Temiz hidrojen üretiminin anahtarı geri dönüşümde bulundu

ABD’deki bilim insanları, deniz suyu ve geri dönüştürülmüş alüminyum kullanarak hidrojen üretiminde devrim niteliğinde bir yönteme imza attı. MIT (Massachusetts Institute of Technology) mezunu makine mühendisi Aly Kombargi liderliğindeki ekip, bu yeni süreç sayesinde hidrojen üretiminin karbon ayak izini yüzde 90’a varan oranda azaltmayı başardı.

Temiz bir alternatif

Hidrojen, kullanıldığında karbondioksit salımı yapmaması nedeniyle uzun süredir temiz enerji kaynağı olarak görülüyor. Ancak ne yazık ki günümüzde üretilen hidrojenin büyük bölümü hâlâ fosil yakıtlardan elde ediliyor. Bu da 1 kilogram hidrojen üretimi başına yaklaşık 11 kilogram CO₂ salımı anlamına geliyor. MIT ekibinin geliştirdiği yeni yöntemde ise bu değer yalnızca 1,45 kilogram CO₂. Bu olağanüstü fark, hidrojen üretiminde sürdürülebilirliği sağlama yolunda önemli bir adım olarak görülüyor.

Ekip, sıradan içecek kutularından elde edilen geri dönüştürülmüş alüminyumu, az miktarda galyum-indiyum alaşımı ile işleyip deniz suyuyla reaksiyona sokarak hidrojen gazı elde ediyor. Bu reaksiyonun başlatıcısı olan deniz suyu, aynı zamanda süreçte kullanılan nadir metallerin çökelmesine yardımcı oluyor. Bu metaller daha sonra geri kazanılabiliyor, bu da süreci hem ekonomik hem de çevresel açıdan döngüsel kılıyor.

Maliyet açısından da umut verici

Süreçten çıkan yan ürün ise boehmit (bemit, böhmit) adı verilen değerli bir madde. Boehmit, yarı iletken üretimi ve çeşitli sanayi uygulamalarında kullanılıyor. Böylece yalnızca hidrojen değil, ek ekonomik faydalar da elde ediliyor.

Araştırma ekibi, sürecin tüm çevresel etkilerini değerlendirmek üzere "Earthster" adlı kapsamlı bir yaşam döngüsü analiz aracı kullandı. Sonuçlar, yöntemlerinin güneş ve rüzgâr gibi yenilenebilir kaynaklarla üretilen yeşil hidrojenle rekabet edebilecek düzeyde olduğunu gösterdi.

Ayrıca bkz.

Bu bina yazın elde ettiği güneş enerjisini kışın ısıtmada kullanı

Maliyet açısından da umut verici bir tablo var. 1 kilogram hidrojenin üretim maliyeti yaklaşık 9 dolar civarında hesaplandı. Bu, mevcut yeşil hidrojen teknolojileriyle benzer seviyede. Araştırmacılar 1 kilogram hidrojen ile bir arabanın yaklaşık 100 kilometre yol alabileceğini söylüyor. Bu yöntemin sadece kara taşıtlarında değil, denizaltı sistemleri, küçük tekneler ve otonom su altı araçları gibi daha birçok alanda da kullanılabileceği belirtiliyor. Araştırmacılar şimdi süreci iyileştirmeyi ve ölçeklendirmeyi planlıyor.

Haberi DH'de Gör Yorumlar ve Diğer Detaylar