Geçtiğimiz aylarda kullanıma sunduğu Radeon HD 4800 serisi ekran kartlarıyla fiyat/performans anlamında iddiasını ortaya koyan, çift grafik işlemcili Radeon HD 4870 X2 modeliyle de uzun bir aradan sonra yeniden performans lideri olmayı başaran AMD-ATi cephesinde gözler kullanıma sunulacak işlemcilere çevrilmiş durumda. Quad-Crossfire desteğiyle dört ekran kartının aynı anda kullanımına olanak tanıyan 790FX, Hybrid Crossfire desteğiyle dikkat çeken 780G ve entegre grafik birimiyle Crossfire teknolojisinin tanışmasını sağlayan 790GX gibi yonga seti çözümleriyle Spider platformuna yataklı edebilecek nitelikli yonga setleri de hazırlayan firma cephesinde artık tek hedef hem fiyat hemde performans anlamında mevcut Phenom modellerinden daha rekabetçi işlemcilerin hazırlanabilmesi.
Strateji değişikliği ile ar-ge çalışmalarını büyük bir gizlilik içerisinde sürdüren AMD, hatırlanacağı üzere son ana kadar RV770 gpu'sunun detaylarını açıklamamış ve konuşulanların aksine 480 değil 800 shader birimine sahip yeni grafik işlemcisiyle sektörde şaşkınlık yaratmayı başarmıştı. Hayal kırıklığı yaratan R600 sonrası RV770 ile yeniden potaya giren AMD, aynı gelişim sürecini işlemcilerinde de gösterebilir mi? Bilindiği üzere firma ezeli rakibi Intel'in Core mimarisi ile gerçekleştirdiği büyük gelişim sonrasında uzunca bir süre sessizliğini korumuş ve yaklaşık 1,5 yıllık gecikmeyle Phenom işlemcilerini kullanıma sunmuştu. Fakat hem işlemcilerin performans anlamında Athlon jenerasyonunun başarısını tekrarlayamaması hemde hafızlarda "TLB sorunu" olarak yer edinen bir "errata" nedeniyle firma ciddi derecede vakit kaybı yaşamıştı.
Geçtiğimiz Kasım ayından geride bıraktığımız Nisan ayına kadar TLB sorunundan arındırılmış B3 revizyonlu Phenom işlemcileri üzerinde çalışan ve yenilenmiş işlemcilerini pazaran sunan firma 65nm üretim süreci için Phenom FX serisini iptal etmiş doğacak boşluğu ise Black Edition serisi çarpan kilidi açık Phenom işlemcileriyle doldurma yoluna gitmişti. Intel ile rekabeti devam ettirebilmek adına alternatif çözümler üzerine de odaklanan AMD bu çerçevede üç çekirdekli Phenom X3 8000 serisini kullanıma sunarak endüstri de bir ilki gerçekleştirmeyi de başarmıştı. Phenom ile devreye giren K10 kod adlı yeni nesil mikroişlemci mimarisinin güç vereceği Kuma kod adlı çift çekirdekli işlemcilerse birkaç gün öncesine kadar belirsizliğini korurken somut detaylar sonunda belirmeye başladı.
Yılın ilk yarısı/ikinci çeyreği içerisinde kullanıma sunulması beklenen Kuma kod adlı Phenom X2 serisi işlemciler beklenen dönemde kullanıma sunulamamış yada sunulmamış (Athlon X2 serisinin iyi satması neden olarak gösteriliyor) devam eden süreçte AMD'nin Kuma projesini nanometrik anlamda yeni bir sürece geçene kadar rafa kaldırdığı Tayvan merkezli endüstriyel kaynaklarca dile getirilmişti. Sadece bir hafta öncesine kadar belirsizliğini koruyan çift çekirdekli Phenom işlemcileri, Athlon X2 GE-6xxx serisi altında fiyat listelerine girmeye başladı ama bu sefer de zamanlama tartışılır oldu. Zira rakibine göre ürün gamı hayli geniş olan Intel, fiyat ve hız aşırtma yeteneği ile dikkat çekmesi beklenen 45nm üretim teknolojisine sahip Core 2 Duo E5000 serisini AMD'nin Kuma modelleriyle aynı dönemde kullanıma sunuyor.
