Anlık Bildirim
Sıradaki Video

Nasıl bu kadar ince? "Casper G900 incelemesi"

Bu videoda Casper G900 oyuncu dizüstüsünü inceliyoruz. Rakiplerinden çok daha ince yapısı ve hafifliği şaşırtıcı, peki i7-9750H ve RTX2080 Max-Q böyle taşınabilir bir kasaya nasıl sığdırılmış?

Mesele dizüstü olunca “işlemcisi, RAM’i, SSD’si şu kadar, bu kadar olsun” demek, tam da istediğiniz gibi bir dizüstü almak her zaman, özelleştirmek mümkün olamayabiliyor. Ülkemizde bir ilki gerçekleştirmedi Casper lakin telefon ve tablet haricindeki tüm ürün gruplarında, büyük bir operasyonda bu özelleştirme sistemini benimsedi. Sistemi denemek adına ben dolu dolu, seçeneklerde mevcut en iyi bileşenlerden oluşan bir Casper G900 dizüstü hazırladım ve kapıma kadar geldi.

G900, G650’den G750’den G860’dan çok daha farklı bir tasarıma sahip, çok daha ince ve hafif, Casper için yeni bir sayfa diyebilirim. Model numarasından da anlaşılacağı üzere şu an için tepeyi temsil ediyor.

Nasıl bu kadar ince? 'Casper G900 incelemesi' Tam Boyutta Gör


Casper’dan alışılageldik, sağlam bir kutu, teknik özelliklerini değil de temel bazı şeyleri vurgulamışlar üzerinde. İçerisinden dizüstünün kendisi ve 180W’lık bir adaptör çıkıyor. Adaptör bir kitap kadar değil ama ben ölçek olsun diye yan yana getirdim, neyse ki ince yapılı ve o kadar da ağır değil.

Nasıl bu kadar ince? 'Casper G900 incelemesi' Tam Boyutta Gör


Boyutları ve tasarımı. G900’de öncelik incelik ve hafiflik. 2.1CM kalınlığında ve 2.1KG ağırlığında, RTX serisi ekran kartlı çoğu oyuncu dizüstüsü 2.5-3.0CM kalınlığında ve 2.6KG’dan ağır olduğu düşünüldüğünde, evet Casper bu konuda amacına ulaşmış. Dolayısıyla sırt çantasını geçiyorum, el çantasıyla da rahatlıkla taşınabilir, taşırken eziyet etmeyen bir makine olmuş. Büyüyle değil tabii, bunu nasıl yaptıklarını detaylandıracağım.

Nasıl bu kadar ince? 'Casper G900 incelemesi' Tam Boyutta Gör


Siyah-turuncu temasına gidilmiş. Metal kaplama, soğuk metal hissini yeterince veren kapağında, yine klavye etrafındaki metal plakanın kenarlarında elmas kesim şeklinde, havalandırma ızgaralarında, kısacası yakışacak yerlere, azar azar, abartmadan turuncu rengi, şeritleri serpiştirmiş Casper.  Egzotik spor araç egzozu tasarımlı sıcak hava tahliye ızgaralarını, genel temayı beğendim, malzeme kalitesini de beğendim ama nedir, fiyatı segmentindeki bir oyuncu dizüstünde zaten böyle olması gerekiyor. Hani yine bir toplantı salonu, iş dizüstüsü gibi görünmüyor, oyuncu dizüstüsüyüm diyor ama çok da abartılmamış.

Nasıl bu kadar ince? 'Casper G900 incelemesi' Tam Boyutta Gör


Solda bir tane Gigabit RJ-45, bir tane USB 3.1 Tip A portu ve Micro SD kart girişi var. Sağda ise yine USB 3.1 Tip A iki port daha ve combo 3.5mm jack’ı görüyoruz. Güç girişi nerede, güç girişi arkada. HDMI, Mini-Display ve bir tane Tip C portu da eşlik etmiş, güç girişinin, görüntü çıkışlarının arkada olması bir oyuncu için çok daha makbul bir şey, ele kola müdahale eden kablo sayısı azalmış oluyor. Bu dizüstü ile içerik de rahatlıkla üretilir aslında ama tam boyutlu bir kart okuyucusu yok, bence olmalıydı ya da kutudan bir okuyucu çıkabilirdi.

