AMD cephesinden haberler; 45nm'ye geçiş, revizyon konusu, doğal sekiz çekirdek ve Phenom FX serisi

Yüksek teknoloji firmaları yaptıkları çalışmalar ve ayırdıkları ciddi ar-ge bütçeleri sonucunda günümüzde 45nm üretim teknolojisi ile üretim yapabilir hale geldiler. Intel'in kurucularından G.Moore'un yaklaşık 43 yıl önce kaleme aldığı ve Electronics Magazine dergisinde yayınlanan, günüzmüde ise Moore yasası olarak bilinen transistör teknolojisine yönelik projeksiyonun geçerliliğini daha ne kadar koruyabileceği tartışıladursun geçtiğimiz sene 45nm ile nanometrik küçülme konusunda önemli bir sıçrama gerçekleştiren ve yeni üretim teknolojisine kapılarını açan yarı iletken endüstrisinin lider ismi Intel'den sonra 2007 yılını sıkıntı ve problemler ile geçiren bir diğer sektör devi AMD de bu yıl içerisinde 45nm üretim teknolojisi ile hazırladığı yeni işlemcilerini üretim bantlarından çıkarmayı planlıyor. Hannover, Almanya'da devam etmekte olan ve donanım dünyasının en önemli etkinliklerinden biri olarak kabul gören Cebit 2008 ile birlikte yeni ürün ve çözümlerin yanı sıra firmaların yakın ve orta ölçekli gelecek planları hakkında da çeşitli bilgiler gün yüzüne çıktı.

Yakın geçmişe baktığımız zaman 130nm, 90nm, 65nm derken bugün 45nm üretim teknolojisine sahip, gelişmiş termal özellikleri olan ve meraklıları açısından çok daha yüksek saat hızlarına çok daha basit soğutma çözümleri ile ulaşabilen işlemciler kasalarımızın içini süslemeye başladı bile. Yeni üretim teknolojilerine geçmek pek çok uzmanın da altını çizdiği üzere son derece zor bir operasyon. Silikon teknolojisinin sınırlarına yaklaştığımız şu günlerde yeni ve daha gelişmiş teknolojinin ürünlere nasıl uygulanabileceği bir yana üretim tesislerinin yeni sürece adapte edilmesi bile ciddi zaman ve yatırım bütçesi gerektirebiliyor. Intel'den sonra 45nm üretim teknolojisine geçmeyi planlayan AMD, Cebit 2008'de hem 45nm işlemcileri için canlı bir demo gerçekleştirdi hemde bazı ipuçları verdi. Yeni nesil üretim teknolojilerine geçiş konusunda bir diğer dev olan IBM ile yakın bir işbirliği içerisinde olan AMD'de yılın ikinci yarısı ile birlikte somut adımların atılması bekleniyor.

Sektör içerisinde yer alan uzmanların önemli bir kısmı AMD'nin 2006 yılında yaklaşık 5.5 milyar Amerikan Doları karşılığında bünyesine kattığı ATi'nin getirdiği finansal yük ve entegrasyon sürecinin kaybettirdiği zaman ile birlikte firmanın 2007 yılına pek konsantre olamadığını belirtiyorlar. Uzun bir bekleyiş ve gecikme döneminin ardından 19 Kasım'da pazara sunduğu yeni nesil doğal dört çekirdekli Phenom ailesinin performans testlerinde en azından kullanıcıların beklentilerini karşılamaktan uzak olması bir yana işlemcilerin çekirdekler arası ortak kullanıma açık olan L3 bellek yapılanması üzerinde yer alan TLB biriminde var olan bir hatanın her ne kadar özellikle lab. ortamında bile olsa yük altında sistem çakılmalarına neden olduğunun anlaşılması firmanın durumunu daha iyiye götürmeyen, can sıkıcı gelişmeler olarak tarih sayfalarındaki yerini almıştı. Şimdi firma bir yandan revizyon güncellemesi bir yandan yeni üretim teknolojisine yönelik olarak sıkı bir çalışma içerisinde.

