Uygulama ile Aç

CATL, tuz kullanarak bataryaları yüzde 90 daha ucuz hale getiriyor

CATL’ın sodyum-iyon bataryaları, maliyeti düşürerek elektrikli araç ve enerji depolamada devrim yaratmayı hedefliyor. Enerji devi, lityum-iyona göre yüzde 90’lık maliyet avantajı vadediyor.

Dünyanın en büyük pil üreticisi CATL tarafından geliştirilen yeni sodyum-iyon bataryalar ile maliyetler radikal şekilde düşüyor. Sofra tuzu gibi yaygın bir kaynaktan elde edilen sodyum elementi sayesinde CATL, enerji depolama maliyetlerini kilovat-saat başına 10 dolara kadar düşürdü. Bu, yüzde 90’lık bir ucuzlama anlamına geliyor.

Bu yenilik, sadece elektrikli araçlar için değil, aynı zamanda yenilenebilir enerji sistemlerinin daha ulaşılabilir ve ekonomik hale gelmesini sağlayarak temiz enerjiyi her zamankinden daha erişilebilir kılabilir.

Daha güvenli ve bol kaynaklı bir alternatif

Sodyum-iyon piller, geleneksel lityum-iyon teknolojisinden daha farklı. Adından da anlaşılacağı üzere lityum yerine bunlarda sodyum kullanılıyor. Lityumun görece nadir ve pahalı olmasına karşın sodyum sofra tuzundan elde edilebiliyor ve yaygın, ucuz ve sürdürülebilir bir kaynak olarak öne çıkıyor. Üstelik bu bataryalar aşırı ısınmaya karşı daha dirençli oldukları için elektrikli araçlar ve büyük ölçekli enerji depolama sistemleri gibi uygulamalarda güvenli bir seçenek sunuyor.

Önceleri sodyum-iyon teknolojisi, düşük enerji yoğunluğu, kısa ömür ve yüksek üretim maliyetleri gibi son derece önemli engeller nedeniyle yaygınlaşmamıştı. Ancak CATL’in son atılımları bu zayıflıkları kapatmış durumda, en azından şirkete göre durum bu.

Naxtra ve Freevoy hamlesi

Şirket, Naxtra batarya paketi ve Freevoy hibrit sistemi gibi iki öncü ürünle sodyum-iyon bataryaların sınırlarını zorlayarak potansiyellerini maksimuma çıkarmayı amaçlıyor.

Naxtra batarya paketi 175 Wh/kg enerji yoğunluğu ile sodyum bazlı sistemler için rekabetçi bir performans sunuyor. -40°C ile 70°C arasındaki sıcaklıklarda güvenle çalışabilen bu paket, 10.000’den fazla şarj döngüsüne kadar ömür sunuyor.

Karşılaştırmak gerekirse, Tesla’nın LFP pilleri genellikle 3.000-4.000 döngü sonrasında kapasitesini %70-80’in altına düşürüyor. Naxtra 10.000 döngüye ulaştığında, teorik olarak 5.8 milyon kilometrelik sürüşe eşdeğer bir dayanıklılık sunuyor; yani artık bir “araba bataryası” değil, altyapı seviyesinde bir enerji kaynağı söz konusu.

Performans açısından da Naxtra, lityum teknolojisine oldukça yakın. 175 Wh/kg enerji yoğunluğu ile LFP pillerle rekabet edebiliyor; premium nikel bazlı lityum pillerin 250-300 Wh/kg değerlerinin gerisinde kalsa da mevcut elektrikli araç pazarında yaygın kullanılan LFP bataryalarla karşılaştırıldığında güçlü bir alternatif sunuyor. CATL, bu performansın tek şarjla yaklaşık 500 kilometrelik menzil sağladığını belirtiyor.

Naxtra, CATL’in sunduğu tek sodyum çözümü değil. Freevoy hibrit sistemi, iki farklı batarya kimyasını tek pakette birleştiriyor. Üç konfigürasyonda sunulan Freevoy: Klasik LFP, yüksek performanslı NMC ve artık sodyum-iyon içeriyor. Her kimya kendi avantajını sunarken, Freevoy’un enerji yönetim sistemi koşullara göre en uygun kombinasyonu otomatik olarak seçiyor.

Ayrıca bkz.

Hyundai'den katı hal bataryalar için yeni patent

Freevoy’un gerçek değeri, lityumun zayıf yönlerini sodyumla güçlendirmekte yatıyor. Soğuk havada performans mı gerekiyor? Sodyum devrede. Uzun yol menzili mi lazım? O zamanda da lityum iş başı yapıyor.

Yüzde 90’lık maliyet avantajı

CATL’ın kilovat-saat başına 10 dolar hedefi, lityum-iyon bataryaların 115 dolarlık maliyetine göre büyük bir düşüş anlamına geliyor. Başarı sağlanırsa, elektrikli araç ve ev enerji depolama sistemleri daha ucuz hale gelebilir. Ancak CATL, bu düşük maliyetin teknik detaylarını henüz paylaşmadı ve lityum fiyatlarındaki düşüş (2008-2024 arasında 1415 dolardan 100 dolar civarına düştü), sodyum-iyon bataryaların ekonomik avantajını sınırlayabilir.

Maliyet avantajı büyük olsa da engeller de yok değil. İlk sorun küresel talebi karşılayacak ölçekte üretim yapmak. Bunun için ciddi altyapı ve üretim kapasitesi yatırımları gerekiyor. Sodyum-iyon sistemlerin bir diğer avantajı da mevcut lityum-ioyn üretim hatlarının hızlı bir şekilde uyarlanabilmesi. Bu durum ölçeklenebilirliği hızlandırabilir ve başlangıç üretim maliyetlerini bir oranda azaltabilir.

Öte yandan CATL, seri üretime başladı ve sodyum-iyon bataryaları Geely, Chery, GAC gibi 30 araç modeline entegre etmeyi planladığını duyurdu. Ancak lityum-iyon bataryalarla maliyet rekabeti sağlamak hâlen zor bir görev olarak görülüyor. Çünkü lityum-iyon bataryalar halen yerleşik tedarik zincirleri ve ölçek ekonomileri ile destekleniyor. Sodyum-iyon sistemlerin büyüyebilmesi için potansiyellerini gerçek dünya koşullarında göstermeleri gerekecek. Bunu ada araçlar yola çıktığında göreceğiz.



Haberi DH'de Gör Yorumlar ve Diğer Detaylar
Whatsapp ile Paylaş
Beğenilen Yorumlar
Tümünü Gör
3 Yorumun Tamamını Gör