Özellikle teknolojinin ilerlemesiyle beraber yapay zeka, yapay nöron, yapay sinir ağı gibi teknolojiler de gelişiyor ama yine de kendi beynimizin çalışmasıyla ilgili ayrıntılar henüz tamamen ortaya çıkmış değil. MIT’den bir grup araştırmacı ise teknolojinin nimetlerinden faydalanarak beynimizdeki inhibitör nöronların nasıl çalıştığını açıklamak için bir bilgisayar modeli oluşturmuş.
Çalışmanın ayrıntılarına geçmeden önce inhibitör nöronlar hakkında bazı bilgiler vermekte yarar var. İnhibitör nöronlar, sinir sistemimizin sorunsuz şekilde çalışması açısından büyük önem teşkil ediyor. İnhibitör nöronların en önemli görevlerinden biri, sinirsel uyartıların yanlış yerlere gitmesini engellemek.
Beyninizde ayağınızdaki bir kasınızı kasmanız için bir sinyal oluştuğu zaman ayağınızın başka bölgelerine de aynı sinir hattı gidiyor olabilir, bundan dolayı aynı uyartı gider. Ancak inhibitör nöron gerekli yerlerde uyartıyı bloke ederek uyartının gitmemesi gereken bölgeye ulaşması engelleniyor.
MIT’den Yazılım Bilimi ve Mühendislik Profesörü Nancy Lynch önderliğindeki takımın yaptığı araştırmanın sonuçları bu hafta içinde Innovations in Theoretical Computer Science konferansında sunulacak. Bu çalışmada, “kazanan hepsini alır” sistemine dayalı bir modele teorik bilgisayar bilimi yöntemleri uygulanmış. Birkaç giriş nöronuyla başlatılan işlemde inhibitör nöronların verimli bir şekilde çalıştığı ve sadece tek bir çıkış nöronundan çıktı alınan inhibitör nöron kombinasyonu oluşturulmaya çalışılıyor.
Çalışmanın ortaya koyduğu önemli sonuçların yanında, nöron ağlarını bu şekilde modelleyip bilgisayarlı analiz kullanması da yeni çalışmalar için güzel örnek teşkil ediyor. Bu araştırmanın bir anda ortaya çıkan bir çalışma olmadığı hatırlatalım. Lynch ve ekibi, biyolojik bu araştırmadan önce yıllarca personel ağlarında iletişim ve kaynak paylaşımı konusunda uzun yıllar boyunca çalışmalar yapmış. Çalışmanın sonuçlarını içeren yayına kaynaktaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
ah dronlara karşı da bir akkor güncellemesi olsaydı tadınadan yenmezdi o zaman.
Ozaman 2025 yılında Türkiye olmayacak ?