İstanbul içme suyunun tükenmesi riskiyle karşı karşıya olan 11 şehirden biri

Tam Boyutta Gör

Bir milyarı aşkın kişi temiz içme suyuna ulaşamıyor ve 2.7 milyar kişi yılın minimum bir ayında su sıkıntısı çekiyor. Dünya yüzeyinin yüzde 70’i suyla kaplı olsa da su rezervinin sadece yüzde 3’ü tatlı sudan oluşuyor.

Birleşmiş Milletler’in onayladığı uzman araştırmalarına göre iklim değişimi, insanların faaliyetleri ve nüfus artışının bir sonucu olarak 2030 itibariyle arzın yüzde 40’ının üzerine çıkacak. Araştırmaya göre aralarında İstanbul’un bulunduğu 11 kent, Cape Town’ın kaderini paylaşmaya aday. 2030 yılında içme suyunun tükenmesi riskiyle karşı karşıya olan 11 metropol şehir:

İstanbul

Birleşmiş Milletler, yıllık içme suyunun kişi başına 1700 metreküpün altına düştüğü durumu “su stresi” olarak tanımlıyor. Resmi verilere göre Türkiye’de 2016’dan beri su stresi yaşanıyor.

Türk uzmanlara göre İstanbul’un su kıtlığı sorunu 2030 itibarıyla ciddi bir seviyeye gelecek. Şehrin su rezervleri doluluk oranı, 2014'ün başlarında yüzde 30'un altına düştü. Geçtiğimiz yıllarda yoğun nüfuslu kentler yaz aylarında su sıkıntısı yaşamaya başladı.

Sao Paulo

Dünyanın en fazla nüfusa sahip 10 kentinden biri olan Sao Paulo, kritik sürece girmiş durumda. 21 milyonu aşkın nüfuslu kentin su rezervi doluluk oranı yüzde 4’ün altına düştü. Bugün su kıtlığı çeken Cape Town’ın 2015’te yaşadığına benzer bir durumla karşı karşıya kaldı.

Tam Boyutta Gör

Tam Boyutta Gör

 

Bangalore

Son yıllarda teknoloji merkezine dönüşen şirkette yapılaşma bir hayli arttı. Şehrin su ve atık su sistemleri kentteki büyüme ile başa çıkmakta zorlandı. Su tesisatının eski olması nedeniyle kentin içme suyunun yarıdan fazlası boşa gidiyor.

Bangalore şehrinin büyük bir su kirliliği sorunu bulunuyor. Göllerdeki suyun yüzde 85’i kirli olduğu için sadece tarımsal sulama ve endüstriyle soğutmada kullanılıyor.

Pekin

Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 20'sine ev sahipliği yapan Çin, temiz su kaynaklarının sadece yüzde 7'sine sahip. 20 milyon nüfuslu Pekin kentinde kişi başına düşen su miktarı da bir hayli düşük. Böyle giderse Pekin'de ciddi sorunlar baş gösterecek.

Kahire

Nil nehri, Mısır’ın su kaynağının yüzde 97’sini oluşturuyor ancak aynı zamanda arıtılmamış evsel ve tarımsal atık da Nil nehrine boşaltılıyor. Hal böyle olunca su kirliliği giderek artıyor. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre Mısır alt orta gelir ülkeleri arasında su kirliliğinden çok sayıda ölümün görüldüğü yerlerden. BM de ülkede 2025 itibariyle kritik su kıtlıkları yaşanacağını tahmin ediyor.

Cakarta

Endonezya’nın başkenti yükselen deniz seviyesi tehdidiyle karşı karşıya kaldı. Dünya Bankası’nın tahminlerine göre şehrin yüzde 40’ı deniz seviyesinin altında kaldı. Kentteki 10 milyon kişinin yarısı su şebekesine bağlıyken diğer yarısı kaçak su kuyusu kazıyor. Bu nedenle yer altındaki sular çekiliyor ve taban çökmesi yaşanıyor.

Mexico City

Meksika’nın başkentinde su kıtlığı sorununa karşı nüfusun yüzde 25’inin evindeki musluklardan günde sadece birkaç saat su akıyor. Yüzde 20’sinde de günün belirli kısımlarında su alınabiliyor.

Şehir, suyunun yüzde 40'ını uzak kaynaklardan karşılıyor, ancak suyun geri dönüşümü adına hiç büyük bir operasyon yok. Su dağıtım şebekesindeki sorunlar nedeniyle kaybın yüzde 40'ı bulduğu tahmin ediliyor.

Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz: