Anlık Bildirim
Sıradaki Video

TP-Link Archer VR600 "Stabil ve Şık" modem/router'ı inceliyoruz

Bu videomuzda TP-Link'in hem stabilliği hem de şıklığıyla ön plana çıkan modem/router'ı VR600'ı ele alıyor, tasarımını değerlendiriyor, farklı cihazlar ve farklı senaryolar dahilinde test ediyoruz.
Alışveriş sitelerinde Archer VR600 AC1600 şeklinde uzun bir model numarası görüyorsunuz, AC1600, 2.4GHz ve 5GHz bandındaki toplam veri aktarım hızını ifade ediyor, VR600 ise ürünün modeli. Bu ufak notun ardından kutusuyla incelemeye başlayalım.

Gigabit fiber internet destekli VR600’ün kutusu detaylı bir kutu, üzerinde kendi özelliklerinin yanısıra serisi diğer cihazlarla ufak bir karşılaştırma tablosu hazırlanmış, neyi var neyi yok kutusunu açmadan öğrenebiliyorsunuz.
Kutu içerisinden ürünün kendisi, üç adet çıkarılabilir, yönlendirilebilir anten, yeterli uzunlukta kablosuyla güç adaptörü, iki kısa hat kablosu ve bir tane de kısa bir RJ-45 kablosu çıkıyor. Kutu içeriği tarafında şaşırtan bir şey yok ama garantisi tarafında memnun edebilir zira Archer VR600 3 yıl garantili.

Şimdi ürünün kendi tasarımını ve boyutlarını değerlendirelim biraz. 21.6cm eninde, 16.4cm boyunda ve 3.7cm kalınlığında, antenleriyle beraber 460gram civarında, normal boyutlarda açıkçası, dar alanda sıkıntı yaratacak bir yapıda değil. Yalnız sadece yatay konumda durabiliyor, arkasından bir yere monte etmediğiniz sürece dik yerleştirme gibi bir seçeneğiniz yok.
Siyahın hakim olduğu plastik bir kasa, üst kısım parlak piyano malzemeden, üzerinde uzunca, gri bir buton var, cihaz görünürde bir yerdeyse eğer karanlık ortamlarda gözü almaması için LED’leri bu butonla kapatabiliyorsunuz mesela.
Üst kısmı bol gözenekli tutulmuş, altı da aynı şekilde, havalandırma anlamında mümkün olduğunca serbest bırakılmış kasası, sonuç olarak da uzun süren kullanımlarda ve dosya aktarımlarında cihazı zora sokacak ısılara ulaşmıyor, haliyle modem tıkandı, kapatıp açayım da rahatlasın şeklinde bir şey yapmam da gerekmedi, modemi yerleştir ve unut şeklinde bir stabiliteye sahip.
Kenarlarda gri bir şerite yer verilmiş, genel görünümü sadelikten kurtarmış. Karşıdan bakıldığında spor bir aracın ön panjurunu andırmıyor değil. Sol tarafta açma kapama, reset, güvenli bağlantı ve anten aç/kapa butonu var, karşıdan bakıldığında görünmüyorlar.

Arkasını çevirdiğimizde üç anten portu var, bu portlara 2.4GHz bandı için 20dbm, 5GHz bandı için 23dbm’ye kadar anten takılabiliyor. Biri WAN olmak üzere 4 RJ-45 portunun yanında iki USB 2.0 portu gözlerden kaçmıyor. Bu USB portlarına ister bir USB bellek veya harici bir disk bağlayıp içeriğini tek tıkta paylaşıma açabiliyorsunuz, depolama biriminin formatı fark etmiyor. Bir yazıcı bağlayıp ağın kullanımına sunmanız da mümkün.

Kablolu bağlantınızın kopması durumunda otomatik devreye girecek şekilde USB 3G/4G modem çalıştırabiliyor bu portlar, can kurtarıcı olsa da ülkemizde kullanması gayet masraflı bir şey olur gerçi. Siz de benim gibi USB 2.0 yerine bir tane USB 3.0’a yer verilebilirmiş dediniz eminim, USB’den dosya aktarımı için gayet iyi olabilirmiş ama TP-Link USB 3.0 portunu abisi VR900 modeline saklamış.

Şahsen fiyatı segmentinde görmeyi beklediğim Torrent desteğine ise yer verilmemiş, hem pratikliği hem de enerji tasarrufu gibi etkenlerle Torrent desteği ciddi bir tercih faktörü benim nezdimde.

Ürünün kurulumu gayet kolay, telefon ve bilgisayar uyumlu ayrı hazırlanmış arayüzler var. Kurulum esnasında sıkıntı yaşamamak adına cihazı hangi modda kullanacağınızı seçmek gerekiyor. Arayüzde her şey oldukça net, kolay ve detaylı şeklinde iki kullanıcı profili oluşturulmuş, ağ haritası üzerinde ağa bağlı aygıtlar, bağlantı durumları, USB portlarının kontrolü ve dosya paylaşımı, evebeyn kontrolü gibi ayar menüleri mevcut. Ağı takip etmek ve ayar yapmak için bilgisayar başına geçmeden TP-Link Tether uygulamasını kullanarak telefon üzerinden de kontrol sağlayabiliyorsunuz.