Şimdi gözler AMD'nin 45nm üretim teknolojisiyle hazırlayacağı Deneb kod adlı masaüstü Phenom işlemcilerinde. Öncelikle altı çizilmesi gereken nokta şu ki AMD, 45nm üretim sürecine Phenom mimarisinin genleriyle giriş yapacak. Yani pazara sunulacak Deneb kod adlı ilk işlemciler, K10 mimarisinin üzerine inşa edilecek. Tabi mimari yeni üretim teknolojisine uyarlanırken çeşitli iyileştirmeler ve performans anlamında bazı optimizasyonlar da yapılacak. Kaldı ki 45nm Phenom işlemcilerinin aynı saat hızında 65nm Phenom işlemcilerinden ortalama %15 daha hızlı olacağı iddia ediliyor. Nanometrik küçülmenin AMD'ye sağlayacağı hayati kazanımlar ise güç tüketimi, termal ve yüksek saat hızına ulaşabilme gibi konularda olacak. Zira AMD'nin özellikle mevcut mimari ve 65nm ikilisiyle yüksek saat hızlarına ulaşmakta sıkıntı yaşadığı biliniyor.
45nm ile birlikte üretim maliyetleri açısından da hatırı sayılır ölçüde kazanım elde etmesi beklenen AMD'nin en önemli avantajlarından biri de rakibi Intel'in Nehalem mimarisiyle birlikte radikal bir platform değişikliğine gitmesi olacak. Nehalem jenerasyonu her ne kadar performans anlamında da ciddi bir sıçrama vaat ediyor olsa da 2009 yılına kadar kullanıma sunulacak işlemcilerin, X58 yonga setli anakartların ve DDR3 kullanım gerekliliğinin oluşturacağı paket, maliyet anlamında en azından bir süre için kullanıcıların genelini yakalayamayacak. Öte yandan Intel'in soket değişikliğine gidecek olması, geriye doğru uyumluluğu da ortadan kaldırırken AMD ise hem soket AM2+ formundaki ilk Deneb işlemcileri hemde gelecek yıl ile birlikte geçmeyi planladığı soket AM3 formuyla geriye doğru uyumluluğa da gündemde tutacak.
AMD'nin bu yıl içerisinde 45nm üretim teknolojisiyle hazırlanan üç yeni işlemciyi piyasaya sürmesi bekleniyordu fakat geçtiğimiz günlerde ortaya atılan spekülatif bazı iddialar firmanın yeni üretim teknolojisine sahip işlemcilerini önümüzdeki Ocak ayı içerisinde Las Vegas'da gerçekleştirecek Tüketici Elektroniği Fuarıyla (CES 2009) lanse edeceği üzerinde duruyordu. Firmanın ortaya çıkan yeni ve "resmi" yol haritası ise en azından iki yeni 45nm Phenom işlemcisinin 2008 içerisinde kullanıma sunulacağının altını çiziyor. Soket AM2+ formunda olacak bu işlemcilerden birinin saat hızı 2.6GHz ile 2.8GHz arasında diğerinin saat hızı ise muhtemelen 2.8GHz'in üzerinde olacak gibi görünüyor. Ayrıca her iki işlemcinin de ısıl güç tasarımı 125 watt olacak.
Hem yüksek saat hızı hem 6MB'a yükseltilecek seviye 3 bellek hemde entegre bellek kontrolcüsü gibi detaylar düşünüldüğünde AMD'nin 45nm üretim teknolojisinin avantajlarından faydalanmaya başladığını söyleyebilmek mümkün. Zira 2.6GHz'lik Phenom 9950 BE modeli pazara ilk etapta 140 watt'lık ısıl güç tasarımıyla sürülürken, seviye 3 bellek kapasitesi 6MB'a çıkartılan ve saat hızı 2.8GHz veya daha üzerinde olacak işlemcilerin 125 watt ile başlaması firma adına önemli bir gelişme. Zira yüksek performanslı işlemcilerin 780G yonga seti gibi ekonomik anakartlarda da kullanılabilmesi için TDP seviyesinin belli bir seviyenin (özellikle 125 watt üstü işlemciler ile sorun yaşanabiliyor) üzerine çıkmaması gerekiyor.
