Yarı iletken sektörünün ve özellikle de Intel'in efsane isimlerinden birisi olarak kabul edilen Macar asıllı Andy Grove, teknoloji dünyasında derin izler bırakarak hayata gözlerini yumdu. Grove'nin ölümü sonrasında Intel'de hüzün hakim.
1936 yılında Macaristan'da Yahudi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Andrew Stephen Grove, 2. Dünya Savaşı esnasında toplama kamplarına gitmekten son anda kurtulurken, sonrasında ise Sovyetler Birliği'nin Komünist rejimini iliklerine kadar yaşamıştı. 1956 yılındaki Macaristan Devrimi sırasında ailesi ile birlikte Avusturya'ya kaçtı.
Avusturya'da fazla durmayan Andrew, daha sonra yönünü ABD'ye çevirdi ve 1957 yılında ülkeye giriş yaptı. Yarı iletken sektörüne ismini yazdıracağı yeni hayatına, işte burada başladı ve Andris Grof olan ismini de Andrew S. Grove olarak değiştirdi.
Grove, 1963 yılında, yarı iletken konusunda çalışan Fairchild Semiconductor firmasında işe girdi ve entegre devre mimarisi konusunda tecrübe kazandı. 1967 yılında ise geliştirmeden sorumlu müdür yardımcısı pozisyonuna yükseldi. 1968 yılında ise Intel'e geçti.
Andy Grove, Intel'in kurucuları listesinde görünmüyor zira Robert Noyce ve Gordon Moore 1968 yılında firmayı kurduklarının ikinci günü aralarına katılmıştı. Sonrasında ise arkadaşı Macar Leslie L. Vadász da ekibe eklenmiş oldu. Grove, Intel'de uzun süre geliştirmeden sorumlu direktör olarak görev yaptı.
Intel, kuruluşundan sonra yaklaşık 10 yıl DRAM üretimi üzerine çalışmıştı. Ürünlere olan talebin azlığı ve Japonya'nın ucuz fiyatlar ile sıkı bir rekabet politikası gütmesi, Grove'nin fikir değiştirmesine neden oldu. 1976 yılından itibaren Intel, mikro işlemci mimarisine odaklandı ve DRAM üretiminden vazgeçti. Grove hemen ardından, IBM ile sıkı görüşmeler sonrasında Intel'i işlemci ortağı olarak kabul ettirmeyi başarmıştı. Intel'in yükselişi de bu tarihten sonra başladı.
Andy Grove, 1979 yılında Intel'in başkanı görevine getirilirken, 1987 yılında CEO ünvanını aldı. Üretim kapasitesine önem veren Grove, tesislerin geliştirilmesi ve büyütülmesinde büyük çaba sarf etti. 1997 yılında ise yönetim kurulu başkanlığını da CEO'luğun yanına ekledi. 1998 yılında prostat kanseri nedeniyle görevi bırakmak zorunda kaldı.
Andy Grove Kimdir?
1936 yılında Macaristan'da Yahudi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Andrew Stephen Grove, 2. Dünya Savaşı esnasında toplama kamplarına gitmekten son anda kurtulurken, sonrasında ise Sovyetler Birliği'nin Komünist rejimini iliklerine kadar yaşamıştı. 1956 yılındaki Macaristan Devrimi sırasında ailesi ile birlikte Avusturya'ya kaçtı.
Avusturya'da fazla durmayan Andrew, daha sonra yönünü ABD'ye çevirdi ve 1957 yılında ülkeye giriş yaptı. Yarı iletken sektörüne ismini yazdıracağı yeni hayatına, işte burada başladı ve Andris Grof olan ismini de Andrew S. Grove olarak değiştirdi.
Grove, 1963 yılında, yarı iletken konusunda çalışan Fairchild Semiconductor firmasında işe girdi ve entegre devre mimarisi konusunda tecrübe kazandı. 1967 yılında ise geliştirmeden sorumlu müdür yardımcısı pozisyonuna yükseldi. 1968 yılında ise Intel'e geçti.
