ABD savunma bakanlığının yaptığı hibe desteği sayesinde oluşturulan ses izi teknolojileri aslen terörizm maksatlı veya diğer suçlardan aranan suçluların tespiti için geliştirilmiş bir teknoloji. Ancak sistem hapishane mahkûmlarına ait bir veri tabanı oluşturulması maksadıyla hapishanelerin de kullanımına açılmış. Bu sayede hapishaneler, güvenliğin artırılmasını ve sahtekârlıkla mücadele edilebilmesini umuyorlar.
Ses kayıtları usulsüz yapılıyor
Bahse konu veri tabanı oluşturulurken ortaya atılan usulsüzlük iddiaları da yok değil. Örneğin, New York Sing Sing hapishanesinde bir mahkûm; ses izinin çıkarılabilmesi maksadıyla görevli gardiyan tarafından kendisine rızası dışında bir takım sözcükler okutturulmak istendiğini ve direnmesi halinde tüm telefon haklarını kaybedeceğini, ayrıca ailesi ile de irtibat kurmasının mümkün olmayacağının söylendiğini iddia etmiş.
Sesli asistanlarda da bulunan teknolojinin bir benzerinin kullanıldığı ses izi teknolojisi, sadece demir parmaklıklar arkasında bulunana insanların mahremiyetini ihlal etmiyor olabilir. Görevlilerden elde edilen bilgiler, mahkûmlara ait ses izlerinin mahkûmiyet sona erdikten sonra da saklandığını gösteriyor. Hatta bazı bölge hapishaneleri, hiçbir mahkûmiyeti bulunmayan ve dışarıdan arama yapan kişilerin de ses izlerinin kayıt altına alınabileceğini ifade etmiş.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
Ovv fena atıştı, deliksiz soktu
paramla yapılıp yine paramla geçtiğim köprü var o köprünün bacaklarını senin gibilere...
Heykel var yer misin kanka?
bizimkiler tahareti tartışıyor