
Mahle CEO’su Arnd Franz, menzil uzatıcı sistemlerini sadece ek bir donanım olarak görmediklerini, daha küçük bataryaların büyük bataryaların yerini alabileceği, menzil kaygısını azaltan bütünsel bir sürüş mimarisi olarak tasarladıklarını belirtti. Böylece hem maliyet, ağırlık ve malzeme tasarrufu sağlanacak hem de uygun fiyatlı, verimli ve sıfır emisyonlu yeni nesil araçlar ortaya çıkacak.
Etkisi büyük, kendisi küçük

Mahle’nin hesaplamalarına göre, bu hibrit sistemle bir şarj veya doldurma başına 1.350 km menzil (WLTP) elde etmek mümkün. Bu menzil, halihazırda yollarda olan elektrikli araçlardaki menzil ortalaması ikiye, hatta üçe katlıyor. Haliyle geliştirilen menzil uzatıcı sistem, uzun yolculuklarda menzil kaygısını önemli ölçüde azaltıyor.
Ek olarak sistem, yenilenebilir biyoyakıtlarla çalışabilecek şekilde tasarlanmış, böylece otomobil üreticileri emisyon azaltma stratejilerine daha esnek uyum sağlayabiliyor. Mahle, pazarın 2030’a kadar her yıl yüzde 15 büyümesini öngördüğü bu alanda hazır bir çözüm sunmayı hedefliyor. Şirket, sistemin seri üretime hazır olduğunu da açıkladı. Bu gelişme, Avrupa’da 2035 motorlu araç yasağının gözden geçirilme süreciyle de paralel ilerliyor. Menzil uzatıcı sistemler, yasağın etkilerini hafifletebilecek hazır ve uygulanabilir bir çözüm olarak öne çıkabilir.
Bu haberi ve diğer DH içeriklerini, gelişmiş mobil uygulamamızı kullanarak görüntüleyin:


bu tür donanımların kazada hiç bir işe yaramayacağı bilimsel olarak açıklandı. nerden buluyosunuz bu saçmalıkları.