15.000-20.000 euro fiyat hedefi
Avrupa Komisyonu, “E otomobil” adı verilen bu kategoriye ilişkin ilk taslak düzenlemeleri yakında yayımlayacağını doğruladı. Yeni sınıfta araçlar, boyut, ağırlık ve motor gücü gibi kriterlerle tanımlanacak ve %10-20 maliyet düşüşüyle fiyatların 15.000-20.000 euro seviyesine inmesi sağlanacak.
Mevcut kurallar uyarınca tüm elektrikli araçlarda yorgunluk tespit sistemi, şerit konumlandırma asistanı ve ani duruş uyarı sistemi gibi uzun yol odaklı güvenlik donanımları zorunlu tutuluyor. Bu donanımlar maliyeti artırdığı için, yeni sınıfta şehir içi kullanıma yönelik kompakt modellerde bu yükümlülükler kaldırılacak. Üye devletler ayrıca, bu sınıfa girecek araçlar için vergi muafiyetlerini ayrı olarak ele alacak.
Volkswagen, Stellantis ve Renault gibi Avrupalı üreticilerin bu yeni sınıftan en fazla faydayı göreceği değerlendiriliyor. Volkswagen 2026’da yaklaşık 25.000 euro fiyatla ID.Polo modelini piyasaya sürecek. Daha küçük ID.1 ise 2027’de 20.000 euronun altında bir fiyat hedefiyle gelecek. Ford da kısa süre önce Renault ile ortaklık kurarak Ampere platformunu temel alan iki uygun fiyatlı elektrikli model geliştireceğini açıkladı; bu araçların 2028’in başlarında Fransa’nın kuzeyindeki Renault fabrikasında üretilmesi planlanıyor.
Çinli otomobil markalarının Avrupa’daki etkisi her geçen gün artıyor. Schmidt Automotive Research verilerine göre, Çinli üreticiler 2025’in Temmuz–Eylül döneminde Avrupa genel pazarının %7’sini ele geçirerek geçen yıla kıyasla paylarını ikiye katladı. Aynı dönemde elektrikli araçların pazar payı %9’dan %12’ye yükseldi ve bu büyümede batılı markalardan ziyade BYD’nin belirleyici olduğu belirtiliyor. AB’nin Çin’de üretilen elektrikli araçlara %45,3’e varan gümrük vergileri uyguladığı düşünüldüğünde, yeni E sınıfı araçlar Avrupa’nın fiyat rekabeti açısından büyük önem taşıyor.
Japon Kei otomobilleri popüler olabilir
E araçlarının boyut ve ağırlık sınırları kesinleşmemiş olsa da, bazı Japon kei car modellerinin hiçbir teknik değişiklik yapılmadan bile bu kategoriye uyabileceği ifade ediliyor. Bu da üreticiler için büyük bir avantaj sağlayarak mevcut modelleri kolayca Avrupa’ya ihraç edebilecekleri anlamına geliyor.
Haberi DH'de Gör
{{body}}
{{/longBody}} {{^longBody}}{{body}}
{{/longBody}}