Uygulama ile Aç

Star Trek'in mirasını modern Star Trek'ten daha iyi yaşatan 10 yapım

Bu listemizde Star Trek'in mirasını modern versiyonlarından daha iyi yaşatan, Star Trek hayranlarının kaçırmaması gereken 10 yapımı derledik.

Tüm zamanların en sevilen bilim-kurgu serileri arasında yer alan Star Trek, bugün artık koca bir franchise'a dönüşmüş durumda. Nitekim son yıllarda hem sinemada hem de TV tarafında çok sayıda Star Trek yapımı izleyici ile buluştu. Ancak bunlardan neredeyse hiçbiri orijinal serinin ya da The Next Generation'ın yanına bile yaklaşamadı. Ne var ki Star Trek'in ruhunu yaşatan yapımlar modern Star Trek dizileriyle sınırlı değil. Star Trek'in çıkışının üzerinden geçen 59 yılda, bu eserden ilham alan ya da ondan izler taşıyan pek çok yapım ortaya çıktı.

Star Trek Sevenlerin Kaçırmaması Gereken 10 Yapım

Bu listemizde, Star Trek hayranlarının şans vermesi gerektiğini düşündüğümüz, doğrudan Star Trek serisinin parçası olmasa da benzer temalar üzerinden ilerleyen yapımları derledik. İşte Star Trek sevenlerin kaçırmaması gereken 10 yapım:

1️⃣ The Orville

Komedi türünden beslenen The Orville, ilk başta bir Star Trek parodisi olarak yola çıkmış olsa da zamanla bundan çok daha fazlasına dönüştü. Günün sonunda The Orville, Star Trek'in ruhunu modern Star Trek dizilerinden bile iyi yansıtan bir dizi olarak akıllarda yer etti.

Uzak bir gelecekte geçen The Orville, Birleşik Gezegenler Birliği’ne ait bir keşif gemisi olan Orville’in mürettebatını merkezine alıyor ve uzayda atıldıkları maceraları anlatıyor. Kaptan Ed Mercer ve ekibi, diplomatik krizlerden egzotik uygarlıklara, yapay zekâ sorgulamalarından kişisel çatışmalara kadar pek çok zorlu görevle karşı karşıya geliyor.

2️⃣ Galaksi Savaşçıları (Galaxy Quest)

The Orville gibi Galaxy Quest de komedi türünden besleniyor. Ancak aynı The Orville gibi o da Star Trek efsanesine saygı duruşu niteliğinde bir yapım.

Galaxy Quest, parodi ile bilim kurguyu mükemmel bir dengeyle harmanlıyor. 80'lerde yayınlanmış bir uzay macerası dizisinin yaşlanmış oyuncuları, hâlâ hayran buluşmalarına katılarak geçimlerini sürdürürken, kendilerini bir anda gerçek bir galaktik krizin ortasında buluyor. Onları birer kahraman sanan uzaylılar, yardım istemek için Dünya’ya geldiklerinde, bu ekip kameralar yerine artık gerçekten hayat kurtarmak zorunda kalıyor. Hem uzay operalarına hem de hayran kültürüne dair keskin gözlemler barındıran Galaxy Quest, Star Trek’le büyüyen herkes için tam anlamıyla bir hazine.

3️⃣ Stargate Universe

Stargate serisi genel olarak Star Trek ile oldukça benzer sularda yüzen bir hikâyeye sahip. Ancak Stargate Universe, buna ek olarak bir de bir uzay gemisinde geçmesiyle, Star Trek'e daha da yakın duruyor.

Stargate evreninin en karanlık ve karakter odaklı halkası olan Stargate Universe, Star Trek’in keşif temalarını daha çaresiz ve dramatik bir tonla ele alıyor. Kadim bir yıldız geçidi aracılığıyla evrenin uzak köşelerine savrulan bir grup sivil ve asker, kontrolden çıkmış antik bir uzay gemisi olan Destiny’de mahsur kalıyor. Evlerine dönme umudu olmayan bu mürettebat, hem dış tehditlerle hem de kendi aralarındaki çatışmalarla başa çıkmak zorunda kalırken; keşif, hayatta kalma ve insan doğasının sınırlarını sorgulayan bir yolculuğa çıkıyor.

4️⃣ Battlestar Galactica

Tüm zamanların en iyi bilim kurgu dizileri arasında yer alan Battlestar Galactica, hem bir uzay gemisinde geçmesiyle, hem de bazı felsefi konularda sorgulamalara dalmasıyla Star Trek hayranlarının mutlaka şans vermesi gereken bir yapım.

Aynı adlı 1978 yapımı diziden uyarlanan Battlestar Galactica, Cylonlar olarak bilinen robot ırkının insanlığın büyük bölümünü yok ettiği bir dönemde geçiyor. Dizi, Cylonlar tarafından gerçekleştirilen kıyımdan kurtulan az sayıdaki insanın yaşadığı Galactica adlı uzay gemisinde geçiyor ve insanlığın son umudu olan Galactica mürettabatının maceralarını anlatıyor.

5️⃣ Solaris

Usta yönetmen Andrei Tarkovsky'in imzasını taşıyan Solaris, Star Trek'ten esinlenen bir yapım değil belki ama onunla benzer temaları işleyen bir yapım. Özellikle Star Trek’in felsefi boyutunu seven izleyiciler için Solaris akıllardan çıkmayacak bir deneyime dönüşebilir.

