Beyindeki aktiviteleri daha iyi görüntüleyen teknik geliştirildi

Robot ile protein seçtiler 

Bu iki teknik yerine çok daha kesin ve işe yarar sonuçlar almak isteyen Edward Boyden ve ekibi, insan beynindeki 86 milyar nöronun üstesinden gelebilmek için beyindeki faaliyetlerin daha kapsamlı bir görünümünü sağlayan mükemmel bir görüntüleme tekniği üzerinde çalışıyor. Beyindeki elektriksel aktiviteyi ölçmek için tamamen farklı bir yaklaşım üzerine yoğunlaşan araştırmacılar; nöronlara yerleşebilen ve ışığa duyarlı olan bir protein geliştirdi. Geliştirilen proteinin en önemli avantajı ise kırmızı ışığa maruz kaldığında belli bir hücrenin ne kadar gerilime sahip olduğunu gösteren flüoresan sinyalleri veriyor oluşu. Yani bu protein ile bilim insanları nöronların hangi durumlarda ne oranda gerilim uygulayarak iletişime geçtiğini tespit edebilir.

Çalışmadaki en ilginç ve çalışmayı benzersiz yapan nokta ise bu proteinin geliştirilmesi sırasında gerçekleşti. Ekibin geliştirdiği proteinin ışığa karşı son derece duyarlı olması ve ışığa maruz kaldığında milisaniyeler içinde tepki vermesi gerekiyordu. Bunun için ekip, üretilen milyonlarca proteini tarayabilen ve çalışma için en uygun proteini belirleyebilen bir robot geliştirdi. Milyonlarca aday protein arasından araştırma için en faydalı olacak 5 protein robot tarafından belirlendikten sonra ekip bu proteinlerin 8 milyon adet mutasyonunu oluşturdu. Bu mutasyon turunun ardından robot Archon1 olarak adlandırılan en yüksek performanslı proteini seçmeyi başardı. 

En yüksek performanslı protein 

"Bir geni alırsan, milyonlarca  mutant gen yapabilirsin ve sonunda en iyi çalışanları seçersin.'' diyen Edward Boyden, robotun izlediği yolun ''evrimin doğadaki işleyişine benzediğini'' açıkladı. Boyden'in ifadelerine göre robot sürekli olarak proteinler ve onların mutantları arasından en iyi olanları seçmiş ve en sonunda oluşturulabilecek en yüksek performanslı proteini belirlemişti. Archon1'i en yüksek performanslı yapan özellik ise gerilim ölçme konusundaki hızının yanında doğru değerleri tespit etmesiydi. Hücrelerin,hücre zarına yerleşen Archon1 böylece hücrelerdeki gerilimi en doğru şekilde tespit edebiliyordu.

Bu proteini kullanarak farelerin, balık lavralarının ve solucanların beyin aktivitesini ölçen araştırmacılar sonuçlardan oldukça memnun. Araştırmalarını geliştirmek ve şeffaf olmayan organizmalarda da flüoresan sinyalleri almayı amaçlayan ekip, ilerleyen dönemlerde bu teknik ile insan beynindeki aktivitelerin de kolayca tespit edilebileceğini düşünüyor. Beyin aktivitelerinin anlamlandırılmasıyla alzheimer, epilepsi ve diğer beyin bozukluklarını anlama yolunda da önemli mesafelerin kat edilmesi bekleniyor.

Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz: