İnce Satırlar
Liste Modu
Döşeme Modu
Sade Döşeme Modu
Blog Modu
Aslına bakarsanız Quadcast S, Mart 2019’da çıkan, gördüğümüz bildiğimiz düz Quadcast ile aynı teknik özelliklere sahip. Frekans aralığı, empedansı, kondenser kurulumu, örnekleme hızı, temel şeyler aynı. Solocast ise HyperX için tamamen yeni bir ürün, “Yayıncılar ve içerik üreticileri için tasarlanmış kolay kullanımlı mikrofon” sloganıyla sunulmuş ve fiyatı Quadcast S’e göre yarı yarıya daha uygun. Quadcast S de “Yayıncılar, içerik editörleri ve oyuncular için tam özellikli bağımsız mikrofon” olarak lanse edilmiş.
Kutularından incelemeye başlayalım. Quadcast S’in kutusunda PC, PS4 ve MAC platformlarıyla uyumlu olduğu ve Discord, Teamspeak sertifikaları vurgulanmış. İçinden mikrofonun standıyla kendisi, 3 metre kumaş kaplı, yeterince şekil alabilir yapıda bir Tip C kablosu ki bana yeterli geldi ve bir adaptör çıkıyor. Solocast’in de üzerinde platformlar ve destekler vurgulanmış, biraz daha minyon kutunun içinden standıyla mikrofon ve standart yapıda 2 metrelik bir Tip C kablosu çıkıyor.
Quadcast S’in boyutu, tasarımı Quadcast ile hemen hemen aynı, görünürde sadece shock mount’taki gergilerin rengi farklı. Bal peteği şeklindeki ızgaraların ardında pop filter var. Mikrofonu ve dolayısıyla yüzünüzü kapatan bir şeyden kurtarıyor sizi ki bir yayıncıysanız sonuçta izleyiciyle yüzyüze iletişim kurmaya çalışıyorsunuz, ben bu açıdan çok beğendim. Genel olarak da IF 2019 tasarım ödülünü almış bir ürünle karşı karşıyayız.
Gövdesi möetal malzemeden imal edilmiş, hissi hoş, standı da öyle, gayet sağlam ve insan gücüyle eğip bükemeyeceğiniz bir yapı bu lakin mikrofonu ağzınıza mümkün olduğunca yakın tutmak adına bir standa da ihtiyacınız olacak, markası vs. fark etmez.
Izgaraların ardında RGB aydınlatma var, düz Quadcast’te sadece kırmızı renkli bir aydınlatma vardı. Ngenuity yazılımı üzerinden 2 bölgeli aydınlatmasına istediğiniz rengi verebiliyorsunuz, yanıp sönme, dönüşümlü, şimşek ve dalga şeklinde de efektleri var, bence dalga en güzeli. Renklerin geçişi çok yumuşak değil ama genel olarak RGB aydınlatmasını ben çok beğendim, çok güzel görünüyor.
Altında bir gain/kazanç ayarı var, ağırlık/akışkanlık dengesini iyi, hissiyatını kaliteli buldum ama tabii elinizin değebileceği, ayarı kaçırabileceğiniz bir yerde. Üstünde dokunmatik bir susturma butonu var, hassaslığı çok çok iyi, hiç kaçırmadı. Arkasında 4 tüp/kutup düzeni ayarı var, stereo, her yönlü, iki yönlü ve kardioid yani kalp şeklinde ses alanı. Hepsinin farklı kullanım alanları var. Üzerindeki 3.5mm jack yuvasıyla kaydettiği sesi anlık olarak dinleyebilirsiniz, Tip C üzerinden bağlantısını sağlıyor.
Teknik özelliklerine geldiğimizde içinde 3 tane 14mm kondenser bulunuyor, 20Hz-20KHz frekans aralığına sahip ve 16-bit 48kHz örnekleme yapabilen bir mikrofon, fiyatı segmenti ve 1-2 tık üstü rakipleriyle eş seviyede.
SoloCast’in boyutu ve tasarımına geldiğimizde HyperX içn yeni bir tasarım dediğim gibi. Minyon tipli, masada, bulunduğu yerde sırıtmıyor. Metal tel bir ızgara görüyorsunuz, üstünde de dokunmatik bir mikrofon susturma butonu. Durum LED’i var, yayında olup olmadığınızı görüyorsunuz.
Kendi gibi standı da plastik malzemeden ama ince veya güven hissiyatını sarsacak bir malzeme değil kesinlikle, gayet sağlam. Plastik olduğu için hafif olur, standın dengesi bozuk olur diye düşünebilirsiniz, HyperX de bunu düşünerek altına ağır bir metal parça koymuş. Mikrofonun altında mikrofon standlarına sabitleyebilmeniz için yuvası, arkasında da Tip C girişi bulunuyor.
Teknik özelliklere gelirsek abisinin aksine tek kondenserli ama yine 20Hz-20kHz frekans aralığına sahip ve 16-bit 48kHz örnekleme yapabildiğini görüyoruz, tabii ki hassasiyet anlamında, kağıt üstünde bazı farkları var.
Quadcast S ve Solocast’ın temel farklarını özetleyelim, bir tarafta gövdesinde standında metal, bir tarafta plastik malzeme var, metal her zaman öncelikli tercihim ama bu sonuçta elimizde tuttuğumuz bir şey değil, bunun da farkında olmak lazım. RGB aydınlatma tamamen zevk meselesi, bir gereklilik değil ama nedir ben severim aydınlatmayı.
Solocast’ın kazanç ayarı yok, kutup/kondenser kurulumları farklı ve kutup düzenini ayarlayamıyorsunuz, en önemli farklar bunlar, fiyat farkını da özellikle bunlar oluşturuyor. Bu temel farklara rağmen Quadcast S’in başarımı nasıl, Solocast ne kadar başarılı, canlı yayınlarda, gerçek dünya testlerinde neler sunuyor, bir içerik oluşturmak için ses kaydı alacaksınız diyelim, nasıl bir şey ortaya çıkıyor, şimdi isterseniz kulaklıklarınızı takın ve canlı canlı duyun.
Canlı ses testleri ve ses performanslarıyla alakalı yorumlar videoda
HyperX QuadCast S ve Solocast. Bu videonun çekildiği tarih itibarıyla QuadCast S 1800TL, SoloCast ise 900TL civarında, güncel fiyatlarına mutlaka kendiniz bakın. Açıkçası QuadCast S’in üst segment bir performans göstermesini bekliyordum zaten, hem canlı yayınlar için hem de ses kayıtları için ama SoloCast beni çok daha fazla etkiledi çünkü hem QuadCast S’in yarı fiyatında ama performansı QuadCast S’e çok benziyor. Metal gövde ve ayak, shock mount, hassaslık ayarı, kutu düzeni ayarı, RGB aydınlatması gibi farkları var tabii ama bir mikrofonda en önemli şey ses kalitesi, SoloCast de bu konuda abisi kadar iyi. İşin özeti şu, işin biraz daha lüks tarafındaysanız eğer QuadCast S, mesele Fiyat/Performans ise kesinlikle SoloCast, toplamda ikisi de başarılı bulduğum, tavsiye edebileceğim mikrofonlar olmuşlar.
