Anlık Bildirim

Toyota'dan alkol uyarı sistemi ve MSI'dan hasta ve doktorlara yönelik HATO konsepti

Toyota'dan araçlara yönelik alkol kontrol sistemi

Ülkemiz herhangi bir sıcak savaşın içinde değil, terör faaliyetleri eskisine göre çok çok daha az, çok şükür kıtlık ve açlık bilinen ve bilinmesi istenilen rakmalara göre, ülke huzuru açısından sıkıntı yaşatacak bir seviyede değil. Ama tüm bunlara rağmen her yıl ülkemiz binlerce vatandaşını trafik kazalarında kaybediyor. Peki neden? Hepimiz yada birçoğumuzun bildiği gibi alkollü araç kullanımı her yıl ama her yıl binlerfe kişinin canını almakta. Üstelik bu rakamlar tüm yapılan caydırıcı çalışmlara rağmen, farklı kurumlar farklı beyanlarda bulunsa bile artarak çoğaldığı biliniyor. Öncelikle alkolün etkileri üzerine yapılmış ve yayınlanmış bazı bilimesel çalışmaların ortaya koyduğu göstergelere kısaca bir göz atalım.

Bilimsel araştırmalar alkolün hiç bir seviyesinin sürücülük için güvenli olmadığını göstermektedir. Bütün ülkeler yasal alkol limitini belirlerken konuyu tıbbi, psikolojik ve sosyal yönüyle değerlendirerek bir karara varmakta, belli bir riski kabul ederek bu limitleri belirlemektedirler. Motorlu araç sayısının artmaya başladığı 1900'lü yılların ilk dönemlerinde, hızla oluşan trafik kurallarının yanı sıra, giderek alkollü sürücülük için de önlem alma ihtiyacı hissedilmiştir. Başlangıçta bu sınırın ne olması gerektiği ve nasıl ölçüleceği konusunda sorunlar yaşanmışsa da dünyada özellikle konuyu inceleyen bilimsel çevrelerin görüşü her zaman kan-alkol sınırının daha da aşağıya çekilmesi yönünde olmuştur. Bir başka deyişle yasal limitin altında olmanın sadece trafik cezasını engellediği, ancak can güvenliğini garantilemediği kabul edilmektedir. Alkolün etkileri açısından yaş, cinsiyet, sürücülük deneyimi gibi bazı faktörlere bağlı olarak bireyler arasında farklılıklar görülmekteyse de, bunlar güvenli sürücülüğü garantileyecek kadar büyük farklar olmadığı gibi, tartışmalı sonuçlar olarak değerlendirilmektedirler. Bununla birlikte genel olarak araştırmalar 0.2 promil düzeyinden itibaren alkol düzeyi arttıkça sürücülük üzerinde olumsuz etkilerinin de arttığı yönünde birleşmektedir. Bu sınır kimi ülkeler tarafından kabul edilmiş bulunmaktadır. Ülkemizde ticari araç sürücüleri ve kamu hizmetinde çalışan sürücülerin alkollü olarak trafiğe çıkmaları tümüyle yasaklanmış, diğer sürücüler içinse yasal sınır olarak bir litre kanda yarım gram alkole eşit olan, 0.50 Promil belirlenmiştir. Bu halk arasında yanlış bir biçimde "yüzde elli alkollü olmak" diye ifade edilmekte, hatta bunun mümkün olduğu sanılmaktadır. Bu tümüyle yanlış bir bilgidir. Bu yanlışlık genellikle promil değerinin nasıl hesaplandığının iyi bilinmemesinden kaynaklanmaktadır.

Promil hesabında alkolün ağırlığı, kanın ise hacmi dikkate alınarak bir orantı kurulur. Örneğin 0.50 promil 100 mililitre kanda 50 miligram alkol bulunduğunu gösterir ve buradan gidilerek, 50:100=0.50 promil kabul edilir. Ağırlığı hacme oranlamak matematiksel olarak çok mantıklı değilse de, karmaşık ve çok küçük sayılarla uğraşmak zorunda bırakmadığı için tercih edilen bir ifade biçimidir. Eğer hacim oranları dikkate alınacak olursa, 0.50 promilin gerçekte kanda %0.025 oranında alkole eşit olduğu (on binde 2.5 !) görülür. İnsan vücudu yüzde elli alkol oranı bir yana, %0.5 oranında alkole bile (binde 5 ya da bir litre kanda 4 gram alkol bulunması) tolerans göstermekte çok zorlanır, hatta bu düzeydeki kan-alkol oranı pek çok kişide ölüme yol açar.

ALKOLÜN VÜCUT VE DAVRANIŞLAR ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
ÖLÇÜM DEĞERİ VÜCUT VE DAVRANIŞ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
0.2 Promil ruh halinin değişmesi, vücut ısısında hafif bir yükselme, davranışlar üzerindeki kontrolün azalması
0.5 Promil belirgin bir gevşeme, dikkatin azalması, koordinasyon ve muhakeme bozukluğunun başlaması. YASAL SINIR
0.8 Promil koordinasyon, algı ve muhakemede belirgin bozulma, tepki zamanının, kendini kontrol etme becerisinin zarar görmesi
1 Promil sarhoşluk belirtileri, muhtemel mahcup edici davranışlar, bir an neşeli bir an üzgün olmak gibi ruh halinde gidip gelmeler
1.5 Promil ayakta durma, yürüme ve konuşmada güçlük çekme, denge ve koordinasyonun kaybedilmesi, belirgin olarak sarhoşluk hali
2 Promil ağrı ve diğer fiziksel duyumların azalması, ağlama ve gülme arasında gidip gelmek gibi belirgin duygusal tutarsızlıklar
3 Promil reflekslerin azalması, bilinçte bulanıklık, pek çok kişide bilinç kaybı

Peki teknoloji alkol kullanımı sonuca vuku bulan ölümlü trafik kazalarının önüne geçebilmede insalığa yardımcı olabilir mi? Son gelen bilgiere göre Toyota, alkollü araç kullanımının önüne geçebilecek önemli bir teknolojinin çalışmalarında artık son noktaya gelmiş durumda. Dünyanın en büyük 2. araç üreticisi ki birinci sıraya oturabilmek içinde ciddi çalışmaları olan Toyota, üzerinde çalışmalarını devam ettirdiği, 2009 yılında tüm arçalarında kullanmaya başlamayı düşündüğü sistem ile aracı kullanacak kişinin alkol alıp almadığını tespit eden, tespit sonrasında ise motoru kapatan önemli bir teknoloji üzerinde çalışıyor. İlk etapta opsiyonel olarak arçalarda kullnılacak sistem, üretim maliyetlerinin düşmesine paralel olarak tüm araçlarda kullanılmaya başlanacak.

Özellikle araç içinde başta direksiyon olmak üzere belli noktalara koyulacak sensörler ile kullanıcıların kan akışlarındaki alkol miktarı, araç kullanıcısının ter örnekleri üzerinden analiz edilecek. Buna ek olarak yine araç içine yerleştirilmesi düşünülen kameralar vasıtası ile kullanıcıların araç kullanımı sırasındaki dengeleri takip edilmesi hedefleniyor. Bu takip ile birlikte, özellikle odaklanma sorunu yaşayan şoförlere yönelik olarak araç otomatik olarak hızını düşürebilecek. Ayrıca hız kesmenin yanında gerekli durumlarda motorda kapatılabilecek. Sistemin çalışma prensibi hakkında henüz çok detaylı bilgiler verililyor ama Toyota'nın dışında başta Nissan olmak üzere bazı diğer büyük üreticilerinde ter ve nefes örneklerinden alkol analizi yapabilecek hassas sensörlerin araç içi yerleşimine ve kullanımına yönelik olarak ciddi çalışmalar yaptıklar belirtiliyor.

Unutmayın, Güvenli alkol limiti yoktur en doğrusu, hiç alkol almadan araç kullanmaktır.

 

MSI'dan Kalp Dostu Diz Üstü Bilgisayar Konsepti

Dünyanın en büyük donanım üreticilerinden MicroStar International (MSI), kalp dostu yeni bir diz üstü bilgisayar konsepti üzerinde çalıştığını açıkladı. HATO (Heartbeat Audition Transceiver On-the-go) adı verilen yeni konsept ile kullanıcılara mobil olarak işlerini halledebilme olanağı sunan diğer klasik diz üstü bilgisayarlardan ziyade özellikle kalp hastalarının bazı hayati fonskiyonlarının takip edebilmede yardımcı olacak ve sağlık sektöründe kullanılması amaçlanan yeni diz üstü konseptini MSI, 8-11 Ocak 2007 tarhileri arasında Las Vegas'da yapılacak CES 2007'de (Tüketici Elektroniği Fuarı) tanıtmayı planladığı söyleniyor. MSI'ın HATO diz üstü bilgisayarları üzerinde çıkarılabilir EKG cihazı bulunmakta. Bilmeyenler için kısaca açıklamak gerekirse EKG cihazı hemen her hastanede bulunabilen kalp sağlığı açısından bilgi verebilecek en pratik ve ekonomik kontrol yöntemidir. Cilde yapıştırılan elektrotlar vasıtası ile kalp hareketlerini grafik olarak kaydeden dalga formu olan EKG ile, kalp hızı, ritmi ve fonksiyonu, kalp kasına yetersiz kan ve oksijen gidişini gösteren iskemi olarak adlandırolan hasar ve kalp yapısındaki anormallikler hakkında veri elde edebiliyor.

HATO'nun üzerinde yer alan çıkarılabilir EKG cihazı ayrıca anlık kalp hareketi takibinin yanında verileri kaydedebilip daha sonra analiz edilmesine olanak sağlayabiliyor. Yine HATO, EKG üzerindeki verileri kablosuz olarak doktora veya hastane bilgi bankasına yollayabiliyor. Özellikle HATO, sahip olduğu 3G kablosuz veri iletim teknolojisi sayesinde kayıtlı EKG sonuçlarını hastaneye yada doktora gitmeden ilgili yerlere ulaştırabiliyor. Ayrıca bluetooth ve firmanın Color Bright teknolojisini de sahip olması beklenen HATO'nun diğer teknik özellikeri hakkında şu an için pek bir bilgi yok ama HATO'nun hem AMD hemde Intel paltformuna sahip modellerinin hazırlanması düşünülüyor. MSI'ın yeni HATO konsepti ile özellikle üzerinde pek çok tartışmanın yapıldığı şiddet unsurları içeren FPS oyunlarına yönelik araştırmaların yapılmasında kolaylık sağlayabileceği belirtilmekte. Ayrıca cihazın fiyatı ve ne zaman piyasaya sürüleceği konusunda da firma tarafından açıklanmış remsi bir bilgi bulunmuyor.

Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
DH Android Uygulamasını İndir DH iOS Uygulamasını İndir
Sorgu:

Editörün Seçtiği Sıcak Fırsatlar

Tavsiyelerimiz

Yeni Haber
şimdi
Geri Bildirim