Araştırmacılar, PubMed veritabanında yer alan 15 milyondan fazla biyomedikal özeti inceleyerek, yapay zekâ temelli yazım tarzlarının bu yayınlara ne ölçüde sızdığını tespit etmeye çalıştı. Science Advances dergisinde yayımlanan bulgular, akademik dünyada gizlice büyüyen bir dönüşüme işaret ediyor:
Yazı Dilinde Yaşanan Değişim, Makalelerdeki Yapay Zeka Kullanımını Açık Etti
Araştırmada, ChatGPT’nin halka açık olarak yayımlandığı dönem öncesi ve sonrası arasındaki kelime kullanımı farkları analiz edildi. COVID-19 döneminde salgının ölüm rakamları üzerindeki gerçek etkisini tespit etmek için uygulanan “standart üstü ölüm” metodolojisinden esinlenen ekip, akademik makalelerdeki yapay zeka kullanımını da “standart üstü kelime kullanımı” üzerinden modelledi. Bu sayede, zaman içinde metinlerdeki yapısal değişimler daha belirgen şekilde ölçülebildi.
Araştırma, 2024 öncesinde akademik yayınlarda standardın üstüne kullanılan kelimlerin çoğunluğunun (%79) isimlerden oluştuğunu, ancak 2024 sonrası bu durumun değiştiğini gösteriyor. 2024'ten sonra standardın üstünde kullanılan kelimler bir anda fiillere (%66) ve sıfatlara (%14) dönüştü. Ayrıca makalelerde kullanılan süslü ifadelerin sayısında da kayda değer bir artış gözlemlendi. Yazı dilinde bir yaşanan bu değişim, yazım sürecine 2024 öncesinde olmayan bir "yazarın" dâhil olduğunu gösteriyor. Bu yazar da giderek yaygınlaşan büyük dil modelleri.
Araştırma aynı zamanda yapay zekâ kullanımının sadece yaygınlığı değil, dağılımı konusunda da önemli farklar ortaya koydu. Bazı ülkeler, disiplinler ve yayınlar diğerlerine göre LLM destekli yazı kullanımına daha fazla başvurmuş durumda. ABD, Çin ve Hindistan bu konuda en kötü karneye sahip ülkeler. Diğer yandan Türkiye'de tespit edilen LLM kullanım oranı ise %4. Tabii bu sadece biyomedikal makaleler için geçerli.
Bu bulgular, yapay zekânın sadece içerik üretimi değil, bilimsel düşüncenin sunumu üzerindeki etkisinin de hızla derinleştiğini gösteriyor. Ancak bu değişim, bilimsel içeriğin güvenilirliği ve şeffaflığına dair yeni tartışmaları da beraberinde getiriyor. Çünkü ChatGPT gibi yapay zekalar, en basit sorgularda bile yalan yanlış bilgiler verebiliyor. Hâl böyleyken bilimsel araştırmalara katkı sunuyor olmaları, bu çalışmaların doğruluğuna ve geçerliliğine gölge düşürüyor.
Haberi DH'de Gör
{{body}}
{{/longBody}} {{^longBody}}{{body}}
{{/longBody}}