Her beş öğrenciden ikisi interneti flört etmeye tercih ediyor

Bilgi teknolojileri konusunda dünyanın lider firmalarından olan Cisco, yıllık "Cisco Connected World Technology" araştırmasının ikincisini yayınladı. 14 farklı ülkeden 30 yaş ve altındaki üniversite öğrencileri ile çalışanları kapsayan araştırma raporu, internetin günlük yaşamdaki önemini verilerle ortaya koyuyor. Rapora göre, üniversite öğrencileri ve çalışanların üçte biri interneti hava, su, gıda ve barınma gibi insani ihtiyaçlar kadar önemli bulurken; çalışmaya katılanların yar yarısından çoğu interneti "yaşamlarının ayrılmaz bir parçası olarak" gördükleri için internetsiz yaşamlarını sürdürmelerinin zor olduğunu ifade ediyor.

20’li yaşlardaki üniversite öğrencileri ve genç çalışanlar olmak üzere iki ayrı anket grubunu kapsayan Cisco Connected World Technology çalışması; ABD, Kanada, Meksika, Brezilya, İngiltere, Fransa, İspanya, Almanya, İtalya, Rusya, Hindistan, Çin, Japonya ve Avustralya’dan toplam 2800 katılımcının (her bir anket grubuna 1400'er kişi) cevapları ile şekillenmiş.

Raporun öne çıkan bulgularına hızlıca bakacak olursak;

