İşte invaziv prosedürlere alternatif olarak geliştirilen yeni teşhis yöntemi:
Lumipulse testi, özellikle bilişsel gerileme belirtileri gösteren hastalar için klinik ortamlarda kullanılmak üzere tasarlandı. Test, şu aşamada genel nüfusun rutin tarama amacıyla talep edebileceği standart bir işlem olarak değil, belirli semptomları gösteren kişilerde kullanılmak üzere onaylandı. Bu yenilikçi kan testi, hastalığın erken teşhisine olanak sağlayarak tedavi sürecinin daha erken başlatılabilmesine imkan tanıyor.
Testin çalışma prensibi, kandaki pTau217 ve β-amiloid 1-42 adı verilen iki proteinin ölçümüne dayanıyor. Bu proteinlerin oranları, beyinde Alzheimer hastalığının karakteristik özelliği olan amiloid plaklarının birikimini gösteriyor. Alzheimer hastalarında tipik olarak pTau217 seviyesi yükselirken, β-amiloid 1-42 seviyesi düşüş gösteriyor. Bu değişimler, kan testinin hastalığın varlığını tespit etmesine yardımcı oluyor.
Uzmanlar, bu yeni teşhis yönteminin Alzheimer araştırmalarını da hızlandıracağını öngörüyor. Daha kolay ve yaygın tarama imkanı, klinik araştırmaların kapsamını genişleterek hastalıkla ilgili yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine katkı sağlayabilir. Ayrıca Alzheimer hastalığının erken teşhisi, hastaların ve ailelerinin gelecek planlaması yapmalarına ve hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilecek müdahalelere daha erken erişmelerine olanak tanımakta.
Haberi DH'de Gör