AMD cephesinde hem yeni revizyona sahip işlemciler hemde 45nm üretim sürecine geçiş konusunda önemli bilgiler gelmeye edvam ediyor. İsterseniz revizyon cephesinde yaşanan gelişmeler ile bu haberler değerlendirmeye başlayalım. AMD kullanıcılar arasında "TLB" sorunu olarak bilinen teknik hatanın var olduğu B2 revizyonlu işlemcilerini güncelleyeceği B3 revizyonlu yeni modelleri Cebit dahilinde iş ortaklarına ve partnerlerine gösterdi. Firma önümüzdeki çeyrek itibariyle yeni işlemcilerini kullanıcılar ile buluşturmaya başlayacak .B3 revizyonlu işlemcilerini Phenom 8x50 ve 9x50 serisi olarak adlandıracak olan firmanın modellendirme de isim değişikliğine gitmesinin temel nedenleri olarak firmanın hem yeni bir başlangıç yapmak istemesinin hemde yüksek model numarasının kullanıcılar nezdinde daha olumlu bir intiba yaratıyor olmasının etkili olduğu ifade ediliyor.

Önümüzdeki günlerde B2 revizyonunu esas alan endüstrinin üç çekirdekli (x86 mimarisi için) ilk işlemci ailesi olan Phenom 8000 serisi ile birlikte yine B2 revizyonunu esas alan dört çekirdekli ve düşük güç tüketimli Phenom 9100e modelini kullanıma sunacak olan AMD, Nisan ayının sonu itibariyle B3 revizyonlu işlemcilerini de endüstrinin beğenisine sunacak. Phenom 8x50 ve 9x50 serisi dahilinde firma Phenom 8550, 8650 ve Phenom 9550 ve 9650 modellerini farklı zaman aralıklarında kullanıcılar ile buluşturacak. Bu noktada dikkatinizi çektiği üzere yeni revizyonlu işlemciler zaten pazarda var olan Phenom 9500 ve 9600 modellerinin yenilenen varyasyonları ile tek çekirdeği çeşitli nedenler ile kapatılmış olan üç çekirdekli varyasyonlarından oluşacak. AMD'nin daha yüksek saat hızına sahip Phenom 9750, 9850 gibi işlemcilerini Haziran ayına doğru kullanıma sunması beklenirken firmaya yakın kimi kaynaklar AMD'nin yüksek saat hızı için 45nm sürecine geçişi beklediğini de ifade etmiyor değil.

Phenom işlemcilerine konsantre olabilmek için çift işlemcili ve sekiz çekirdekli Quad-FX (FASN8) platformunu da askıya alan AMD cephesinde Phenom FX işlemcileri de adeta birer soru işareti oldu . Phenom 9500 ve Phenom 9600 ile başlayan revizyon odaklı sorunun ciddi zaman kaybettirdiği firmanın yüksek performans ve hız aşırtma meraklıları için hazırlaması beklenen çarpan kilidi açık Phenom FX serisinin de 45nm üretim sürecine geçiş ile birlikte devreye gireceği gelen haberler arasında yer alıyor. Konuya uzak olan kullanıcılar için revizyon güncellemesinin mimaride ciddi boyutta değişiklik sağlamadığını daha çok var olan minör hataların giderilmesi ve daha yüksek saat hızlarına ulaşılması konusunda çeşitli termal iyileştirmelerin gerçekleştirilmesine fırsat verdiğini belirtmekte de yarar var. Bu noktada AMD'nin B3 revizyonlu yeni işlemcilerden de performans sıçraması beklemenin pek doğru olmayacağını söylemek mümkün.

İş planı çerçevesinde Phenom 8x50 ve Phenom 9x50 serisi B3 temelli işlemcilerine yönelik çalışmalarını devam ettiren AMD cephesinde firma bir diğer taraftan 45nm üretim teknolojisine yönelik yoğun mesaisini de sürdürüyor. Cebit fuarında canlı bir 45nm demosu gerçekleştiren AMD, yeni üretim teknolojisi ile hazırlanacak bazı işlemcilerine ait erken mühendislik örneklerinin hazır olduğunu yaptığı toplantı ile dile getirdi. Firma yılın ikinci yarısı ile birlikte yeni üretim teknolojisine sahip işlemcilerini de devreye sokmaya başlayacak. Tabi AMD'de "45nm Process Technology" ibaresini taşıyan masaüstü işlemcilerin kullanıcılar ile buluşması muhtemelen 2009 yılını bulacak çünkü firma yeni üretim teknolojisi ilk etapta pozisyonunu genel hatlar ile koruduğu sunucu pazarına yönelik ürünlerin de yani Opteron ailesinde uygulayacak. Tabi devamında masaüstü modeller de bu akıma kapılacaklar.