VR600, 2.4GHz ve 5GHz şeklinde çift bant yayın yapabiliyor, kağıt üstünde 2.4GHz bandında 300Megabit/saniye, 5GHz bandında ise 1300Megabit/saniyeye aktarım hızı destekli. Tp-Link antenlerin DBi değerleri hakkında bilgi vermemiş ancak 5GHz bandı için antenleri Beamforming yani yayılan sinyal alanını şekillendirilip bağlanılan aygıta direkt yönlendirilmesini sağlayan bir teknolojiyle güçlendirmiş, yani teorik olarak daha uzun menzil ve daha yüksek aktarım hızlarının önü açılmış oluyor.

Aktarım hızı ve aktarım hızı testlerine geçerken şunun altını çizmekte fayda var, kendi ekipmanlarınız ne kadar hızlıysa VR600’ün hız potansiyelinden o kadar faydalanabiliyorsunuz, tam potansiyelinden faydalanmak için telefonsa telefonunuzun dizüstüyse dizüstünüzün Wi-Fi modülü 802.11ac standardında olmalı.

Taşınabilir diskimi paylaşıma açtığım kullanımda router’ın bulunduğu odada Samsung Galaxy S7 Edge ile 2.4GHz kanalında 3MB/saniyenin biraz üstünde aktarım hızı elde ettim, 10-20 megabit arasındaki Full HD videolarımı anlık şekilde telefonumdan izleyebildim. 5GHz bandında da 4MB/saniyenin biraz üstünde bir hıza ulaştım, tabii kalitesine göre değişir ama ben 4K videoları da pürüzsüz izleyebildim bu kanalda.

S7 Edge ile yaptığım testlerde 2.4GHz kanalındaki çekim alanı performansı için iyi diyebilirim, 75 metre karelik bir evin bir ucundan diğer ucuna sinyal gücünde %30-40 kayıpla beraber bağlanabildim, ev içerisindeki elektrikli cihazlar, duvarların kalınlığı, aynı banttaki başka kablosuz aygıtlar çekim alanını ciddi etkiler ama ortalama şartlarda 90-100 metrekarelik bir evde iyi bir konumlamayla beraber işinizi görecektir 2.4Ghz kanalı. 5GHz kanalı ise olması gerekenden daha başarılı, menzili kıyasla daha uzun, zira beamforming teknolojisi sadece bu kanalda aktif. 5GHz kanalının doğası gereği sinyal kaybı 2.4GHz’e göre biraz daha fazla, amma velakin router’ın birkaç oda ötesinden Full HD’yi geçtim 4K içeriklere de rahat rahat yetebilecek, büyük dosyaları aktarabilecek hızlara erişebildim, gayet yeterli.
Daha güçlü anten ve modem sistemine sahip dizüstülerde ise mesela bahsettiğim 75 metre karelik evin içerisinde minimal kayıplarla router’a bağlanmak, video aktarmak veya büyük dosyalar taşımak mümkün, bir üst veya bir alt katta da çok zorlamazsanız eğer cihaza bağlanabiliyorsunuz, küçük çaplı ofislerde de işinizi görür bir hız ve çekim alanına sahip olduğunu söyleyebilirim, yaptığım testlerde beni yüzüstü bırakmadı.

Konu hızlardan açılmışken test yaptığım cihazlardan bahsedeyim, biri 802.11n standardında tek bant modeme sahip eski bir dizüstü, diğeri ise 802.11ac standardında çift bant modemli 2014 model Macbook Pro. Eski dizüstümle router’la aynı odada yaptığım testlerde saniyede 6MB civarında bir hız ölçümledim. Macbook Pro ile aynı odada, 2.4GHz kanalında yaptığım testlerde ise saniyede 16MB hızla veri taşıyabildim, 5Ghz kanalında ise saniyede 60-70MB gibi gayet yüksek bir hıza eriştim ki çoğu kullanıcının işini görmekten çok daha ötesi bir hız bu.

Acher VR600, eviniz ve küçük çaplı ofislerde rahatlıkla kullanabileceğiniz stabil bir router, koyduğunuz yerde sırıtmayacak renklere ve çizgilere sahip, tasarım anlamında tek eksisi parlak kısmın çizilmelere aşırı hassas olması. Stabilite tarafında 300-400GB veri taşımama rağmen kendini zora sıkacak ısılara ulaşmaması ve stabilitesini bozmaması hoşuma gitti doğrusu, çekim alanı da bir ev kullanıcısı olarak beni memnun etti.

Böylelikle bir incelememizin daha sonuna gelmiş olduk, bir sonraki videoda görüşmek üzere hoşçakalın.
 
Yeni Haber
şimdi
Geri Bildirim