Nasıl bu kadar ince? 'Casper G900 incelemesi' Tam Boyutta Gör


3 bölge halinde RGB aydınlatmalı çiklet klavye. Arayüzünden efekt veyahut istediğiniz bir renk atamak mümkün ama geçişler, geçişler akışkan değil, duraksamalarla çalışıyor, renkler de o kadar canlı değil, genel olarak rakiplerine göre aydınlatma anlamında geride. Dizüstünün altında iki tane küçük ambiyans aydınlatması var, masayı pek aydınlattıkları söylenemez ama bunlar da kontrollü, istenirse klavyenin de bu aydınlatmaların da ışık şiddeti üç kademeli olarak ayarlanabiliyor, isterseniz toptan kapatabiliyorsunuz.

Nasıl bu kadar ince? 'Casper G900 incelemesi' Tam Boyutta Gör


Tuşların arasında normalden bir tık fazla boşluk var, alışması belki biraz vakit alabilir ama bir oyuncu olarak şunu söyleyeyim, basma noktası kısa bir mesafede, oyunlarda hızlı tepki vermeye kesinlikle müsait ve dönütleri yeterince sert, öyle basınca yumuşak bir yüzeye, membrana oturuyormuş gibi değil. Nedir mesela çıkır çıkır gürültülü bir klavye değil, tuşlara hızlı bastığınız vakit klavyede ses seven birisiyseniz hoşunuza gidebilecek bir ses alabilirsiniz ama yavaş basınca da sessiz kalıyor, kafa yormuyor.


Klavye etrafı metalden demiştik, WASD’ye uzandığınızda sadece bir ılıklık hissediyorsunuz, o bölgeden ısıyı mümkün olduğunca uzaklaştırmışlar, köşeler de açılı olduğu için bileği rahatsız etmiyor diyebilirim. Güç butonu ortada ve şık, kimine küçük gelebilir ama bence böyle daha az dikkat çekiyor.


Touchpad, Precision yani Windows ve Synaptics’in geliştirdiği sürücüye sahip bir touchpad. Yüzeyi cam olanlar kadar değil tabii ama gayet akıcı, gayet hafif dokunuşlarla kontrol edebileceğiniz, atlama yapmayan, istediğim yere tıklamak için mücadele etmediğim, keskin hareketler yapabildiğim bir touchpad. Sağ sol tıkları da derinde değil, basması kolay. Gestures dediğimiz hareketlerle ekstra fonksiyonları var, ALT+TAB yerine üç parmakla uygulamalar arası gezebilirsiniz gibi gibi. Oyun için tabii harici bir fare kullanacaksınız ama olmadığı zaman da günlük kullanımda bence fare aratmaz.


Kritik bileşenlerden birine geldik, ekran. 1920x1080, FHD çözünürlüğünde 144Hz, 5ms tepki süreli LG üretimi mat bir IPS panel. sRGB renk gamutunun %95’ini karşılıyor ve 1:920 kontrast değerine sahip. Renkleri canlı, ton ayrımı da başarılı, ekranın genel renk kalibrasyonunu, beyaz dengesini yerinde buldum, ayrıca ayar yapmanıza gerek yok. Siyahlar biraz daha derin olabilirdi, oyunlarda gece vakti olunca siyahlar önem kazanıyor ama arkadan ışık vuruluyormuş hissi de yok yani veyahut ekranın herhangi bir yerinden ışık sızması yok.


Maksimum parlaklık 300nit, kapalı ortamlar için gayet yeterli buldum ben. Yansımayla alakalı bir sorunu yok, mat panel sonuçta. Üzerinde yağlı bir kağıt varmışcasına da mat değil, rahatsız edici bir durum yok, önemle vurguluyorum, kimisinin şikayet ettiği bir şey mat ekran. Bakış açıları harika, sağdan soldan bakınca güncel TN’ler de gayet iyi iş çıkarıyor ama yukarıdan aşağıdan bakınca hüsran olabiliyor, bu IPS panelde nereden bakarsanız bakın, cam gibi ve renklerdeki sapma sıfır desem yeridir.


