Yeni malzeme, Güneş ışınlarının yüzde 97’sine kadarını yansıtarak iç mekanları dış ortamdan yaklaşık 6 °C daha serin tutabiliyor. Bu sıcaklık farkı sayesinde yüzeyde yoğunlaşma oluşuyor ve tıpkı soğuk bir aynadaki buğu gibi kaplamanın üzerinde küçük su damlacıkları birikiyor. Bu damlalar, eğimli yüzey boyunca akarak toplanabiliyor.
Günlük içme suyu karşılanabilir
Denemelerde kullanılan malzeme, piyasadaki beyaz dış cephe boyalarından farklı olarak titanyum dioksit gibi UV yansıtıcı pigmentlere dayanmıyor. PVDF-HFP adlı gözenekli bir polimer yapıya sahip. Bu yapı, ışığı mikroskobik hava cepleri aracılığıyla dağıtarak hem parlama yapmadan güneş yansıtma etkisi oluşturuyor hem de zamanla bozulabilecek kimyasalların kullanımını ortadan kaldırıyor.
Öte yandan toplanan su damlaları, pürüzsüz yüzeyden kolayca akarak bir toplama noktasına yönlendiriliyor. Araştırmacılar, geniş yüzeyli uygulamalarda bu suyun tarım, soğutma sistemleri veya hidrojen üretimi gibi alanlarda kullanılabileceğini belirtiyor. Üstelik bu teknoloji, nem oranının gece yükseldiği kurak bölgelerde dahi su elde edebilme potansiyeline sahip.
Şirket şu anda, rulo veya sprey ile uygulanabilen su bazlı bir boya formülasyonu üzerinde çalışıyor. Bu da teknolojinin yalnızca laboratuvarla sınırlı kalmayacağını gösteriyor.
Bu haberi ve diğer DH içeriklerini, gelişmiş mobil uygulamamızı kullanarak görüntüleyin:
s26 ultra da s-pen gelecek hemde buluututlu olacak eskisi gibi boşuna yıpratma kendini admin...