Radia, WindRunner’ın mevcut stratejik hava nakliye filolarını desteklemek üzere tasarlandığını belirtiyor. Operasyonel durumda olan fakat artık üretimde olmayan C-130 Hercules, C-5 Galaxy ve C-17 Globemaster III gibi uçakların yanında özellikle hacim ağırlıklı görevler için ek kapasite sunacak. Uçak, ağırlıktan çok iç hacim odaklı tasarımı sayesinde, sistemleri sökmeden veya parçalamadan uzak ve altyapısı sınırlı bölgelere taşıyabilecek. Bu özellik ile kuvvetlerin hızlı ve güvenli bir şekilde çeşitli noktalara konuşlandırılmasın sağlanacak.
WindRunner’ın iç hacmi 6.800 metreküpün üzerinde olarak açıklanıyor. Bu, C-5’in yaklaşık yedi, C-17’nin ise on iki katı büyüklüğünde ve uçağı tarihteki en büyük askeri nakliye uçağı haline getiriyor. Bu devasa hacim sayesinde, özel yükleme ekipmanı veya altyapı gerekmeden ekipmanlar doğrudan görev alanına ulaştırılabilecek.
Bu arada WindRunner ismini önceki haberlerimizden hatırlayanlar olacaktır; zira Radia, bu platformu ilk olarak dev rüzgar türbinlerini taşımak için tanıtmıştı.
Sökmeden 4 adet F-35 taşıyabiliyor
WindRunner’ın teknik boyutlarına baktığımızda 108 metre uzunluk, 80 metre kanat açıklığı ve 24 metre yükseklik görüyoruz. Uçak, saatte yaklaşık 740 kilometre hızla seyredecek şekilde planlanmış. Maksimum taşıma kapasitesi yaklaşık 72.575 kilogram seviyesinde. Bu kapasite 247.000 kilogramlık Antonov An-225 Mriya, 150.000 kilogramlık An-124 veya 129.274 kilogramlık C-5 Galaxy gibi tarihi ağır yük uçaklarından daha düşük olsa da dediğimiz gibi, WindRunner burada iç hacme odaklanıyor.
İlk uçuş 2030’a kadar yapılacak
Radia, uçağın sertifikalı ve kanıtlanmış bileşenler kullanacağını ve on yılın sonuna kadar ilk uçuşu, 2030 civarında ise ilk operasyonları gerçekleştirmeyi hedefleyen bir geliştirme planının olduğunu belirtiyor.
Haberi DH'de Gör
{{body}}
{{/longBody}} {{^longBody}}{{body}}
{{/longBody}}