Teknik özellikler. Kalbinde Intel’in 9. nesil Core i7 9750H var. 14nm mimarili, 45W TDP’li 6 çekirdek 12 izlekli işlemci baz olarak 2.6, Turbo ile çekirdek başına 4.5GHz’e kadar çıkabiliyor. Özetle oyun için de içerik üretmek veyahut profesyonel kullanım için de segmentindeki en iyi işlemcilerden biri, Adobe Premiere, DaVinci Resolve veyahut Blender gibi modelleme yazılımları için mobil taraftaki en güçlü işlemcilerden biri. GPU tarafında Nvidia’nin RTX2080 Max-Q’su var.

Bu GPU Mobil RTX2080’in çekirdek hızı düşürülmüş, dolayısıyla güç tüketimi azaltılmış versiyonu, işte bu yüzden ince bir dizüstü olabiliyor G900, işin içinde büyü yok. RTX2080 Max-Q’nun da pek bilinmese de 80W ve 90W’lık iki versiyonu var, G900’deki 80W’lık olanı, yani standart mobil RTX2080’e göre baya kırpılmış bir GPU ama bellekten kırpılmamış, 8GB GDDR6 bellekle geliyor.

Bendeki G900 tabiri caizse RAM’i, depolaması fullenmiş bir G900. RAM yükseltmesi yapabilirsiniz, SSD takabilirsiniz, mekanik disk de var gibi gibi. İçinde Kullanılan SSD’ler Intel’in 660P model NVMe SSD’leri, bunlar TBW yazım ömrüne değil de daha çok uygun fiyata performans sunmayı odaklayan SSD’ler, elde edilen hızlar fazlasıyla yeterli, sistem hiç durmuyor, teklemiyor SSD olunca.


Şimdi lafı uzatmadan oyun testleriyle başlayalım. Önce Rise of the Tomb Raider. Gördüğünüz ayarlarda 100 kare/saniye elde ettim, 144Hz’i doyurmuyor tabii ama 60Hz’e göre çok daha akıcı bir deneyim var.


Shadow of Tomb Raider. 75 kare/saniye nispeten güncel bir oyun için tatminkar ama ekranın yarı potansiyelinde bir değer diyebilirim.


Shadow of Mordor. Eski bir oyun, dolayısıyla 144Hz ekranı doyurmaya yakın 131 kare/saniyelik bir skor almak mümkün oldu.


Shadow of War. Bu da nispeten güncel oyunlardan biri, 93 kare/saniye elde ettim. Ekran G-Sync’li değil lakin ekranda hissedilir bir yırtılma oluşmuyor, bunu da vurgulayayım.

Far Cry 5. Biraz daha işlemci odaklı, işlemciyi yoran bir oyun. 75 kare/saniye oyunu akıcı oynamak için iyi bir değer.


Division 2. DX12 destekli, arkadaşlarla beraber oynarken ortalığın ciddi karıştığı bir oyun, 71 kare/saniye oyunu keyifle oynatır.


Assassins Creed Oddysey ağır toplardan biri, bu oyunu yüksek ayarları seçenerseniz 60 kare/saniyede oynayamıyorsunuz G900’de, diğer GPU’lar için de zorlu bir oyun, işlemci sınırlı bir oyun, dolayısıyla ayarları biraz düşürmek lazım.


Rekabetçi oyunlara geldik, CS:GO. 192 kare/saniye 144Hz’lik panelimizi fazlasıyla doyuruyor ve V-Sync açmamış olmama rağmen görüntüde belirgin, göze batan bir yırtılma oluşmadı.


Overwatch’ta 144 kare/saniye aldım, evet panelle birebir uyuşan bir ortalama değer elde ettim, elbette her zaman 144 değil, altına iniyor, üstüne çıkıyor, bunlar on binlerce kareden sonra çıkan ortalama değerler.


Apex Legends’a takıldım mı sabahlara kadar oynuyorum açıkçası, hırslı oynadığım için de akıcılık çok önemli. 119 kare/saniye böyle hayli rekabetçi, hareketli bir oyun için gayet yeterli, paneli de doyurmaya yakın.


Genel oyun deneyimi için şunu söyleyeyim, 144Hz 5ms deyince 5ms olayına takıldım aslında, bazı rakiplerinden yüksek, bir de IPS, performansı tatmi eder mi acaba demiştim ama gayet iyi çıktı, gayet keskin, hareketli objelerin arkalarında bıraktıkları iz oldukça az, rekabetçi bir oyuncu olarak ekran kesinlikle olumlu, doyurur.


