tükettim, bu senaryo sonucunda 9 saatin üzerinde bir kullanım süresi elde ettim ki etkileyici olduğunu söylemem gerek, işin içinden müzik ve Spotify’ı çıkarınca 10 saatin üzerine rahatlıkla çıkılabiliyor, kağıt üstünde belirtilenlere yakın sonuçlar alabiliyorsunuz. Spectre X360 batarya anlamında, hele ki hızlı şarj yapabilen bir powerbank görevini üstlenince ortaya gerçekten iyi bir iş çıkarıyor.
Isı ve fan devri, en baştan şunu söyleyeyim, fan çıkardığı ses anlamında var mı yok mu bunun farkına varmak güç, zira cihaz günlük kullanımda, internette gezerken, video izlerken hatta hafif yüke sokulduğunda bile dizüstü sadece ılıyor, fanı devreye girmiyor, alüminyum kasa böylesi bir kullanımda termal bütçeyi hayli genişletmiş oluyor. Ben şahsen sıra Adobe Premiere’de üzerinde proje çıktısı almaya gelince dizüstünde bir fan olduğunu hissettim ancak maksimum devriyle bile çok ama çok az bir ses çıkarıyor, sadece artık çalıştığını biliyorsunuz o kadar.
Isı tarafındaki manzara farklı, Premiere’de tam yükte proje çıktısı alırken işlemci ilk 4-5 dakika 2.8GHz’de çalışıyor ve 80 dereceye ulaşıyor, fan maksimum devire ulaşıyor, ardından dizüstü işlemci hızını birkaç kademe aşağı çekiyor, 2.8GHz’den 2-2.4GHz arasında geziyor, stabilite korunuyor, bu tarafta Surface Pro serisini hatırlatmadı değil. Tekrar belirtmek gerek, böyle bir senaryo haricindeki kullanımlarda o kadar sessiz kalıyor ki fan var mıydı diye şüpheye düşüyorsunuz, gerçi fan tam devirle çalışırken bile minimum düzeyde ses çıkarıyor.
Wi-Fi modülü tarafında Intel’in AC 7265 tercihi yapılmış, çift bant bu modülle 5GHz bandından yüksek hızlı veri aktarımı mümkün kılınmış. Bluetooth 4.0 teknolojisini de barındırdığını not edelim.
Spectre X360 tam alüminyum kasası, etkileyici tasarımsal çizgileri, boyutları ve bataryanın şarj yetenekleri ve kullanım süresiyle, süper sessizliğiyle etkileyici bir çözüm. Segmenti itibarıyla fiyatı herkese hitap etmeyebilir ancak Spectre X360 segmentinde bir cihaz tercih edeceklere, multimedya içerik tüketmeyi seven, dokunmatik ekranların rahatlığına alışan ve işini makul ağırlık ve boyutlarda yanında taşımak isteyenlere tavsiye edebileceğim, uzun kullanım süresine sahip bir 2si1 arada dizüstü olmuş Spectre X360, segmentinin hakkını veriyor kanaatimce.
Böylelikle bir inceleme videomuzun daha sonuna gelmiş olduk, bir sonraki videoda görüşmek üzere hoşçakalın.
Yeni Haber
şimdi
Geri Bildirim