Dünya’dan çok uzak bir gezegenin yörüngesinde dönen bir araştırma istasyonuna gönderilen psikolog Kelvin, burada karşılaştığı varlıkların insan zihniyle kurduğu bağın hem bilimsel hem de duygusal sonuçlarını keşfeder. Solaris okyanusu, insanların bastırdığı anı ve duyguları fiziksel biçimde geri getirerek varoluşu, suçluluğu ve hafızayı sorgulayan bir aynaya dönüşür. Solaris, uzay keşfinin teknik yönlerinden çok, bilinç, kayıp ve insan olmanın ne anlama geldiği üzerine meditasyon gibi bir anlatı sunuyor.

Ayrıca bkz.

En iyi zaman yolculuğu filmleri

6️⃣ Black Mirror: USS Callister

Black Mirror'ın en dikkat çekici bölümlerinden biri olan USS Callister, Star Trek estetiğini karanlık bir dijital distopya filtresinden geçiriyor. 

Bir oyun şirketinde göz ardı edilen yazılımcı Daly, gerçek hayattaki güçsüzlüğünü telafi etmek için geliştirdiği sanal gerçeklik dünyasında kendi Star Trek benzeri evrenini yaratır. Ancak bu evrenin mürettebatı, Daly'nin intikam fantezilerinin dijital kurbanlarıdır. Pop kültüre göndermelerle dolu bu bölüm, etik sorular, güç dinamikleri ve yapay zekânın sınırları üzerine düşündürürken, Star Trek’in parlak yüzeyinin ardında gizli kalabilecek karanlıkları da zekice açığa çıkarıyor. USS Callister'ın daha sonra bir devam bölümü de çekildi.

7️⃣ The Expanse

 James S. A. Corey'nin ödüllü roman serisinden uyarlanan The Expanse, insanlığın Güneş Sistemi boyunca koloniler kurup farklı gezegenlere yayıldığı bir gelecekte geçiyor. Dizi, ayakları yere basan bir bilim-kurgu hikâyesi sunmasıyla Star Trek'in yolundan gidiyor.

Dünya, Mars ve Dış Gezegenler Birliği olmak üzere üç büyük güç Güneş Sistemi'nde hegemonya kurmak için mücadele ederken, asteroit kuşağında ortaya çıkan tuhaf bir madde, insanlığı yeni keşifler ve tehlikelerle dolu bir yola sürüklüyor. The Expanse yayınlandığı dönemde hak ettiği kıymeti görmemiş olsa da özellikle bilim kurgu türünü sevenler için mutlaka şans verilmesi gereken yapımlar arasında yer alıyor.

8️⃣ Farscape

"Uzay operası" türünün en başarılı örneklerinden olan Farscape, mizah ögeleri de barındıran hikâyesi ve özgün evreniyle alışık olduğumuz bilim kurgu dizilerine pek benzemeyen bir yapım.

NASA astronotu John Crichton, deneysel bir uzay görevi sırasında solucan deliğinden geçerek kendini bilinmeyen bir galaksinin ortasında bulur. Kaçak mahkumlardan oluşan bir ekibin kontrolündeki biyomekanik uzay gemisi Moya’ya katılan Crichton, kendisini tanımadığı bir dünyada, parçası olmadığı bir savaşın ortasında bulur. Ancak zamanla hem bu dünyanın hem de bu savaşın önemli bir parçası hâline gelecektir.

9️⃣ Master and Commander: The Far Side of the World

Uzay gemisi yerine bir savaş gemisi, yıldızlararası yolculuk yerine bilinmeyen denizler... Master and Commander, Star Trek’in keşif ve liderlik ruhunu bu kez 19. yüzyılın okyanuslarında yaşatıyor. Patrick O'Brian’ın romanlarından uyarlanan film, strateji, bağlılık ve kaptanlık erdemlerine dair etkileyici bir anlatı sunuyor.

Napolyon Savaşları sırasında geçen hikâyede, Kraliyet Donanması’na ait HMS Surprise gemisinin kaptanı Jack Aubrey, Fransız savaş gemisi Acheron’un peşine düşüyor. Bilimle ilgilenen gemi doktoru Maturin ile olan dostluğu, karizmatik ama baskın bir lider olarak Aubrey’nin kararları, ve ekibin sınırlarını zorlayan yolculukları; Star Trek’te sıkça gördüğümüz temaları deniz ortamında yeniden kurguluyor. Uzayın sonsuzluğu yerine okyanusun uçsuz bucaksızlığıyla büyüleyen bu film, yıldızlara değilse de yıldız ruhuna kesinlikle hitap ediyor.

🔟 For All Mankind

Star Trek gibi For All Mankind da uzay keşfinin ve Güneş Sistemi'ne yayılmanın öncelik hâline geldiği bir gelecek tasviri çiziyor. Ancak For All Mankind, bunu çok daha bir yakın gelecekte, daha gerçekçi bir düzlemde ele alıyor.

Ay'a ilk olarak Sovyetler'in ayak basması, uzay yarışının çok daha kızışmasına ve uzun soluklu hâle gelmesine sebep oluyor. NASA, bu tarihi yenilgi sonrası daha büyük adımlar atmak zorunda kalınca, hem teknolojik gelişmeler hız kazanıyor hem de toplumsal dönüşümler derinleşiyor. For All Mankind, farklı dönemlere yayılan hikâyesiyle; insanlığın önce Ay’da, ardından da Mars ve ötesinde koloni kurma çabasını anlatıyor.



Haberi DH'de Gör Yorumlar ve Diğer Detaylar
Whatsapp ile Paylaş

Beğenilen Yorumlar

Tümünü Gör
12 Yorumun Tamamını Gör