Bu arada ısıl güç tasarımıyla ilgili olarak Intel'in kullanıma sunacağı ve saat hızları 2.66GHz'den başlayacak Bloomfield serisi Core i7 modellerinde TDP'nin 130 watt seviyesinde olacağını da hatırlatalım. Yeni üretim teknolojisinin yanı sıra AMD gelecek yıl ile birlikte platform anlamında da değişikliğe gitmeye hazırlanıyor. AMD'nin orta segment için sunduğu Cartwheel platformu 2009 ile birlikte yerini Pisces kod adlı platforma bırakacak. Peki halef ve selef arasında ne gibi farklılıklar olacak, firma hem endüstriye hemde son kullanıcılara neler vaat edecek? Dilerseniz AMD'nin planlarını resmi bilgiler ışığında masaya yatıralım. Kuşkusuz Pisces platformunun ağır topu 45nm "Star" serisi işlemciler olacak fakat AMD, yonga seti ve gpu cephesinde de çıtayı yukarı çekmeyi hedefliyor.
45nm üretim teknolojisiyle birlikte yeni bir başlangıç yapmayı planlayan AMD önümüzdeki yıl için doğal dört çekirdekli işlemcilerin yanı sıra çift ve üç çekirdekli işlemciler de hazırlamaya devam edecek. Firma dört çekirdekli ürün gamı için Deneb ve Propus kod adlı ilk farklı seriyi kullanıma sunacak. Bu seriler arasındaki fark ise Propus çatısı altında kullanıma sunulacak olan modellerin L3 belleğe sahip olmaması ve dolayısıyla daha uygun fiyat seviyesinden kullanıma sunulacak olması gösteriliyor. Ayrıca Propus serisi işlemciler, L3 bellek birimi olmadan tasarlanıyorlar yani L3 sorunu yaşayan yada ilgili bellek birimi "disable" edilmiş işlemcilerden öte gerçek anlamda maliyet gözetilerek, 6MB'lık L3 olmadan üretim bantlarına girecek modeller olacaklar.
Söz konusu "orta segment" platformu olduğu için yüksek performans odaklı Phenom FX serisi işlemciler bu haberimize konuk olmayacaklar fakat AMD'nin FX serisini yeniden canlandırmaya niyetli olduğu da bilinen bir gerçek. Yeni işlemciler hem DDR2 hemde DDR3 desteği sunacaklar fakat bu noktada kullanılacak anakart oldukça önemli olacak zira AMD cephesinde DDR3 kullanımı soket AM3 platformuna geçiş ile birlikte mümkün olacak. Zaten yapılan projeksiyonlar da DDR3 belleklerin 2009 ile birlikte DDR2'lerin yerini alacak pozisyona geleceğini işaret ediyor. Tabi soket AM3 formundaki işlemcilerin soket AM2 ve AM2+ uyumlu anakartlar ile kullanılabileceğini de bir kez daha belirtelim.
Hypertransport 3.0, AMD-V (sanallaştırma) ve Cool 'n' Quiet gibi teknolojileri 45nm ile devam ettirecek olan AMD'nin geçtiğimiz günlerde Hypertransport birliği tarafından açıklanan ve bant genişliğini ciddi şekilde arttıran HT 3.1 spesifikasyonuna ise ne zaman geçeceği henüz netlik kazanmış değil fakat AMD'nin yeni spesifikasyon için mimari güncellemesini bekliyor olabileceği ve Bulldozer jenerasyonu ile birlikte bu yönde bir adım atabileceği de ihtimaller dahilinde yer alıyor. İşlemciler ile birlikte dikkat çekici yeniliklerin bir diğer adresi ise yonga setleri olacak. Bu konuda ulaştığı olgunluğu 690G ile ortaya koyan 780G ve 790GX ile segmentinde zirveye oynayan firmanın yeni çözümleri de şimdiden merak uyandırmayı başarıyor.
