Uzmanlar bu hafta Kolombiya'nın Üniversitesi'nin ev sahipliğinde düzenlenen büyük adaptasyon konferansına, iklim felaketiyle doğrudan karşı karşıya olan ancak bu felaketi yaratmada çok az pay sahibi olan insanların yaşam kalitesi, aile bağları ve ortak tarihi miras gibi nedenlerle yerlerinden ayrılmadıklarını söyledi.
Kolombiya'nın Dirençli Şehirler ve Manzaralar Merkezi Direktörü Thaddeus Pawlowski konferans katılımcılarına insanların neden yüksek riskli yerlerde yaşamayı seçtiğine dair açtığı oturumda, insanların cevabının ailelerinin oldukları yerle veya tarihlerinin olduğu yerle ilgili olduğunu söylüyor. Bu sorular özellikle kıyı bölgelerinde, taşkın yollarda veya orman yangınına eğilimli yerlerde yaşayan insanlara olduğu kadar, aynı zamanda daha güvenli bir yere geçmek için finansal fırsatlara sahip olamayan insanları da hedefliyor. Buradaki sorun yalnızca yangın gibi daha münferit gelişen olaylara yönelik de değil. Örneğin Orta Amerika'da birçok çiftçinin temel geçim kaynağı olan toprak çok fazla verimsizleşti. İklim değişikliğinden de ötürü artık verim almak çok güçleşti ama hala orada kalmak için direnen insanlar mevcut.
Uzmanlar bu durum için "idare edilen inziva" diyor. Buna göre insanlar yönetemedikleri, hükmedemedikleri bu krizler karşısında savunmasız kalmalarını bir şekilde sindiriyorlar. Bir nevi sebat etme yöntemi onlar için. Kalma sebepleri ise ekonomik olduğu kadar kültürel de. Delaware Üniversitesi'nde Kamu Politikası Yrd. Doç. ve Afet Araştırma Merkezi'nde öğretim üyesi A. R. Siders bu durumun adaptasyon başarısı mı yoksa başarısızlığı mı olduğunun bile bilinmediğini söylüyor. Ancak Sider'a göre şimdilik bu durum böyle. İlerleyen zamanlarda, yani fırtınalar güçlendikçe ve deniz yükseldikçe kalmak ve gitmek arasındaki uçurum daha derin hale gelecek.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
Ovv fena atıştı, deliksiz soktu
paramla yapılıp yine paramla geçtiğim köprü var o köprünün bacaklarını senin gibilere...
Heykel var yer misin kanka?
bizimkiler tahareti tartışıyor