Son dönemde hükümet birimlerinin internet kullanıcılarını izinsiz ve global bir şekilde izleyebildiklerinin ortaya çıkması teknoloji gündemini oldukça meşgul etmişti. Ancak asıl fırtına mobil cihazların da takip edildiği ortaya çıkınca kopmuştu.
Akıllı telefonların mikrofonlarının sürekli olarak açık tutmaya ayarlanabildiği ve bu sayede uzak erişimle kullanıcının dinlenebildiği haberlerinden sonra Stanford Güvenlik Laboratuvarı bir araştırma yaptı.
Araştırma akıllı telefonların hangi sensör ve bileşenlerinin uzaktan takip edilebileceği konusuna odaklanıyor. Araştırmaya göre akıllı telefonların mikrofon, hoparlör ve akselerometre bileşenleri aynen bir çerez gibi bulunduğu cihazın bilgilerini üzerinde barındırabiliyor.
Cihazın hareketlerini tespit edebilen akselerometre sensörü, kullanıldığı cihazda benzersiz bir tanımlayıcıya sahip oluyor ve bu tanımlayıcı sayesinde cihaz ve kullanıcısı takip edilebiliyor. Şimdilik bu zayıflık reklam ajansları veya istihbarat birimleri tarafından keşfedilmemiş ancak önümüzdeki dönemde bunun mümkün olabileceği belirtiliyor.
Cihazlardaki mikrofon ve hoparlör ise benzersiz bir frekans eğrisine sahip ve yine cihazların etiketlenmesi için kullanılabiliyor. Hatta farklı bir araştırmaya göre cihazda bulunan tüm kablosuz bağlantı yongaları benzersiz radyo dalgaları yayabiliyor. Bu da izlemeyi daha kolaylaştırıyor
Araştırmalar gösteriyor ki yanımızdan hiç ayırmadığımız mobil cihazlarımız bir gün bir takip veya dinleme merkezine dönüşebilir. Bunu engelleyecek bir sistem de şimdilik yok gibi görünüyor.
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
param olsa alacağım helikopter
Bu sadece başlangıç toplam 500 tane üretilmesi planlanıyor. Yerli ve ihracat amaçlı.