Hell Let Loose - İnceleme

Takım Oyunu ve İletişim Önemli
Savaş Ortamı Çok İyi
Fragmanlara Aldanmayın
Puan
Yorumlar

Özgür Eroğlu

Oyun ve Sinema Editörü

İkinci Dünya Savaşı teması oyun sektörü için özellikle 2000 ve 2010 yıllar arasında bir hayli popülerdi. Bu popülerliğin büyük bir sebebi elbette Call of Duty ve Medal of Honor oyunları. Ancak 2010 yılından sonra bu tema daha modern savaş oyunlarına yerini bıraktı diyebiliriz. Son yıllarda ise büyük markalardan tekrar oyunlarını gördük ancak artık eskisi kadar tutmadığını söylemek gerek. Bu yüzden bugün incelemesini yazdığım oyunun ayrı bir öneme sahip oluyor. Çünkü Hell Let Loose isimli oyun tamamen takım çalışmasına ve İkinci Dünya Savaşı temasına dayanan online bir rekabetçi oyun.

Yayıncılığını Team17’nin yaptığı, geliştiriciliğini ise Black Matter Pty Ltd’nin yaptığı Hell Let Loose, 2019 yılında erken erişime açılmıştı. Geçtiğimiz günlerde de oyun yeni içerikler ve geliştirmelerle birlikte tam sürüme geçiş yaptı. Peki büyük rakipleri arasından sıyrılabilecek bir oyun mu?

Hel Let Loose’un yalnızca online içeriğe sahip olduğunu belirterek başlayayım. Ben de isterdim hikayeli bir oyun olsun ancak son yıllarda şirketlere çok da kazandırmadığını biliyoruz. Oyun tek bir tarzda içerik sunmasına rağmen aslında sunduğu içeriğin gayet doyurucu olduğunu söyleyebilirim. Ancak her online oyun seven oyuncuyu memnun bırakacak bir yapım değil.

Takım Oyunu ve İletişim Önemli

Oyunu anlatmaya çok da gerek yok aslında, klasik bir şekilde takımlara ayrılıyorsunuz ve Capture The Flag tarzı bir modda oynuyorsunuz. Harita fazlasıyla büyük ve oyun 50’ye 50 oynanan bir oyun. Yani savaş ortamı mod, harita ve oyuncu sayısı ile bir hayli iyi yansıtılmış. Hatta oyunda başarı sağlamak istiyorsanız veya keyif almak istiyorsanız arkadaşlarınızla iletişim haline kalıp birlikte hareket etmeniz gerekiyor. Bildiğiniz gibi Call of Duty için hep tempolu, Battlefield için de daha taktiksel, büyük çaplı savaş oyunu derler. Ancak bu oyun ile kıyaslandığında Battlefield bile hızlı tempolu oluyor. Bu yüzden oyuna girmeden önce bunları bilmenizde fayda var. Kendi başıma gelenleri aktarırsam daha faydalı olacaktır. Oyuna ilk girdiğimde hiç düşman görmedim, ikinci girdiğimde hiç ateş edemeden öldüm, üçüncü girdiğimde ateş ettim ama hızlı bir şekilde öldüm, dördüncü girişimde bir kişiyi öldürdüm. Sonrasında da çok fazla oyuna dahil olduğumu söyleyemem ancak bunda benim de yeteneksizliğim var. Yine de oyunun zor olduğunu söylemekte fayda var.

Savaş Ortamı Çok İyi

Dediğim gibi oyun harita ve oyuncu sayısı bakımından savaş ortamını gayet iyi yansıtıyor. Özellikle iletişimin neredeyse zorunlu olması daha da oyunu daha da keyifli hale getiriyor. Ancak görsel anlamda da oyunun savaşı iyi yansıttığını söylemek gerek. İkinci Dünya Savaşı ortamı gayet güzel yaratılmış. Uzak mesafe çizimleri, çevredeki nesneler, araçlar, silahlar, oyundaki sınıflar ve daha birçok konuda oyun başarılı. Oyun gerçek görüntüler ve uydu verilerine göre modellenmiş. Her biri farklı silahlar, araçlar ve ekipmanla kuşanmış piyade, keşif ve zırhlı birim türleri arasından 12 görevden birini seçin. Subay, kâşif, makineli tüfekçi, sıhhiye, mühendis, tankçı ve çok daha fazla sınıf bulunuyor.

Oyunun oynanış anlamında tek sıkıntısı bence büyük oyunların verdiği silah hissiyatını veremiyor oluşu. Silah ile ateş ederken ne yazık ki pek tatmin olamadım. Yine de çok kötü olduğunu söyleyemem.

Fragmanlara Aldanmayın

Oyun tasarımsal açıdan gayet başarılı hatta bir noktaya kadar grafiksel açıdan da başarılı. Oyunu en yüksek ayarlarda oynadım ve FPS açısından beni tatmin etti (RTX 2060’lı bir PC’de oynadığımı da belirteyim.). Ancak sakın fragmanları izleyip o görselliği umarak oyuna girmeyin. Kesinlikle beklediğinizin yanına bile yaklaşmayacak oyunun grafikleri. Oyunda grafiksel açıdan en çok sinirimi bozan şey iki metre önümdeki çimlerin dibine girdiğimde ortaya çıkıyor oluşu. Normalde hızlı bir oyunda bu kadar ayrıntı fark edilmeyebilir ancak bu yavaş tempolu oyunda etrafı keşfetmeye bolca vaktiniz oluyor. Ayrıca atmosfer iyi olduğu için sağa sola bakasınız da geliyor. Bakınca ufak bir tadınız kaçabilir.

Oyunu sesleri konusunda da çok bir şey demeye gerek yok. Olması gerektiği gibi, Ne eksik ne fazla desem yeterli olur.

Puan

Sonuç olarak Hell Let Loose bana kaliteli bir İkinci Dünya Savaşı atmosferi yaşattı ancak yavaş temposu ve iletişimin neredeyse zorunlu olması, oyunu eğlenceden ziyade bir göreve çevirdi diyebilirim. Oyun şu anda PC için tam sürüme geçmiş durumda. PlayStation 5 ve Xbox Series versiyonu ise bu yıl içerisinde gelecek.

0 puan için her şeyiyle kötü rezalet bir oyun, 10 puan için eksiksiz muazzam bir oyun ve 5 puan için de ortalama bir oyun dersek, Hell Let Loose için puanım 6 olur. Puan olmadan son bir cümle kurmam gerekirse de “Yavaş tempolu rekabetçi savaş oyunlarını sevenlere rahatça öneriyorum.” derim.