Samsung SSD dünyasına yön verecek yeni teknolojilerini tanıttı

NGSFF
Z-SSD
Yeni depolama yöntemi
Yorumlar

Son yıllarda SSD çözümlerinin fiyatlarının da düşmesiyle birlikte bilgisayar endüstrisi SSD’ye ciddi bir talep göstermekte. Bunun yanı sıra hem kurumsal müşteriler hem de son kullanıcılar gittikçe daha hızlı ve yüksek kapasitede çözüm beklentisi içindeler. Firmalar da bu talebi karşılamak için yeni teknolojiler geliştirmeye devam ediyorlar.

Samsung SSD dünyasına yön verecek yeni teknolojilerini tanıttı

Samsung’un Flash Memory Summit 2017’de tanıttığı yeni 1 Tb kapasiteli V-NAND yongaları da 2013 yılında başlayan 3D NAND sürecinin son aşaması olarak piyasanın ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanmış. Yeni çözüm sayesinde önümüzdeki yıl içerisinde 2 TB kapasiteli çiplerin üretimi mümkün olacak.

NGSFF

Bununla birlikte hali hazırdaki M.2 SSD’lerin yerini alması planlanan NGSFF standardını da duyuran firma böylelikle daha yüksek kapasite ve daha yüksek IOPS değerleri sunacak SSD’lere imza atmayı hedefliyor. Kapasite tarafında 16 TB’lık alan sunması beklenen çözümleri sergilemek amaçlı Samsung örnek olarak 1U ebatındaki sunucuda 36 adet 16 TB kapasiteli NGSFF SSD sürücüsüne yer vermiş.

Aktarılanlara göre bu sayede 2.5’’ SSD’lerin yer aldığı kurulumlara göre 3 kata varan yüksek yazma IOPS değeri elde edilirken 10 milyon okuma IOPS değeri ölçülmüş. Üstelik sadece 2 sunucuyla petabyte seviyesine erişilebilmesi de depolama biriminin bir diğer avantajı.

Z-SSD

Bir diğer tanıtımı yapılan depolama birimi ise geçtiğimiz yıl duyurulan Z-SSD oldu. Güney Koreli firma İlk Z-SSD’si SZ985 ile yüksek performans sunmasının yanında oldukça düşük gecikme süreleri vadediyor. Büyük veri kümeleriyle çalışılan kurumsal alanlarda kullanılması beklenen çözümler Samsung’un verilerine göre sistemin yanıt süresini 12 kat azaltacak.

Yeni depolama yöntemi

Son olarak firmanın tanıttığı SSD’lerin depolama mantığına yeni bir bakış açısı getiren teknolojisini aktaralım. Samsung’un yeni özel anahtar değerli SSD’leri mevcut çözümlerdeki verilerin bloklar halinde kaydedilmesinin aksine her veriye özel bir erişim kodu atıyor ve verilerin bu şekilde adreslenmesini sağlıyor.

Gelen bilgilere göre bu sayede verilerin yazılması ve okunması sırasında izlenilen fazlalık adımlar ortadan kaldırılacak ki bu sayede hem verilere erişirken yaşanan gecikmede azalma sağlanacak hem de depolama biriminin ömrü uzatılacak.