Pisces kod adlı orta segment platformunun yonga seti ayağına RS880 kod adlı ve entegre grafik işlemcili yeni çipset güç verecek. SB710/SB800 köprüleriyle kullanılması planlanan yeni yonga seti, DirectX 10 (.1) destekli entegre grafik işlem birimine sahip olacak. RV710 tabanlı olması beklenen yeni IGP'nin anakart pazarında grafik performansını daha da yukarı çekmesi beklenirken, giriş seviyesi ekran kartı pazarında yaşanmaya başladığı konuşulan daralma etkisini önümüzdeki sene içerisinde daha da fazla hissettirebilir. Zira grafik performansının yanı sıra yüksek tanımlı videolar için donanımsal hızlandırma da yapabilen yeni nesil entegre grafik çözümlerinin yıldızı artarak parlamaya devam edecek gibi görünüyor.
Bağlantı özellikleri açısından DVI, HDMI ve DisplayPort desteği sunmaya devam edecek olan AMD, entegre grafik çözümleriyle çoklu monitör desteğini de göz ardı etmeyecek. Öte yandan firmanın resmi dökümanına göre IGP için geliştirimiş güç yönetim sistemi de RS880 ile birlikte devreye girecek. SB750 köprüsünün destek verdiği Advanced Clock Calibration teknolojisiyle dikkatleri üzerine çeken firmanın SB800 köprüsüyle sağlayacağı önemli yeniliklerin başındaysa SATA-III desteği gelecek. Spesifikasyon çalışmaları geçtiğimiz günlerde tamamlanan SATA-III, 6Gbps'lik veri aktarım hızıyla mevcut standarda göre iki kat daha yüksek performans vaat ediyor. Pisces platformunun grafik ayağından ise R700 jenerasyonu sorumlu olacak.
Önümüzdeki günlerde kullanıma sunacağı RV710 tabanlı Radeon HD 4400/4500 ve RV730 tabanlı Radeon HD 4600 serisi grafik kartlarıyla yüksek performans segmentinde sonra giriş ve orta seviyede de iddiasını konuşturmayı hedefleyen AMD'nin Pisces platformu da hem mevcut hemde önümüzdeki dönemde kullanıma sunulacak grafik çözümlerini kullanacak. Her ne kadar AMD, 2009 yılını ilk yarısı içerisinde RV870 gpu'sunu duyurmayı planlıyor olsa da ilgili gpu muhtemelen yüksek performans segmenti için hazırlanan "Leo" kod adlı platform üzerinde kullanılabilir. Zira belirttiğimiz gibi Pisces platformu orta segmentin beklenti ve ihtiyaçları gözetilerek hazırlanıyor.
AMD'nin Pisces kod adlı yeni platformu genel anlamda bahsettiğimiz donanımlardan oluşacak. Platform ile birlikte DDR3 bellek kullanımına geçecek olan firma öncülüğünü yaptığı DTX form faktörünü de ilgili platform çalışmaları ekseninde gündeme alacak zira rakibi Intel dizüstünden sonra nettop adı verilen giriş seviyesi masaüstü çözümlerini de yaygınlaştırmayı hedefliyor. Tabi AMD'nin vazgeçmeyeceği bir diğer anahtar nokta ise "enerji verimliliği" olacak. 55nm üretim teknolojisine sahip GPU'larıyla bu yöndeki başarısını ortaya koyan firma operasyonel anlamda benzer adımları masaüstü platform çözümlerinde de yansıtmayı hedefliyor. İkinci çeyrek/2009 için hazırlanan Pisces platformundan sonra önümüzdeki günlerde yüksek performans segmenti için hazırlanan Leo platformuna da değineceğiz.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz: