AMD'nin uzun süredir üzerinde çalıştığı ve Haziran ayındaki Computex 2015 fuarında ilk gösterimini yaptığı HDMI teknolojisi üzerinden FreeSync standardını kullanabilme özelliği artık resmi olarak ilk monitör ürünlerinde yerini almaya başlıyor.
AMD FreeSync teknolojisi bilindiği üzere ekran kartı ve monitör arasındaki iletişim sorunlarını ortadan kaldırıyor. Bu sayede renklerde yırtılma, veri girişinde gecikme gibi olumsuz durumların yaşanmaması sağlanıyor. Uyumlu ekran kartının yanında FreeSync için monitörlerin de uyumlu olması gerekiyor.
İlginizi Çekebilir

Bugüne kadar FreeSync uyumlu monitörleri kullanabilmek için DisplayPort bağlantısından faydalanıyorduk. HDMI bağlantısının da listeye eklenmesi ile artık daha uygun fiyatlı monitörlerde de FreeSync teknolojisinin deneyimlenmesi mümkün olacak. Özellikle daha fazla tüketiciye ulaşması adına HDMI uyumluluğu büyük önem taşıyor.
Yeni bir gelişme demek elbette üretici ve standardın geliştiricisinin ekstra çaba sarfetmesi demek. AMD gerekli çalışmaları hali hazırda yapıyor. HDMI 1.2 standardını destekleyen tüm Radeon ekran kartlarına bir yazılım güncellemesi ile bahse konu entegrasyonu sağlamaya başlayacak. Bu noktada 4K monitörlerin henüz desteklenmediğini belirtelim. HDMI üzerinden 4K görüntü aktarımını AMD desteklemediği için kullanıcılar DisplayPort üzerinden devam etmek zorunda.
Üreticiler de yeni ürünlerinde HDMI desteği sağlamak üzere. AMD bunun için sıkı bir işbirliği halinde ve hali hazırda piyasaya çıkmak üzere olan pek çok monitörde bu destek yer alacak. Başlangıçta Acer XF290C, LG 34UM58A, Samsung CF791, SF350 gibi 8 adet monitör sırada. İlerleyen aylarda bu liste giderek genişleyecek. FreeSync standardının geniş kabul görmesi için büyük bir üretici desteği şart.
FreeSync ile ilgili diğer bir gelişme ise dünyanın ilk FreeSync uyumlu dizüstü bilgisayarının Lenovo'dan gelmesi oldu. Lenovo Y700 dizüstü bilgisayar entegre FreeSync teknolojisi ile en akıcı oyun tecrübesini kullanıcılara sunmaya çalışacak. Modelin fiyatı henüz açıklanmadı.
http://hexus.net/tech/news/graphics/88694-amd-announces-freesync-hdmi/ Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:


Eğitmen gerekiyor. :D
( Şimdi yazı uzun olacak ama bilgilendirici olsun diye yazıyorum. Bir de böyle söyleyenleri daha iyi anlamanız için. Biz birbirimizi anlamaz da anlamadığımızdan nefret edersek bizi kim sevecek.
Eğitmen derken kimi kendini her açıda geliştirme meraklısıdır yardım alır. Kimi de oyuncular gibi iş başında eğitim yapar.
Bir sürü araştırma var. Mesela oyun oynayan cerrahların hata oranı ciddi oranda daha az. Yine aynı zamanda oyun oynayan cerrahlar robotik ekipmanlarda çok daha kısa sürede uzmanlaşıyor.
Bir de kendimizden örnek verelim. Mesela kulaklık. Çoğu kişiye 20-30TL lik bir Sony kulaklık kendi tabirleri ile "DEHŞET BİR ŞEY" olarak görünebilir. Ve o anda çok daha iyi bir kulaklık ile farkı anlamayabilirler. Ancak bu şahsa elindeki sony den daha iyi bir kulaklık verir ve bu kulaklığı bir ay ya da bir hafta ( Kişiye göre değişiyor. ) kullan desen ve başka bir kulaklık kullanmasa bu sürede. 1 ay sonra tekrar iki kulaklığı test ettirdiğinde Sony nin sesi teneke gibi gelmeye başlar. Pek çok kişide işe yaradı ve bu yöntemle pek çok kulaklık ta satmışlığım vardır.
Yine aynısı. Hatırlar mısınız ilk oyun oynadığınız zamanı? Ben hatırlıyorum. Hele de uzun süredir oynayanlar karşısında bu ne lan insan mı olum bunlar diyordum. Adamları takip edemiyordum bile.
Yine klavye ile on parmak yazmaktan bahsedelim. Bu da el ve göz koordinasyonu ve kas hafizası gerektiriyor.
Uzun lafın kısası nasıl anamızdan doğduğumuz halimiz ile 200KG kaldıramıyorsak ama düzenli egzersiz ve kas çalışma ile bu mümkün oluyor ise hepsi tüm organlarımız için de geçerli. Normalde su altında 1 dakika nefesini tutamazsın. Ama düzgün bir eğitim ve diet ile 5-6 dakika çok da şok edici olmaz hem de kısa sürede.
Gözlerimiz de normalde bu farkı algılayamaz tam olarak. Oysa sürekli olarak bu eylem tekrar edildiğinde diğer kaslar gibi göz kasları da kas hafızasından faydanalır. Otonom sistem hızlanır. Beynin karar verme ve veri işleme hızı artar. Odaklanma hızımız artar. Fiziksel yeteneklerimizin yetmediği yerde ise beyinin bilgi işlem gücü devreye girer.
Yani evet normal sokakta tutup getirdiğin bir insan 60 ila 120 fps arasındaki farkı göremez. Hatta büyük çoğunluk 26 ile 120FPS arasındaki farkı bile göremez ( FPS sınırlama olacak. Yani sabit 26FPS yoksa aniden 5-10FPS ye düşüp tekrar artar ise fark edilir. ). Tıpkı çoğu kişinin iyi bir kulaklığın ne demek olduğunu anlamaması gibi. İnsan gözünün sizinki gibi farkı algılaması için deneyimli olması gerekir.
Benim gözlerimde astigmat var mesela. Ama çoğu kişiden daha iyi görürüm bazı şeyleri. Mesela yazı bulanık görünür bana ama iyi gören birinden daha rahat okurum zira şu zamana kadarki eğitim hayatımda o kadar çok farklı ve iğrenç yazı ve not gördüm ki beynim için artık o kağıttaki bulanık not 76 punto ile yazılmış gibi kolay geliyor zira diğer kalıplar ile kıyaslıyor.
Ya da burnum. Babam eskiden Parfüm firmasına çalışırdı ve sürekli ağır bir parfüm kokusu ile gelirdi. Koku duyum da belki o yüzden aşırı gelişti. ( Belki de şu meşhur şeydendir hani bir duyun zayıflayınca diğer artar olayı ) Şu an bir markette çalışıyorum ve bu gidişle görevimi dedektör olarak belirleyeceğim.
Bunlar söylediğimde çoğu kişiye mümkün değil gibi geliyor. Neden olmasın ki? Bazı parfüm firmaları için denetmen olarak çalışan ve koklayarak üründeki alkol oranı farkını %1 in altında hassasiyet ile anlayabilen. Normal insanlara tamamen aynı görünen iki renk arasındaki ton farklarını ayırt edebilen insanlar var. Hatta bazı belgelere göre UV ışınları algılayabilen bir ressam yaşamış olma ihtimali de var. Gözleri görmeyen bir adamın kulakları bir nevi sonar halini almış.
Hatta sinestezi diye bir olay var. Bende de olduğunu düşünüyorum hatta ama bir uzmana danışacak durumum yok ayrıca bana çıkardığı zorluk ta yok. :D