Çin’in elinde Demokles’in kılıcı var
Zirveye ulaşan gerilim bu hafta sonunda kısmen yatıştı. Pekin yönetimi, Avrupa’ya yönelik otomotiv çip tedariki üzerindeki kısıtlamaları 12 ay boyunca ve yalnızca sivil kullanım için kaldıracağını açıkladı. Ancak bu adım, Çin’in Avrupa üzerindeki stratejik baskısını geçici olarak hafifletmekten öteye gitmedi.
Alman Marshall Fonu düşünce kuruluşunun kıdemli üyesi ve Avrupa Komisyonu'nun eski Çin danışmanı Andrew Small, “Biraz zaman kazanabiliriz, ancak bundan sonra sürekli krizlerle uğraşacağımız bir duruma girdiğimiz ve Çin ile ilişkilerde bir eşiğin aşıldığı hissi var” dedi.
Çin, Nexperia çiplerinin tedarikini yeniden başlatmayı kabul etti ancak bu sadece 12 aylık bir süre için ve sadece sivil kullanım için geçerli olacak. Çin’in bu süreçte kullandığı yöntem, sanayiyi durdurmadan tedarik zincirlerini “boğmak” üzerine kurulu. Small’a göre bu strateji, Avrupa’yı başının üzerinde sallanan Demokles’in kılıcının altında bırakacak.
Ticaret dengesi değil, dengesizliği var
Nexperia'nın derin yaraları olan deneyimi bir yana, AB ile Çin arasındaki ilişkide daha geniş bir dengesizlik var. Avrupa Birliği’nin Çin ile ticaretindeki dengesizlik ise her geçen yıl büyüyor. Blok, Çin karşısında 300 milyar euro ticaret açığı veriyor. Elektrikli araçlara getirilen ek vergiler dahil olmak üzere alınan önlemler bu açığı azaltmaya yetmedi.
Bu yılın ilkbaharında Çin’in nadir toprak elementleri ve mıknatıs ihracatına getirdiği kontroller, Avrupa otomotiv üretiminde ciddi yavaşlamalara yol açtı. Almanya’daki bir üretici, 100 bin aracı yalnızca pencere mıknatısı eksikliği nedeniyle parkta bekletmek zorunda kaldı. Haziran ayında üreticiler panik içinde tedarik arayışına girerken bazı şirketlerin Çin’den ürün alabilmek için kendi iç verilerini Pekin’e açtığı ortaya çıktı. Bu veriler Alman hükümetinin bile elinde yok.
Uzmanlar asıl sorunun Çin'in temiz teknoloji, diğer bir deyişle otomobil endüstrisi, güneş ve rüzgar endüstrileri gibi stratejik endüstrilerde yarattığı bağımlılık olduğunu düşünüyor. Hatta Maersk'in Çin'deki genel müdürü Jens Eskelund’a göre böyle giderse Avrupa, beş yıl sonra rüzgar türbinleri üretmeyecek.
Eskelund, Brüksel'de düzenlenen bir brifingde “100 yıldır görülmemiş bir değişim döneminden geçiyoruz. Çin, Çin'in yükselişte, Batı'nın ise düşüşte olduğunu söylediğinde, bunu mutlaka ekonomi açısından söylemiyor, parlamenter demokrasilerin kendi yıkımlarının tohumlarını barındırdığını düşünüyor” dedi.
Small ise “Çin ticari ilişkilerini silah olarak kullanıyor” ve bunları daha zayıf rakiplerine “güç gösterisi” yapmak ve ekonomik avantaj elde etmek için bir fırsat olarak kullanıyor diyor.
Avrupa uykusundan uyanmaya başlıyor
Brüksel’deki yetkililer ise Çin’in ticari hamlelerine karşı sürekli yeni önlemler geliştirdiklerini, örneğin geçen hafta başlatılan Çin menşeli lastiklere yönelik anti-sübvansiyon soruşturması gibi adımlar attıklarını belirtiyor. Ancak birçok yetkili, üye devletlerin kendi sanayilerini çeşitlendirme konusunda yeterli çabayı göstermediğinden yakınıyor.
