Yetişkin Beyni de Nöron Üretmeye Devam Ediyor
Yeni yayımlanan bu araştırma, 2013 yılında yine Karolinska Enstitüsü'nde yapılan ve yetişkinlerde de yeni nöronların oluşabileceğini ortaya koyan çalışmanın devamı niteliğinde. O dönem karbon-14 izotopu kullanılarak beynin belirli bölgelerindeki hücrelerin doğum tarihleri hesaplanmış, bu da yetişkin beyinde yeni nöronların varlığına dair ilk somut delil olarak kabul edilmişti. Ancak bu gözlem, söz konusu hücrelerin kökeni hakkında net bir bilgi sunmamıştı. Yeni çalışma ise bu boşluğu dolduruyor: Araştırmacılar, hipokampustaki nöronların doğrudan öncül (progenitor) hücrelerden üretildiğini ve bu hücrelerin yaşlılık döneminde bile bölünmeye devam ettiğini ortaya koydu.
Araştırmanın başındaki isim olan Profesör Jonas Frisén'in açıklamasına göre, “Bu araştırmayla birlikte artık yeni nöronların kaynağını doğrudan tespit edebiliyoruz. Bu da yetişkin beyninde hâlen aktif bir hücre üretim süreci olduğunu doğruluyor.”
78 Yaşına Kadar Yeni Hücre Oluşumu Gözlemlendi
Ekip, yaşları bebeklikten 78’e kadar uzanan bireylere ait beyin dokularını inceledi. Bu incelemelerde yalnızca öncül hücrelerin varlığı değil, aktif şekilde bölündükleri de net biçimde gözlemlendi. Araştırmacılar, bu süreci daha iyi anlayabilmek için ileri düzey teknikler kullandı. Tek hücre çekirdeği RNA dizilemesiyle gen aktivitesi haritalandı; Ardından hücrelerin gelişim evreleri makine öğrenimi ve akış sitometrisiyle analiz edildi. RNAscope ve Xenium adlı mekânsal transkriptomik araçlarla yapılan görüntülemeler ise yeni nöronların hipokampusun öğrenme ve hafıza işlevleriyle bağlantılı “dentate gyrus” adlı bölgesinde üretildiğini kesin olarak ortaya koydu.
Tüm Beyinler Aynı Değil: Kimi Daha Fazla, Kimi Daha Az Nöron Üretiyor
Araştırma sadece yetişkin beyinde yeni nöron oluşumunu belgelemekle kalmadı, aynı zamanda bu sürecin kişiden kişiye ciddi farklılıklar gösterdiğini de ortaya çıkardı. Bazı bireylerde öncül hücreler bol miktarda bulunurken, bazılarında bu hücrelerin neredeyse hiç görülmediği tespit edildi. Bu durum, genetik faktörler ya da yaşam tarzı gibi unsurların beyin hücre yenilenmesinde ne derece etkili olduğu sorusunu gündeme getirdi.
Profesör Jonas Frisén, bu farklılıkların hem beyin gelişimiyle ilgili anlayışımızı derinleştireceğini hem de nörolojik hastalıkların tedavisinde yeni yaklaşımlara ilham verebileceğini belirtiyor: “Bu çalışmayla beynin yaşam boyu nasıl değiştiğine dair önemli bir parça yerine oturdu. Bulgular, nörodejeneratif ya da psikiyatrik hastalıklar için rejeneratif tedavilerin önünü açabilir.”
Elbette nöron üretiminin yaşlılıkta mümkün olması, bunun her bireyde yüksek oranda gerçekleştiği anlamına gelmiyor. Ayrıca, bu yeni hücrelerin fonksiyonel olarak entegre olup olmadığı da hâlâ net değil. Yine de, bu bulgular mevcut sinirbilim anlayışına ciddi bir güncelleme getirecek nitelikte.
Haberi DH'de Gör
{{body}}
{{/longBody}} {{^longBody}}{{body}}
{{/longBody}}