Locked-in Sendromu için yeni bir yöntem geliştirildi

Locked-in Sendromu’nun kısmi yaşandığı hastaların çevreyle iletişim kurmaları beyin bilgisayar arayüzü ile sağlanabiliyor. Yeni geliştirilen sistemse tam LIS durumunda bile iletişimi sağlayabiliyor.

Diğer

Kitap Bile Yazabiliyorlar
''Mutluyuz''
Yorumlar

Metehan Göktaş

Yazar

Bildirimi Aç Bildirim Açık

Locked-in Sendromu için yeni bir yöntem geliştirildi

Beyin ve omurilik arasındaki bağlantı kopukluğundan dolayı istemli hareketlerin yapılamaması sonucu oluşan duruma Locked-in Sendromu deniliyor. Bu rahatsızlığa tutulan hastaların bilinci yerinde oluyor haliyle halen düşünebiliyorlar fakat hiç bir yaşamsal belirti gösteremiyorlar. Ne üzücüdür ki bu durum doktorlar tarafından bazen bitkisel hayatla bile karıştırılabiliyor.

Kitap Bile Yazabiliyorlar

Bu hastalığın temel olarak 2 kademesi biliniyor. Sendromun kısmi biçiminde hasta gözlerini hareket ettirebiliyor ki bu durumda beyin bilgisayar arayüzleri kullanılarak hastayla iletişim kurulabiliyor hatta bu yöntem sayesinde kitap yazanlar bile var. Ne yazık ki hastalığın bütün şiddetiyle yaşandığı vakalarda ise hasta kısmi olan durumdaki imkana bile sahip olamıyor. Her iki durumda hasta çeşitli duyulara sahip yani sizi duyabiliyor dokunmalarınızı hissedebiliyor ancak sorun şu ki artık kaslarını kontrol edemiyor.

Son yıllarda sendromun kısmen yaşandığı insanlarda beyin bilgisayar arayüzünün kullanıldığını söylemiştik. Peki hastalığa tamamen tutulmuş insanlar için ne yapılabilir? Bilim adamlarının yeni çalışması tam da bu sorunun cevabına yönelik oldu. Araştırmacılar ikisi ALS ikisi de tam Locked-in hastası ile yapılan çalışmada Nöroelektriğe dayalı EEG (Elektroensefalografi) ve beyne giden kan akımındaki oksijen-karbondioksit oranını ölçen bir sistemden faydalanarak hastaların kan akımındaki değişime göre hastanın sorulan sorulara vermek istediği cevabı bulabildi.

Tam Boyutta Gör

''Mutluyuz''

Öyle ki ‘’eşinizin adı bu mu?’’ gibi basit evet-hayır’a dayalı sorularda %70 başarı oranı yakalandı. İlginç bir detay olaraksa hastaların tamamı ‘’mutlu musunuz’’ sorusuna olumlu cevap vermiş. Son olarak çalışmanın ne zaman yaygın kullanıma geçeceğine dair bir bilgi henüz mevcut değil. Ekibin elde ettiği verilerin ise daha iyi bir yöntem geliştirmekte kullanılması planlanıyor.

Konu ile ilgili bir videoya aşağıdan ulaşabilirsiniz.