Avrupa Komisyonu ve Fransa, Çin’e karşı daha kararlı bir duruş sergileme niyetinde. Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen, geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada AB’nin “gerekirse tüm araçlarını kullanmaya hazır” olduğunu belirtti. Bu sözler, Brüksel’de “nükleer caydırıcı” olarak adlandırılan ve 2023’te yürürlüğe giren Zorlama Önleyici Araç (ACI) yasasına ince bir gönderme olarak yorumlandı.
ACI, Avrupa’nın bugüne kadar hiç kullanmadığı güçlü bir ticaret savunma mekanizması. Yasa, gerektiğinde Çin’den gelen ithalata ek kısıtlamalar getirilmesine, Çinli şirketlerin kamu ihalelerine katılımının engellenmesine ve en uç durumda Avrupa pazarına erişimlerinin tamamen kapatılmasına olanak tanıyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, bu aracın gerektiğinde Çin’e karşı da devreye sokulması gerektiğini savunuyor. Ekim ayında düzenlenen AB liderler zirvesinin ardından konuşan Macron, “Bu ekonomik zorbalıktır. Harekete geçmeliyiz” diyerek sert önlemler çağrısı yaptı.
Bu tutumun ne kadar destek göreceği ise belirsiz. Bazı uzmanlar, Almanya’nın böylesi birdestek vermesini beklemiyor. Zira Alman otomotiv sektörü için Çin, oldukça önemli ve büyük bir pazar.
AB, Çin’e tam bağımlı
AB için böyle bir senaryo ise söz konusu değil. Avrupa, hibrit otomobiller, fiber optik ve nükleer enerji gibi teknolojilerde kullanılan ağır nadir toprak elementleri konusunda yüzde 100 Çin'e bağımlı. Ayrıca havacılık alaşımlarından otomotiv parçalarına kadar Avrupa'da tüketilen magnezyumun yüzde 97'si Çin’den geliyor. Elektrikli araç ve elektronik cihazların bataryalarında kullanılan lityumun yaklaşık yüzde 80'i Çin'den geliyor.
Avrupa Çip Yasası kapsamında Blok, 2030 yılına kadar küresel mikroçip değer zincirinin yüzde 20'sini oluşturmayı hedeflese de önceki bilgiler bu hedefin tutturulmasının mümkün olmadığına işaret ediyordu. Avrupa'da, daha az gelişmiş mikroçipler alanında önde gelen şirketler bulunuyor. Bunlar arasında Alman Infineon, Hollandalı NXP ve Fransız-İtalyan STMicroelectronics yer almakta. Bu firmalar, Avrupa'nın güçlü otomotiv endüstrisinin ihtiyaçlarını karşılamakta. Ancak bu üç firma talebi karşılayamıyor ve AB, bunları desteklemekte yetersiz kalıyor.
Bazı uzmanlar Avrupa'nın madenden montaj hattına kadar tüm tedarik zincirini satın almak veya kontrol etmek için 10 yıl geçmesi gerektiğini söyledi. Bu, kısa bir süre değil.
Kaynakça https://www.theguardian.com/business/2025/nov/11/nexperia-row-china-trade-brussels-beijing-chips https://elements.visualcapitalist.com/visualizing-europes-dependence-on-chinese-resources/ https://www.bbc.com/news/articles/cr43kyn9d6po https://www.politico.eu/article/europe-reliance-china-low-tech-microchips-manufacturing-european-court-of-auditors/ Bu haberi ve diğer DH içeriklerini, gelişmiş mobil uygulamamızı kullanarak görüntüleyin:| Birçok sorunu bulunsa da bu manzarayı daha anlaşılır hale getirmek için dünya sistemleri teorisi üzerinden okuyabiliriz; buna göre kabaca dünya ekonomis... |
Yorumu gör »
Nat Alianovna
3 Kişi Okuyor (1 Üye, 2 Misafir) 3 Masaüstü
3768 kez okundu.
9 kişi, toplam 10 yorum yazdı.
HABERİN ETİKETLERİ
hollanda, çin ve