Anlık Bildirim
Sıradaki Video

YotaPhone 2 inceleme videosu

Arkadaki ikinci ekranıyla emsallerinden çok başka bir akıllı telefon imajı çizen YotaPhone 2’nin hem bu ikinci ekranına hem de sunduğu kullanım deneyimine biraz daha yakından bakıyoruz.
Arkadaki ikinci ekranıyla emsallerinden çok başka bir akıllı telefon imajı çizen YotaPhone 2’nin hem bu ikinci ekranına hem de sunduğu kullanım deneyimine biraz daha yakından bakıyoruz.
Alıştığımız akıllı telefon standartlarından farklı bir çizgi yaratarak adını duyuran ve küresel ölçekte ses getirmeyi başaran YotaPhone, satışa sunulan YotaPhone 2 modeliyle ülkemizde ve global medyada Putin’in telefonu adıyla da anılıyor. Rusya Devlet Başkanı, bu cihazı özellikle yurt dışı gezilerinde yanından ayırmıyordu.

Gerçi şimdilerde şirket Rus kimliğinden uzaklaşmış durumda. Kendine yatırımcı arayan Yota Devices, Çin’li Rex Global tarafından önemli bir meblağ ile desteklendi. Çin’li şirket, Yota’nın %65’ine karşılık olarak 100 Milyon Dolar nakit ödeme yaptı ve YotaPhone 3’ün geliştirilmesi için 50 Milyon Dolar kaynak ayıracağını taahhüt etti. Yani YotaPhone artık Rus değil Çin’li bir şirket.

Şimdi sözü fazla uzatmayalım ve cihaza biraz daha yakından bakalım.

YotaPhone 2 arkadaki ekranı hesaba katmadan elinize ilk aldığınız anda çok üst düzey bir telefon havası uyandırmıyor. Cihazda tamamen plastik malzemeden üretilmiş bir kasa mevcut. Dış hatları kabaca Nexus S’i andıran ürün, detaylara inildiğinde iPhone esintileri de taşımıyor değil. Çift ekrana karşın 9mm kalınlık gayet makul. Telefonun ağırlığı ise 145g.

Tasarımdan bahsetmişken telefonun kutu içeriğine de ayrı bir paragraf açmakta yarar var. İlk tanıtıldığı dönemde kutu tasarımıyla çeşitli ödüllere layık görülen telefonun 3 parçada açılan kutusu ve kutu içeriğinin yerleştirilişi gerçekten bir takdiri hakediyor.

Ekran
Arkasındaki ikincil ekranıyla çok niş bir cihaz havasında olsa da YotaPhone 2’nin teknik detayları aslında pek de cezbedici değil. Telefonun ana ekranı 5inç büyüklüğünde ve AMOLED panellere sahip. Arkaasında ise Amazon Kindle’dan aşina olduğumuz e-ink ekran bulunuyor. Elektronik mürekkep olarak da ifade edilen bu ekran teknolojisi, son derce düşük enerji tüketim değerlerine sahip. Ayrıca gözü kesinlikle yormuyor. Yani bir şeyler okumak için ideal. YotaPhone 2’nin arkasında yer alan işte bu e-ink ekran 4.7inç büyüklüğünde, gri tonlamalı ve 540x960 piksel çözünürlük üretiyor.

Yapısı gereği standart telefon kullanım özellikleri için çok işlevsel olmayan ekran, şarj konusunda sıkıntı yaşadığınız anların imdadına yetişebilecek kadar işlevsel. Arka aydınlatması yok belki ancak telefonun öncelikli ekranıymış gibi her işi yapabiliyorsunuz. Mesaj yazmaktan, fotoğraf çekmeye kadar her işte bu ekranın kullanılabilmesi olanaklı. Ayrıca bu ekranın bir diğer güzel yanı ise sürekli açık kalması. Dikkate alınmayacak kadar düşük şarj tüketimi sayesinde cihaz elinizdeyken bile açık kalan ekran, etraftaki meraklı gözlerin de dikkatini fazlasıyla çekmeyi başarıyor. Bu arada ekranın sürekli açık kalması nedeniyle enerji tüketiminin ne olacağı yönünde bir soru işareti kafalarda uyanabilir ancak bu ekranın sahip olduğu teknoloji bildiklerimizden biraz daha farklı. E-ink ekranlar sadece görüntüyü oluştururken cüzi bir enerji harcıyor. Sonrasında ise görüntü sabit olarak kalıyor. Yani telefon kapansa bile arka ekrandaki son görüntü hep sabit olarak durabiliyor.

Bu arada bu cihazdaki e-ink ekranın üzerinde ciddi bir çalışmaya ihtiyaç var zira bu haliyle epey hantal çalışıyor. Aynı yapıdaki Kindle’ların performansını göz önüne aldığımızda YotaPhone’un daha işin çok başında olduğu açık.
YotaPhone 2’nin her iki ekranı da Corning Gorilla Glass 3 koruma katmanı ile desteklenmiş. Bu sayede çizilmelere karşı dirençli bir yapıda ancak düşmelere karşı tehdit etkisi bu cihazda iki katına çıkıyor. Hangi yüze sert bir temas gelirse gelsin telefonun zarar görmesi muhtemel. Bu nedenle günlük kullanımda cihazı bir kılıf ile kullanmak zaruri olabilir.
Donanım 

YotaPhone 2’nin ekran konusundaki ilgi çekici yanlarına karşılık teknik detayları da bir o kadar can sıkıcı aslında. Telefona işlemci tarafında Snapdragon 801 eşlik ediyor. 2.3GHz’de çalışan Krait 400 çekirdekleri ve Adreno 330 GPU’lu bu işlemciye iki sene önce pazara sunulan üst düzey Android’li cihazlarda rastlıyorduk. Buna ek olarak 32GB olarak belirlenen dahili hafıza ile 2GB RAM, tatmin edici düzeyde olsa da bellek kartı yuvasının bulunmayışı biraz can sıkıcı olmuş.