• Yeni insani ihtiyaç; İnternet: Her üç üniversite öğrencisi ve çalışandan biri (%33) internetin temel bir kaynak olduğuna inanırken; üniversite öğrencilerinin %49’u ve çalışanların %47’si internetin bu önem seviyesine “oldukça yakın” olduğuna inanıyor. Bu iki sonuç birlikte değerlendirmeye alındığında ise her beş üniversite öğrencisi ve çalışandan dördünün internetin günlük yaşamı sürdürebilmede hayati önem taşıdığına inandığı ortaya çıkıyor.
• Vazgeçilmez: Üniversite öğrencilerinin %55’i ve çalışanların %62’si, internet olmadan yaşayamayacaklarını ifade ederek interneti yaşamlarının ayrılmaz bir parçası olarak tanımladı.
• Gezmenin Yeni Yolu: Üniversite öğrencilerinin yaklaşık %64'ü kendilerine "Otomobil mi ? Yoksa internet mi ? sorusu yöneltildiğinde, tercihlerini internetten yana kullanıyor.
• İlk Aşk: Üniversite öğrencilerinin %40'ı internetin flört etmekten, arkadaşlarla dışarı çıkmaktan veya müzik dinlemekten daha önemli olduğunu düşünüyor
• Sosyal Yaşam 2.0: Üniversite öğrencilerinin %27'si ,Facebook profillerini güncel tutmanın partilere katılmaktan, flört etmekten, müzik dinlemekten veya arkadaşlarla takılmaktan daha önemli olduğunu belirtiyor. Diğer bir deyişle, bir önceki nesil yüz yüze sosyalleşmeyi seçerken; yeni nesil ise internet üzerinden sosyalleşmeyi daha önemli görüyor.
• Mobil Cihazların Önemi: Öğrencilerin %66'sına, çalışanların ise %58'ine göre "hayatlarındaki en önemli teknoloji" mobil bir cihazlar, yani dizüstü bilgisayar, akıllı telefon ya da tablet.
• Akıllı Telefonların ve Mobilitenin Sürekli Yükselişi: Üniversite öğrencilerinin %19’u akıllı telefonları her gün kullandıkları "en önemli" cihaz olarak görürken, %20’si aynı sınıfa masaüstü bilgisayarları koyuyor. Bu sonuçlar, akıllı telefon kullanma eğiliminin arttığını birkez daha gözler önüne koyarken; üniversite öğrencilerinin iş dünyasına atılmasıyla birlikte akıllı telefonların kullanım oranının daha da artacağı aşikar. Bu durum ayrıca, internete ve iş bilgilerine ev ya da kamu alanları gibi yerlerden de bağlanılabileceği için "Ofisler ne kadar gerekli ?" sorusunu akıllara getirmiyor değil. Cisco Connected World Technology 2010'da ise çalışanların %60'ı üretken olmak için ofislerin gerekmediğini belirtmişti.
• TV’nin Düşüşü: Her iki anket de üniversite öğrencileri ve genç çalışanlar arasında televizyonun öneminin azaldığını ve yerini dizüstü bilgisayar ve akıllı telefon gibi mobil cihazlara bıraktığını gösteriyor. Küresel olarak 10 üniversite öğrencisinden (%6) ve çalışandan (%8) biri, gündelik yaşamında en önemli teknolojik cihazın TV olduğunu belirtti. TV programları ve filmler mobil cihazlardan izlenebilir hale geldikçe bu düşüşün devam etmesi bekleniyor.
• Gazete Dağıtımcılığının Sonu mu Geldi? Çalışmaya katılan üniversite öğrencileri ve çalışanların sadece %4'ü bilgiye ulaşmak için en önemli araç olarak gazeteleri görüyor.
• Kitap kokusu tarihe karışıyor: Öğrencilerden %21'i iki yıldan daha fazla zamandan bu yana basılı bir kitap almadığını söylüyor. Bu sorunun okul için gerekli olan kitapları kapsamadığını belirtelim.
• Facebook Etkileşimi: Çalışmaya göre üniversite öğrencilerinin %91'inin, çalışanların ise %88'inin Facebook hesabı bulunuyor. Facebook hesabı bulunan öğrencilerin %89'u ve çalışanların ise %73'ü Facebook hesaplarına günde en az bir kez girdiğini belirtirken; bu grubun %33'ü günde en az beş kez hesabına bakıyor.
• Çevrimiçi Mola ya da Dikkat Dağıtma? Üniversite öğrencilerinin %84'ü proje ya da ödev çalışması esnasında anlık mesajlaşma, sosyal medya güncellemeleri ve telefon çağrıları gibi etkenler nedeniyle bir saat içinde en az bir kez kesintiye uğradığını söylerken; yaklaşık %19'u bir saatte altı veya daha fazla sayıda kesintiye uğradığını belirtti. En ilginc ise şu ki; her 10 öğrenciden biri (%12) bir projeye odaklanmaya çalışırken kaç kez kesintiye uğradığının sayısını takip edemediyor.
• İş Demek Hayat Demek: Çalışmaya katılanların cevapları gösteriyor ki iş ve özel yaşam arasındaki sınır her geçen gün biraz daha inceliyor çünkü; her 10 çalışandan yedisi yöneticilerini ve/veya birlikte çalıştıkları kişileri Facebook’ta "arkadaş" olarak eklediğini belirtiyor.Twitter kullanan çalışanların %68'i yöneticilerinin ya da meslektaşlarının, yüzde 42’si ise her iki grubun da Twitter faaliyetlerini takip ederken; %32'lik kesim ise özel hayatlarını saklamayı tercih ediyor.

İnternet ile büyüyen neslin iş gücü olarak çalışmalara başladığını ve ülkemizde de bu durumun farklı olmadığını belirten Cisco Türkiye Genel Müdürü Ümit Cinali, "Şirketlerin de onlarla çalışmaya hazır olması gerekiyor. Cisco Connected World Technology raporunun sonuçlarına göre, işletmeler genç yetenekleri çekmek ve işletme modellerini geliştirmek için yapmaları gerekenleri yeniden değerlendirmeli. Şüphesiz, dünyamız değişiyor ve giderek daha fazla internet-odaklı hale geliyor. Her yeni nesille birlikte bu değişim daha da artıyor. CIO’ların iletişim ağlarını yeni nesil işgücünün altyapılarına yükleyeceği güvenlik ve mobilite taleplerini karşılayacak şekilde planlayıp ölçeklendirmeleri ve bunu yaparken de şirket hedeflerini göz önünde tutmaları gerekiyor." diyerek sözlerini tamamladı.

Yukarıdakileri okumaktan sıkılabilecek okuyucularımız, aşağıdaki infografik ile çalışmanın sonuçlarına göz atabilir;

Tam Boyutta Gör

Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz: