Anlık Bildirim
Sıradaki Video

Asus Prime Z370-A incelemesi "Fiyat segmentinde performans anakartı"

Bu videoda Asus'un 1000TL bandında sunduğu Prime serisi Z370-A anakartının siyah-beyaz tematik tasarımını ele alıyor, yeteneklerine değinip performansını i7 8700K ile hızaşırtarak sınıyoruz.
Prime serisi Z370-A, abi serisi diyebileceğim ROG serisi Z370-E Gaming ile benzer çizgiler taşıyıp Wi-Fi’ı olup olmaması, ses yongası nitelikleri, kasanın ön paneli için USB 3.1 ikinci jenarasyon USB konnektörü, RGB aydınlatmaları ve birkaç ekstra özellik anlamında geriden takip eden ama daha uygun fiyatlı bir çözüm olarak karşımızda.

Siyah temalı, mavi çizgilerle süslenmiş, temel özelliklerin vurgulandığı kutusundan anakartın kendisi, giriş çıkış plakası, 3 Sata kablosu, M2 vidaları, fan standı, yüksek bant genişliği destekli SLI köprüsü, Q konnektörü ve alışılageldik dökümantasyonlar çıkıyor, anakart 3 yıl garantili.

ATX form faktöründeki anakart 30.5cm boyunda ve 24.4cm eninde. Siyah PCB’si üzerine, soğutucular ve giriş çıkışların üzerindeki kapakla uyumlu tematik şeritler işlenmiş.

Giriş çıkışların üzerindeki kapak ki plastiğe göre gayet diri ve metal güney köprüsü spor araç misali şekillendirilmiş, yakışıklı görünüyorlar, pencereli, beyaz temalı bir kasanız varsa gider hani.

Alüminyum mosfet soğutucuları 2.8CM boyunda, geriye doğru yönlendirildikleri için hava soğutucu veya sıvı soğutma kafalarıyla çaşıtacak bir potansiyel göremedim. Öyle çok cüsseli değiller ama ısı dağıtım yüzeyleri mümkün olduğunda geniş tutulmaya çalışılmış, bir yandan da kaslı bir görünüm yakalanmış.

Görünüm deyince son birkaç senedir RGB LED’ler şart oldu adeta, Prime Z370-A’nın sağında 8 RGB LED’den oluşan bir aydınlatma var, gayet canlılar, kasada kolaylıkla varlık gösterebiliyorlar ve çeşitli efektler atayabiliyorsunuz.
Bir tane LED şerit çıkışı da var, bu çıkışa 2 metre 2A’ya kadar 5050 RGB LED şerit takabiliyorsunuz, Aura Sync ile anakartınız, şerit led, ekran kartınız, çevre ekipmanlarınız, kısacası uyumlu tüm ekipmanlarınız eşlenik aydınlatılabiliyor.

Giriş çıkışlarda biri Tip C biri Tip A formunda, 10Gbps ve 3A destekli iki ikinci jenerasyon USB portu ardından bir oyuncunun elini bile sürmeyeceği görüntü giriş çıkışları var. DVI 1920x1200,  HDMI 1.4b 2K 60Hz ve Display Port 1.2 de 4K 60Hz destekli. 2 USB 2.0 ve 2 birinci jenerasyon USB 3.1 portunu da görüyoruz.

Anakarttan ihtiyaca göre 4 birinci jenerasyon USB 3.1 ve 4 USB 2.0 portu daha alabileceğiniz de belirtmiş olalım zira kendi anakartımda 8 Tip A portunun 8’ini kullanan biri olarak Prime Z370-A bana yetmedi.

RJ-45 portuna Intel I219V Gigabit destekli yonga güç vermiş, Killer çözümlerine kıyasla işlemci yükleri daha düşük, yazılım üzerinden de istediğiniz uygulamanın veri paketlerini önceliğe alıp, mesela oyunların, gecikme sürelerini düşebiliyorsunuz ama burada önemli rolü ham bağlantı kaliteniz ve hızınız belirliyor. Asus LANGuard ile ani voltaj artışlarına ve elektrik kaçaklarına karşı korumalı bir port bu, gerek var mı böyle bir korumaya demeyin, ülkemizde bu tür olumsuz durumlardan ethernet yongası ve anakart kaybeden takipçilerimiz olduğunu biliyorum.

Ses çıkışlarında 8 kanal desteğiyle temelini Realtek S1220A’dan alan, Asus’un Crystal Sound adlı 32-bit/192kHz destekli bir kodeği var. Empedans algılayıcısı, Japon üretimi Nichicon kapasitörler, sinyal kalitesi için ayrı PCB katmanlarında sağ-sol kanal ayrımı, bunlar segmentinde görmeye alışık olduğumuz şeyler. Oynatmada 120dB ve kaydetmede 113dB sinyal gürültü oranına sahip yonga. Taktığım orta üst seviye kafaüstü oyuncu ve üst segmente yakın kulakiçi kulaklıklarla istediğim düzeyde ses şiddeti ve detay performansını aldım, oyunlar için çevresel ses başarımı da olması gerektiği gibi.

Intel’in 8. nesil işlemcilerini destekleyen, evet bu videonun çekildiği tarih itibarıyla 65W-95W ve 4 ila 6 çekirdek topu topu 6 Coffee Lake işlemcisi var, LGA1151v2 soketini görüyoruz. Digi+ dijital kontrolcünün emrindeki 8+2 şeklinde, 8’i işlemci 2’si entegre GPU için, 10 fazla güçlendirilmiş, Japon üretimi siyah katı kapasitörlerle desteklenmiş.