Zamanın gerisinde kalan donanımsal nitelikler, doğal olarak benchmark sonuçarına da yansıyor. 3DMark testinde 12339 puan alan YotaPhone 2, 15911 puan alan LG G3’ten ve 17882 puan alan Xperia Z3’ten kötü bir skor elde ediyor. Yaptığımız testlerde AnTuTu 6’da en iyi 39777 puanı gördük. Bu derece YotaPhone 2’yi Galaxy S5, HTC One M9 gibi modellerin gerisinde bırakıyor. Mesela daha ucuza satılan LG G4 testlerde 50.000 puanı aşabiliyordu.
Pil 

YotaPhone 2’ye pil tarafında ise 2500mAh kapasiteli bir batarya eşlik ediyor. Bu batarya 5inçlik AMOLED ekrana sahip bir cihaz için tatminkar değerler sunuyor diyebiliriz ancak Yota’nın bu cihazda asıl iddialı olduğu taraf arkadaki ekranın aktif olduğu durumlarda ekranın sunabildiği uzun pil ömrü. Gün içerisinde gelen bildirimleri görmek, herhangi bir mesaja hızlıca yanıt vermek için arkadaki e-ink ekranı kullandığınız takdirde YotaPhone, 5 güne kadar kullanım imkanı sunduğunu iddia ediyor. Biz kendi testlerimiz esnasında 5 günü göremedik ancak mesaj yazmak, mail’lere yanıt vermek için bile bu ekranı kullandığınızda 3 günü çıkarabilmeniz pek de olanaksız değil. Bu arada YotaEnergy modu sadece ekran avantajı ile değil işlemci frekansını düşürme, titreşim, NFC, GPS, WiFi bağlantılarını kapatma gibi işlemler de uygulayarak bu kazancı sağlıyor. Ayrıca ürün yerleşik Qi kablosuz şarj özelliğine de sahip ancak kutu içerisinden böyle bir aksesuar çıkmıyor.
Kamera 

Dikkatimizi YotaPhone 2’nin kamerasına çevirdiğimizde ise hayal kırıklığı bir basamak daha yükseliyor. Bugün giriş ile orta seviye arasında kalan cihazlarda bile 13 megapiksel çözünürlüğe sahip kameraları görmeye başladığımız bu dönemde elimizdeki cihazın 8 megapiksellik bir ana kamera ile gelmesi gerçekten can sıkıyor. Bu haliyle telefon hem video kaydı hem de fotoğraf çekimi esnasında günü kurtarmanın ötesine geçemiyor. Cihazın ön kamerasındaysa 2.1 megapiksellik bir sensor tercih edilmiş. Selfie için bu kamera çözünürlüğünün düşük olması pek sorun değil zira arkadaki e-ink ekrandan bakarak 8 megapiksellik ana kamerayı kullanıp fotoğraf çekebiliyorsunuz.

Yazılım, Kullanıcı Arayüzü ve Tasarım

Bugünlerde pazara sunulan yeni akıllı telefonlarda Android 6.0 güncellemesinin ne zaman geleceğini konuşurken YotaPhone 2’de Android 4.4 KitKat sürümü yüklü olarak geliyor. Küresel ölçekte cihaz için Android 5.0 sürümü yayınlanmış olmasına karşın biz telefonu elimize alıp güncelleme yapmak istediğimizde OTA üzerinden telefon bir güncelleme olmadığı bildirisi ile bizi karşıladı. Gerçi yeni alınan bir telefonun güncellense bile bir önceki yılın yazılımsal niteliklerine sahip olması ne kadar makuldür orası tartışılır.

Android’in stock arayüzü ile gelen cihaz, olabildiğince yalın bir yapıda tutulmaya çalışılmış. Nexus’larda olduğu gibi yalın Android yapısına ek olarak, ikincil ekran için bazı eklemeler yapılmış. Bu arada ikincil ekran demişken Yota Mirror özelliği ile ikinci ekranı ana ekranmış gibi normal Android arayüzünde tüm işlevler ile birlikte sorunsuz olarak kullanabiliyorsunuz.

Siyah ve beyaz olarak iki ayrı renk seçeneğinin bulunduğu telefon ülkemizde 2000TL’lik bir fiyat etiketine sahip olacak. Bu rakamın çift ekran gibi fark yaratan bir özellik için bile çok çok pahalı olduğunu düşünüyoruz. Yazılımın güncel olmayışı, 2 yıl önceki bir işlemcinin kullanılması, zayıf kamera gibi konuları üst üste koyunca, 2000TL ile bu telefonun ülkemizde ulaşacağı satış rakamlarının hayal kırıklığı olması hiç de şaşırtıcı olmaz. En azından bu telefonu şok bir fiyatla piyasa sürüp, gelir beklentisini YotaPhone 3’e saklasalar daha mantıklı bir iş olurdu diye tahmin ediyoruz.
Yeni Haber
şimdi
Geri Bildirim