29 Temmuz günü 19.00 ile 21.00 saatleri arasında düzenlenen testte, bataryalar ortalama 535 megawatt (MW) enerji sağladı. Bu miktar, San Francisco gibi büyük bir şehrin yarısından fazlasını aynı anda besleyebilecek seviyede.
Sanal Enerji Santrali, İki Saat Boyunca İstikrarlı Biçimde Çalıştı
Brattle Group tarafından yayımlanan analizde, bataryaların bu iki saatlik süreçte performansını istikrarlı biçimde sürdürdüğü ve herhangi bir dalgalanma yaşanmadığı vurgulandı. Şirketin yöneticilerinden Ryan Hledik, bu durumu “ölçeklenebilir ve planlama düzeyinde güvenilir bir performans” olarak tanımladı. Hledik’e göre bu sistemler yalnızca yoğun saatlerde talebi dengelemekle kalmıyor, aynı zamanda yeni enerji santrali yatırımlarına olan ihtiyacı da azaltıyor.
Çoğunluğu Tesla'nın ürünlerinden oluşan bu ev tipi bataryaların bir araya getirilerek sanal bir enerji santralini dönüştürmesini Sunrun, Tesla Energy, Stem gibi şirketler organize ediyor. Kaliforniya'da en büyük şebeye sahip olan Sunrun, bu programa katılan müşterilerine batarya başına 150 dolara kadar ödeme yapıyor.
Sunrun CEO’su Mary Powell, bu sanal enerji santralinin nasıl kullanılabileceğini şöyle özetliyor: “Dağınık yapıda çalışan ev bataryaları, şebekeye saniyeler içinde güç sağlayabilen güçlü ve esnek kaynaklar olarak öne çıkıyor. Bu sistemler, elektrik kesintilerini engelliyor, yoğun talep anlarında yükü hafifletiyor ve fiyat dalgalanmalarının önüne geçiyor.”
Uzmanlara göre bu tür sistemlerin yaygınlaşması, özellikle yaz aylarındaki sıcak hava dalgaları gibi kriz anlarında, şehirlerin enerji güvenliği açısından kritik rol oynayabilir. Şebekeye entegre edilen bu yeni nesil batarya filoları, geleceğin enerji altyapısının temel taşlarından biri olmaya aday görünüyor.
Bu haberi ve diğer DH içeriklerini, gelişmiş mobil uygulamamızı kullanarak görüntüleyin: