Anlık Bildirim
Sıradaki Video

En iyi iki FPS faresinden biri "Steelseires Sensei Ten incelemesi"

Bu videoda Steelseries Sensei Ten oyuncu faresini inceliyoruz. Sensei tasarımı korunan ama içi günümüze güncellenen 450IPS tarama hızlı fareyi FPS türündeki rekabetçi oyunlarla sınıyoruz.
Sensei Japoncada “Usta” anlamına gelen bir kelime, özellikle de dövüş sanatları öğretmenlerine verilen bir ad. E-Spor tarihinde de önemli bir yeri var, 10 senelik bir geçmişi var Sensei’nin, “Ten” kısmı da buradan geliyor olabilir. İlk olarak 2009 yılında boy göstermiş. Team Navi, Fnatic, hatta bu sene Dota 2 uluslararası turnuvasında OG takımı oyuncuların elinde Sensei farelerden vardı. Sensei Ten bu mirasın tasarımı ve ergonomisi korunmuş ama içi günümüze güncellenmiş hali.

Beyaz-turuncu, güzel bir kutusu var, üzerinde teknik özelliklerine de yer verilmiş, nedir ne değildir kutuyu açmadan biliyorsunuz. “Bow to Master” yani “Efendine diz çök” gibi çok iddialı bir ifade var kutuda, “E-spor’da en çok kazandıran fare” de yazıyor, Steelseries seviyor böyle şeyleri. İçinden farenin kendisi ve birkaç dökümantasyon çıkıyor, bu kadar.
USB üzerinden bağlanıyor ve 2 metrelik kablosu kauçuk malzemeden. Kablonun dayanıklılığı konusu bir kenara, kauçuk olması masada kabloyu sağa sola ittiriyormuş hissini, kablolu olduğu gerçeğini mümkün mertebe törpülüyor, takdir ettiğim bir seçim.

ABS plastikten imal edilmiş bir gövde. Çok az yumuşak bir his veren malzemeyle kaplı, zamanla yapış yapış olacak, soyulacak bir şey gelmesin aklınıza, o kadar yumuşak bir şey değil ama terleme durumunda bir miktar tutuculuk katmış. Sırtındaki logo ve scroll ki kademeli ve tıklanabilir bir scroll bu, RGB aydınlatmalı, arayüzünden istediğiniz rengi, efekti atayabilirsiniz, kapatabilirsiniz.de.

Fare hem sağ hem de sol ele uygun. Claw, Fingertip veya Palm, yani pençe, parmak ucu ve avuçiçi tutuşa uygun olduğunu söylemiş Steelseries. Misal veriyorum ben Grip severim, fareyi tamamen sarabilmeyi tercih ederim. Her iki ele de uygun olması için yüzük parmağının yattığı kısım iki tarafta da aynı, dolayısıyla ben yüzük parmağımı oturtamadım, parmak uçlarımla tutabildim fareyi çünkü oldukça hafif bir fare ve gayet rahat geldi böyle.

Kablo hariç 92 gram ağırlığında. Zowie FK serisi 85-95gr arası, Deathadder Elite 105, Razer Basilisk 107, Logitech G502 121gr ağırlığında. Hemen hemen hepsinden hafif bir fare, özellikle de kardeşlerinden biri 136gr Rival 710’dan hayli hafif. Ben kişisel olarak biraz daha ağır fareleri tercih ederim, daha kontrollü buluyorum çünkü hafif olanlar nedense elime biraz kontrolsüz geliyorlar ama bu farede sert yüzeyli, kaygan bir pad kullanmama rağmen yeterince geniş topuklarıyla ilginç bir şekilde güzel bir kontrol yakalayabildim.

Klikler düz yapıdalar, 60 milyon basım ömrüne sahip mekanik anahtarlılar, çoğu rakibinden 10 milyon daha fazla. Çok sesli değil, biraz daha tok bir klik tonu var, basma derinliği normal düzeyde, sertliği de normal.

Üstünde bir tane hassasiyet ayarı butonu var, 5 CPI kademesi arasında geçiş yapıyor, bu arada farede bellek var, ona yazılıyorlar. Solunda ileri geri butonlarını görüyoruz, başparmağa yeterince uygun konumlandırılmışlar, çok sert veyahut çok derin değiller, normal bir tablo var. O logo ne öyle diyeceksiniz, yine Japoncada ve Çinçede Ten diye okunuyor ama “gökyüzü” anlamına geliyor.

Sağında da aynı dizilim var, toplamda 8 buton olmuş oluyor, hepsi de programlanabiliyor, makro atayabiliyorsunuz.
Gelelim sensöre, önemli kısım burası, hep derim, farede ekstra hiçbir şey olmasın, iyi bir sensör olsun, iki tık olsun, bana yeter. TrueMove Pro adında bir sensör bu ve 450IPS yani inç başına tarama hızına kadar çıkabiliyor, Rival 710’da 350IPS’lik TrueMove3 adında bir sensör vardı, yani sensör farklı. Sensörde yapay bir hızlandırma yok, bu iyi bir şey, takip hatasını da ortadan kaldırmak için 1’e 1 izleme yapıyor sensör, yani hareketinizle imlecin hareketi, oranı bir.

Milli E-Spor oyunumuz CS:GO ile başlayayım. Rival 710’da da benzer şeyler söylemiştim ama özeti şu, bu fare tam bir CS:GO faresi, keskinliği harika. Rival 710 ağırlığı dolayısıyla bana daha uygundu, daha iyi başarım göstermişim ben ama bunda da kontrolü yakaladım ve fare hep istediğim yerde kaldı. İddialı olacak ama lafımı hiç esirgemeyeceğim, istediğiniz kadar ooo sponsorlu video bu, paralar yatmış deyin, piyasadaki üst segmentte en iyi CS:GO farelerini, FPS başarımı en yüksek, en keskin fareleri Steelseries üretiyor, nokta.

Overwatch’ı rekabetçi oynarım ben, silahların, mekaniklerin çok daha çeşitli olduğu bir oyun. Bunda da DPS rolündeyken istediğim keskinliği, isabeti yakaladım. Temposu da yüksek bir oyun, hızlı hareketlerde atlama yapmaması lazım, atlama yapmıyor, gerçi markası Steelseries veya değil segmenti rakiplerinde böyle bir problem yok zaten. Uzun maratonlarda eller terliyor ister istemez ama kayan giden bir fare değil, çok leke tutan bir fare de değil, o dediğim ince, hafif yumuşak yüzey görevini yapıyor.

Apex Legends’ı oynuyorum ama daha çok tutunmaya çalışıyorum desem daha doğru olur. Mermilerin gerçekçi bir düzlemde mesafeye göre düşüyor olması dolayısıyla hani ateş ederken son anda atlatıyor veya hızlandırıyorsunuz ya fareyi, hem çok hafif ama bir yandan da ağırlık dengesinin iyi kurulmasıyla bu hareketi gayet iyi yapabildim. Grip tutuşa daha yatkınım demiştim ama istemsiz olarak fareyi sıkıp kendimi de yormadım, konforu da yerinde.

Engine 3 arayüzünden de bahsedelim. CPI değerini 50’lik kademelerle ayarlayabiliyorsunuz, ben farenin ağırlığı, dengesi derken genellikle 700CPI’da kullandım. İsterseniz farenin hızlanması, yavaşlaması anlamındaki hassaslık ayarlarını yapabiliyorsunuz, imleci belirli bir düzeyde tutma ayarı var, LED’lerinin ayarı var dediğim gibi, aydınlatması diğer Prism Lightning destekli ürünlerle eşlenik çalışabiliyor.

Steelseries Sensei Ten. Bu videonun çekildiği tarih itibarıyla fiyatı 450TL civarında. Sade, gösterişten ve ekstralardan uzak tam bir FPS faresi, tekrar belirteyim, benim CS:GO ve FPS oyunlarında kullandığım en iyi iki fareden biri, diğeri de Rival 710. Rival 710 OLED ekranı, titreşim motoru, ağırlığı, farklı bir noktada ama keskinlik, isabetlilik anlamında kafa kafayalar. Bana piyasadaki en iyi sensörü verin, ekstrası lazım değil, hırslıyım, rekabetçi oynuyorum, yeteneklerimi teknik anlamda sınırlayacak her şeyden kurtuluyorum ben zaten diyorsanız Sensei Ten’i gönül rahatlığıyla tavsiye ediyorum arkadaşlar.
 
Yeni Haber
şimdi
Geri Bildirim