3D Mark Time Spy skoruna bakacak olursak toplam skor olumlu ya da olumsuz sıradışı bir skor değil, aynı donanımlarla bu skorları alan dizüstüler var, alamayanlar var, normal yani. GPU skoruna bakacak olursak şöyle bir bilgilendirme yapayım, mobil RTX2080’in yaklaşık %30-%35 gerisinde, RTX2070’e yakın, masaüstünde de GTX1080’e yakın.


Tüm bu maratonun ardından, bir de sentetik testlerle beraber işlemci 95 dereceyi geçebiliyor, GPU da 85 dereceye yaklaşıyor. Turbo fan modu var, kısaca fanların tam devir modu. Sağ üstteki tuşuyla açıyorsunuz, tam yük altında açıldığında çift fanın oturtulduğu, korozyona karşı kaplanmış soğutma borularından oluşan kurulum işlemciyi pek değil ama ekran kartını 80 derecenin altına çekebildi. Misal veriyorum bir render başlattınız, cihazın başından ayrılacaksınız, o zaman kullanılabilir veyahut oyun oynarken de kulaklık takıyorsanız öyle kullanırsınız Turbo fan’ı.


Stress testinde ise işlemci hızı ısıya bağlı olarak test için fazla dalgalandığından testi geçemedi, böyle ince ve hafif bir kasada i7 9750H ve RTX2080’ın kırpılmışı, Max Q versiyonu bile olsa kontrol altına almak zor ama şöyle bir şey de var oyundayken ani bir kare atlaması, yavaşlama görmüyorsunuz. Arayüzünde yüksek performans ve oyun modu bulunuyor, oyun modu daha yüksek GPU hızı, daha dengeli CPU, yüksek performans modu daha yüksek CPU hızı, daha dengeli GPU hızı şeklinde denge kuruyor.  


Hoparlörler üstte değil, ızgaraları varmış gibi görünüyor ama aslında aşağı bakan, 2 hoparlörden oluşan bir set. Detay ayrımı, tizlerin berraklığı aslında hiç fena değil ama tok seslerin üzerinden geçiyor, keskin nişancı silahlarının sesleri, patlama sesleri, bunlar vurgulu değil. Dizi film için kurtarır mı, kurtarır, maksimum sesi tatmin edici mi, evet, distorsiyon var mı yok ama bas seslerde biraz daha vurgu aradım deyip özetleyebilirim.


46.76Wh’lık bir bataryası var, büyük bir batarya değil gördüğünüz üzere, bir oyuncu dizüstüsünde batarya özellikle odaklanılan bir şey değil zaten, bileşenlerin tam gücünü alabilmek için adaptöre bağlamanız gerek diğer oyuncu dizüstülerinde de olduğu gibi. %50 ekran ışığı ve dengeli güç yönetimiyle, günlük bir kullanımla, internet, Spotify, Youtube gibi gibi, 3 saat civarında bir kullanım süresi var, yani adaptörü yanınıza almayı unutmayın.


Casper G900. İncelik ve hafifliğin performansla buluşturulmak istendiği bir dizüstü, amaç bu lakin ortaya çıkan sonuç şu, i7 9750H ve RTX2080 Max Q gerçekten güçlü bileşenler ve bunları, ince ve hafif bir kasada bir araya getirince elde edeceğiniz performans, oluşan termal durum, tüm detaylarıyla anlattık. Siz G900’ü istediğiniz gibi şekillendirin, istediğiniz G900’ü alın, dediğim gibi sistemi denemek adına test ürününü tabiri caizse fulledim ama mesela benim özelleştirdiğim, ılımlı G900 12-13 bin TL tuttu, artık siz nasıl isterseniz. Özetlemek gerekirse, Casper G900, benzer konfigrasyondaki rakiplerinin fiyatlarına da baktığımda eş düzeyde görünüyor. En büyük avantajı ve albenili noktası da inceliği, hafifliği, hem de ciddi farkla. Benim önceliklerimin başında  incelik, hafiflik geliyor diyorsanız,  sonrasında rekabetçi oyunlar için iyi bir ekran, ekranı doyurabilecek bir kas gücü, bir de bileşenleri kendim ayarlayayım diyorsanız eğer G900’e de bir göz gezdirin derim.

 

Yeni Haber
şimdi
Geri Bildirim