500 megavatlık dev yatırım
Fervo’nun Cape Station adını verdiği santral projesi, iki aşamada hayata geçirilecek. İlk etapta 2026 yılında devreye girmesi planlanan 100 megavatlık üretim kapasitesi hedefleniyor. Takip eden genişleme süreciyle birlikte santralin toplam kapasitesinin 2028 yılına kadar 500 megavata ulaşması bekleniyor. Tamamlandığında proje, 2 gigavatlık (GW) genişleme iznine sahip olacak. Bu kapasite, yüzbinlerce haneye karbon içermeyen elektrik sağlamak anlamına geliyor.
Geliştirilmiş jeotermal sistemler, karbon emisyonu oluşturmadan 7/24 enerji üretebilme kapasitesiyle yapay zekaya güç sağlayan dev veri merkezlerinin en çok rağbet ettiği enerji kaynakları arasında öne çıkıyor. Bu sistemlerin geliştirilmesinde petrol ve doğalgaz sektöründe kullanılan sondaj teknolojilerinden de yararlanılması, endüstri içi kabulü hızlandırıyor.
Kısa sürede rekor derinlik
Şirket ayrıca birkaç performans rekoruna da imza attı; 1.000 metre uzunluğunda tek seferde matkap çalışması (bit run), 28 metre/saat ortalama ilerleme hızı (ROP) ve anlık olarak 90 metre/saat’i aşan sondaj hızı. Bu performanslar, gelişmiş jeotermal sistemlerin çok daha derin ve sıcak alanlarda ticari olarak uygulanabilir hale geldiğini gösteriyor.
5 GW geliştirme potansiyeli onaylandı
Fervo Energy, Cape Station Faz I projesi kapsamında sahip olduğu kaynakları değerlendirmek üzere , jeotermal enerji alanında dünyanın önde gelen danışmanlık firmalarından DeGolyer & MacNaughton ile çalıştı. Yayınlanan raporda Fervo’nun vaatlerinin güvenli olduğu ortaya çıktı. Buna göre Fervo’nun kendi geliştirdiği EGS (geliştirilmiş jeotermal sistem) tasarımı sayesinde, yeraltındaki ısı enerjisinin yüzde 50 ila yüzde 60'ı verimli şekilde geri kazanılabiliyor. Bu oran, geleneksel jeotermal teknolojilere göre yaklaşık üç kat daha fazla enerji rezervi anlamına geliyor. Cape Station sahasında, yaklaşık 4.000 metre (13.000 feet) derinliğe kadar uzanan bir alanda 5 gigavatın (5.000 megavat) üzerinde enerji üretim potansiyeli bulunduğu belirtiliyor.
Haberi DH'de Gör