Tıpkı dünyadaki dinozor fosillerinin yaşamın evrimini anlamamıza yardımcı olması gibi, bu galaktik fosil de evrenin ilk dönemlerini araştırmak için eşsiz bir fırsat sunuyor. Çarpışma ve birleşmelerden uzak kalmayı başarmış bu nadir galaksiler evrenin ilk zamanlarına açılan bir pencere niteliğinde.
7 milyar yıl boyunca değişmedi
Güneş’in 100 milyar katı kütleye sahip
Bu da onun, erken evrende oluşmuş, gelişimi durmuş bir galaktik fosil olabileceğine işaret ediyor. LBT’nin uyarlamalı optik sistemi sayesinde, bu galaksinin yapısı önceki verilere kıyasla 10 kat daha net şekilde görüntülendi.
Benzer bir başka fosil galaksi olan NGC 1277, 240 milyon ışık yılı uzaklıktaki Perseus Kümesi'nde bulunuyor. Ancak KiDS J0842+0059, hem daha uzak hem de daha eski bir örnek olarak öne çıkıyor.
Bu keşif, bazı galaksilerin erken dönemde hızla oluştuğunu ve milyarlarca yıl boyunca çarpışmalardan kaçarak bugüne dek bozulmadan ulaşabildiğini gösteriyor. Araştırmacılar, bu tür galaksilerin bugünkü büyük galaksilerin çekirdek yapılarının nasıl şekillendiğini anlamada anahtar rol oynadığını vurguluyor. Gelecek dönemde, Avrupa Uzay Ajansı’nın Euclid uzay teleskobu gibi ileri teknolojilerle daha fazla galaktik fosilin keşfedilmesi hedefleniyor.
(Güncellendi: )
Haberi DH'de Gör
{{body}}
{{/longBody}} {{^longBody}}{{body}}
{{/longBody}}