Yeni üretim teknolojisi işlemcilerde bazı temel değişiklikleri de beraberinde getirecek. Öncelikle AMD'nin 45nm üretim teknolojisiyle hazırlanan ilk işlemcileri bazı değişiklik ve performans odaklı optimizasyonların dışında genel hatları ile mevcut K10 mimarisini kullanacaklar. İlk dikkat çekici değişiklik artan bellek kapasitesi olacak. 45nm ile birlikte AMD aynı Intel de olduğu gibi işlemci ön bellek miktarında arttırıma gitmeye hazırlanıyor. Firma K10 mimarisi ile birlikte yaygın anlamda kullanıma başladığı çekirdekler arası ortak kullanıma açık L3 bellek miktarını 2MB'dan 6MB'a çıkarmaya hazırlanıyor. Bellek miktarının yanı sıra AMD mimaride de hem yeni üretim sürecine uyum hemde performans durumunu iyileştirici çeşitli bazı değişiklikler yapacak. Şimdiden K10.5 olarak adlandırılmaya başlayan 45nm mimarisi ile AMD'nin 65nm üretim teknolojisine sahip işlemcilerine uygulama bazı değişmekle birlikte %15 - %20 arası fark atacağı söyleniyor.

Yeni üretim teknolojisinin AMD'ye en önemli yararı maliyet noktasında olacak ve firma üretim maliyetlerinde çok daha avantajlı bir noktaya gelecek. Kaldı ki AMD 55nm üretim teknolojisi ile hazırladığı RV670 gibi yeni grafik işlemcileri ile üretim maliyetlerinin son kullanıcı fiyatlandırmasında oynadığı etkin rolü çok iyi tecrübe etti. Hatırlayacağınız üzere AMD-ATi, rakip Nvidia'nın yeni grafik çözümleri karşısında özellikle HD 3800 serisi grafik kartlarının fiyatlarını aşağı çekerek pozisyonunu korumayı başardıi. Maliyetler ile birlikte firma çok daha yüksek saat hızlarına yeni üretim teknolojisi ile birlikte ulaşabilecek. Termal anlamde elde edilen avantaj sayesinde yüksek saat hızlarında model çeşitliliğini arttıracak olan AMD son kullanıcılara hız aşırtma konusunda da çok daha başarılı işlemciler sunabilecek. Bilindiği gibi piyasaya çıkan ilk Phenom işlemcileri genel performansın yanında hız aşırtma potansiyeli açısından da bekleneni açıkçası pek verememişti.

AMD'nin yeni üretim teknolojisini yanıstacağı ilk işlemciler Shangai kod adlı yeni Opteron işlemciler olacak. Sunucu ve iş istasyonu cephesinde Shangai serisini Montreal kod adlı yeni işlemciler izleyecek. Montreal önemli çünkü gelen son haberlere göre Montreal ile birlikte AMD doğal sekiz çekirdekli tasarıma geçiş yapacak gibi gözüküyor. Daha önce ortaya çıkan bazı haberlerde Montreal için AMD'nin Intel'in methodunu uygulayacağı ve dört çekirdekli iki Shangai işlemcisini aynı pakette birleştireceği iddia ediliyordu. Native yani doğal 8 çekirdekli işlemci konusunda AMD bu sefer yalnız olmayacak çünkü ezeli rakibi Intel de Nehalem mimarisini geçiş ile birlikte doğal tasarıma geçiyor ve gelen haberler Intel'in de Nehalem tabanlı ve doğal 8 çekirdekli işlemci hazırlayacağı yönünde. Shangai ve Montreal sunucu platformu için hazırlanadursun AMD'nin 45nm sürecine yönelik ilk masaüstü hamlesi ise Deneb kod adlı yeni Phenom işlemciler olacak.