Sağda da 4 tane maksimum 64GB ve 4000MHz’e kadar destekli DDR4 RAM slotu var. Çift kanal ve XMP destekliler.
İşlemci, bellek dedik, UEFI BIOS’a girip hızaşırtma yeteneklerini de sınayalım.
Testlerimizde 6 çekirdek 12 izlekli, 95W TDP’li i7 8700K’yı kullandık. Normalde tüm çekirdekler için 4.3GHz’de çalışan işlemcinin çarpanını 51’e kitleyip 5.1GHz’e, 1.42v ile hızaşırttık. Digi+ VRM ayarlarından da stabiliteyi yakalamak için birkaç ayar yaptık.
Cinebench skoru 1200 sularından %31-32 artışla beraber 1674 puana çıktı, lakin işlemciyi Corsair’ın 280mm’lik H115i’si ile tam devirde çalıştırmamıza rağmen pek kontrol altına alabildiğimiz söylenemez. Anakart görevini yapmasına yapıyor ama sol taraftaki mosfet soğutucusu ciddi ısınıyor.  Benden şanslı çıkıp elinize daha düşük voltajla benzer hızları görebilen bir işlemci denk gelse bile 1.38V’un üzerine çıkmadan günlük 4.6-4.8 sularında gezmekte fayda var, kısacası işlemcinin performansı yerinde ama düşük işçilik yüzünden kontrol altına almak zor.

Giriş çıkışlara geri dönelim. 2’si ağır kartlara yönelik olarak metal gövdeli, 1’i standart olmak üzere 3 PCIe 3.0 X16 slotu var. İlk ikisi tek kartta X16, SLI ve üç yollu Crossfire yaptığınız vakit 8-8 şeklinde çalışıyorlar, en alttaki X4 ile sınırlanıyor. 4 PCIe 3.0 X1 slotunu da unutmayalım.
Biri görünürde diğeri gizli, 2242’den 2280’e kadar destekli M2 slotları. PCI Express 3.0 X4 standardı itibarıyla teorik olarak 32Gbps’e kadar destek veriyorlar. Gizli olanı güney köprüsünün altında, kalınca bir metal parçayla pasif olarak soğutuculuyor, isterseniz ekstra temin edebileceğiniz küçük bir fanı sabitleme braketiyle takıp bir üst seviyeye çıkarabiliyorsunuz soğutmayı.
Pasif olarak normalde 100 dereceyi bile gören, yanlış duymadınız, evet 100 derece, performans odaklı M2 SSD’mi 64 dereceye kadar düşürdü, ısıya bağlı hız düşüşünün önüne geçmiş oldu, SSD’nin soğutulması genel performansı için gerçekten önemli. 

Gelecek M2 SSD’lerle şekillenecek ama SATA arayüzlü depolama aygıtları da günümüz hayatımızın bir parçası, 6 tane 6Gb/s SATA portu sağa bakar şekilde konumlanmış.

Şimdi anakart alırken çok dikkat etmediğimiz ama önemli olabilecek detaylara gelelim. Bir tanesi sıvı soğutma pompalarına özel güçlendirilmiş olmak üzere 5 tane 4 pin fan çıkışı var, hatta ek bir kartla 3 fan çıkışı daha alınabiliyor. Fanlara da UEFI BIOS üzerinden sıcaklığa göre devir ayarı yapabiliyorsunuz, işlemci mesela 40 derecedeyken sussunlar, 70 derecedeyken uçsunlar gibi gibi.

Uzay kurulumlarda sistemi açıp kapayabileceğiniz ve bellekleri test eden MemOK! butonu gerçekten iş görüyor, CPU, GPU, RAM ve BOOT aygıtlarının durumunu gösteren LED’ler de, Debug ekranı kadar olmasa da bir sorun olduğunda çözümü gayet kolaylaştırıyor.

Asus Prime Z370-A. Siyah-beyaz kurulumların tabiri caizse hastası olan benim gibi biri için görünümü iyi, aydınlatmaları hoş ve pencereli kasaya gider diyebileceğim bir anakart olmuş. Performans anlamında iyi bir işlemci denk geldiyse potansiyelini ortaya çıkarabilecek nitelikte Prime Z370-A ama USB portlarının sayısı ve standardı, benim için kesinlikle yetersiz. Bu videonun yayınlandığı tarih itibarıyla Asus Prime Z370-A’nın fiyatı 900-1000 lira arasında değişiyor.
Fiyat segmentindeki rakiplerinden biri benzer faz kurulumuyla gelip daha fazla yüksek hızlı USB Tip A portuna sahip MSI Z370 SLI Plus, bir diğeri de yine USB giriş çıkışlarında daha çeşitli, Wi-Fi destekli, LED aydınlatma kurulumu zengin ama faz kurulumu birkaç adım geride Gigabyte Z370 Aorus Ultra Gaming 5. Asus fiyatı segmentinde sıyrılan bir faz kurulumuyla hızaşırtma kabiliyetlerine oynamış, USB çıkışı sayısı ihtiyacınızı görüyorsa fiyat segmentinde performansıyla ve görünümüyle sağlam bir seçim.
 
Yeni Haber
şimdi
Geri Bildirim