Andy Grove, Intel'in kurucuları listesinde görünmüyor zira Robert Noyce ve Gordon Moore 1968 yılında firmayı kurduklarının ikinci günü aralarına katılmıştı. Sonrasında ise arkadaşı Macar Leslie L. Vadász da ekibe eklenmiş oldu. Grove, Intel'de uzun süre geliştirmeden sorumlu direktör olarak görev yaptı.
CEO'luk Görevi
Intel, kuruluşundan sonra yaklaşık 10 yıl DRAM üretimi üzerine çalışmıştı. Ürünlere olan talebin azlığı ve Japonya'nın ucuz fiyatlar ile sıkı bir rekabet politikası gütmesi, Grove'nin fikir değiştirmesine neden oldu. 1976 yılından itibaren Intel, mikro işlemci mimarisine odaklandı ve DRAM üretiminden vazgeçti. Grove hemen ardından, IBM ile sıkı görüşmeler sonrasında Intel'i işlemci ortağı olarak kabul ettirmeyi başarmıştı. Intel'in yükselişi de bu tarihten sonra başladı.
Andy Grove, 1979 yılında Intel'in başkanı görevine getirilirken, 1987 yılında CEO ünvanını aldı. Üretim kapasitesine önem veren Grove, tesislerin geliştirilmesi ve büyütülmesinde büyük çaba sarf etti. 1997 yılında ise yönetim kurulu başkanlığını da CEO'luğun yanına ekledi. 1998 yılında prostat kanseri nedeniyle görevi bırakmak zorunda kaldı.
Grove, firmanın başına geçtiğinde 4 milyar dolar olan marka değerini, ayrıldığında 197 milyar dolara çıkarmıştı. Bu süreçte Intel, dünyanın en büyük yedinci firması oldu ve çalışan sayısını da 64 000'e yükseltti.
2000 yılında Parkinson hastalığına yakalanan Grove, hastalığa bir çözüm bulunması adına pek çok vakfa bağışta bulundu. Grove'nin ölüm nedeni henüz bilinmiyor. Steve Jobs'un Grove'yi bir ikon olarak gördüğü ve Apple şirketinin başına geri dönüşü sırasında tavsiyelerine başvurduğu da biliniyor.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,2000 yılında Parkinson hastalığına yakalanan Grove, hastalığa bir çözüm bulunması adına pek çok vakfa bağışta bulundu. Grove'nin ölüm nedeni henüz bilinmiyor. Steve Jobs'un Grove'yi bir ikon olarak gördüğü ve Apple şirketinin başına geri dönüşü sırasında tavsiyelerine başvurduğu da biliniyor.
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
Efsane Türkiye’ye gelse alırım..
O ışık efektleri sadece yanlarda değil üstte de olmalıydı. Böylece tabancayı kullanan, kafasını yana eğmek zorunda kalıp, fıtık olmaz. Aynısını küçükken ışıklı ayakkabımda yaşamıştım oradan biliyorum. Ayakkabıma yan bakmaktan düz yürüyemiyordum. Hava atmaktan ziyade o havayı yaşamayı tercih ederim. 7 de olsam 70 de olsam kararım değişmeyecek.
Mukemmel bir silah acaba ne kadar hızlı atıyor. [resim]
Fiyat makul olsa efsane olur gerçekten ya.
Vay bee, bu cihaz xiaomi çıktı ben de diyordum kim üretmiş..
hocam 4x daha iyi direk hs attirir
Über
Evet ama 6x scop daha iyi gider buna daha uzaktaki hedefler için. Gerektiğinde 3x'e de çekebilirsin falan :D
Muskun alev tabancası vs bu
İstilacı güvercinlere karşı iyi olur. 5 10 dk da bir sopayı alıp kovalamak yordu artık.
Yakında su atan F18 falanda yaparlar :)
Hazneye kezzaplı su doldurup nişan almak yapmayın böyle şeyler yahu...
Xiaomi kendini çok geliştirdi artık her alanda kaliteli işler yapıyorlar.
fışkırttığı su mermi gibi isabetli gitmeyeceği için gereksiz diye düşünmüş olabilirler.
Lazer nişangah da eklenseymiş tadından yenmezmiş.