Deneb kod adlı yeni işlemciler muhtemelen Phenom serisinin lanse edildiği Kasım ayında yani yeni nesil işlemcilerin 1. yaş günüde duyurulabilir. Eğer ortaya çıkan takvimde herhangi bir sapma olmazsa AMD'nin 45nm masaüstü işlemciler 2009 yılının hemen başı itibariyle global anlamda yaygınlaşmaya başlamış olacak. 45nm ile birlikte ifade edilen %20'lik performans artışı gerçekleşirse ve AMD kısa sürede yüksek saat hızına sahip modellerini kullanıma sunma konusunda sıkıntı yaşamazsa rakip Intel'in an itibariyle satılmakta olan ve Nehalem mimarisine kadar kullanıma sunacağı işlemcileriyle mücadele edebileceği hatta avantajlı olabileceği belirtilirken öbür yandan Intel'in de Nehalem'e yani yepyeni bir mimariye geçiş yapacağı da özellikle hatırlatılıyor. Bu noktada Intel'in entegre bellek kontrolcüsü ve QPI gibi bazı radikal değişikliklerinin performans noktasında nasıl bir ilerleme yaratacağı da merak konusu.

Elimize ulaşan diğer bazı bilgilere göre AMD yeni üretim teknolojisi ile birlikte ürün portföyünü son derece geniş tutacak. Farklı saat hızı ve teknik özelliklte çok sayıda işlemci hazırlayacak olan firmanın L3 belleği olmayan daha ekonomik işlemciler ile giriş seviyesinde de iddialı olmayı planladığı belirtiliyor. 45nm üretim sürecine performans odaklı işlemcileri için 2.8GHz'de başlamayı hedeflediği de söylenen firma cephesinde 3GHz'lik Phenom FX modellerini görmek açıkçası pek sürpriz olmayacak gibi. Tabi Phenom FX serisi ile birlikte Quad-FX platformu da gündeme gelecek. Athlon64 FX-70 serisi işlemcileriyle hazırladığı ilk Quad-FX platformunda AMD açıkçası pek memnun değildi çünkü yonga seti noktasında firma Nvidia'nın eline (nForce 680a SLI) bakıyordu. ATi ile birlikte platform üreticisi kimliğine bürünen AMD, hazırladığı 700 serisi yeni yonga setleriyle beğeni toplamaya devam ediyor. Bu noktada 45nm ile birlikte Quad-FX platformu da yeniden gündeme gelebilir.

Not: Görüntüler AMD'nin Fab36 tesislerine aittir. Fab36 günümüzün en modern üretim tesislerinden biri olarak kabul edilmektedir.

45nm üretim süreci ile birlikte AMD cephesinde yaşanacak radikal değişikliklerden biri de bellek desteği konusunda olacak. Firma 2008 sonu veya 2009 başı itibariyle soket AM3'e paralel olarak DDR3 bellek desteğini de devreye sokacak. Bu konuda Intel 3 serisi Bearlake kod adlı yonga setleriyle erken hatta baya bir erken adım atmış olmasına rağmen DDR3 belleklerin yüksek fiyat irtifasında hareket etmesi ayrıca DDR2'lere göre ciddi performans avantajı sağlayamamaları gibi çeşitli etkenlerden dolayı Intel, DDR3 konusunda istediğini en azından şu an için alabilmiş değil. Endüstriyel araştırma yapan bazı kaynaklara göre yılın ikinci yarısı ile birlikte DDR2 ve DDR3 bellekleri arasında fiyat farkı %20'nin de altına inebilir ki eğer yapılan öngörüler en azından yol haritası konusunda sapmaya uğramazsa DDR3 belleklerin ciddi şekilde yaygınlaşma potansiyeli kazanacağı süreç dahilinde AMD de destek vermeye başlayacak gibi gözüküyor.

Athlon64 serisi işlemcileriyle ile insanlık için kısa ama teknoloji dünyası için uzun sayılabilecek (Moore yasasının işaret ettiği 18 aylık süreden hareketle) bir süre önce ciddi başarı kazanan, özellikle fiyat/performans konusunda kullanıcıların yeni tercihi olmayı başaran AMD cephesinde son kullanıcıların hala ciddi beklenti içerisinde olduğunu belirtmekte fayda var. Bu noktada AMD'nin 45nm ile ortaya koyacağı çözümler beklenti içerisinde olan kullanıcılar, firmanın geleceği ve daha rekabetçi bir pazar için son derece kritik bir rol oynayacak.

Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz: