Anlık Bildirim

Büyük Patlama'dan sonra ortaya çıkan ilk yıldızlar bulunmuş olabilir

Büyük Patlama'dan hemen sonra ortaya çıkan ve ağır elementler olmadan oluşan ilk yıldızlara dair bugüne kadarki en net gözlem yapıldı. Evrenin ilk yıldızları bulunmuş olabilir.

Büyük Patlama'dan sonra ortaya çıkan ilk yıldızlar bulunmuş olabilir Tam Boyutta Gör
Evrenin oluşumundan hemen sonra ortaya çıkan ilk yıldızlar, yani bilim insanlarının “Population III” olarak adlandırdığı ilkel yıldızlar, onlarca yıldır kozmolojinin en büyük gizemlerinden biri olmayı sürdürüyor. Bu yıldızların, Büyük Patlama'nın hemen sonrasında, evrende henüz ağır elementlerin bulunmadığı bir dönemde tamamen hidrojen, helyum ve çok az miktarda lityumdan meydana geldiği düşünülüyordu. Ancak şimdiye dek bu yıldızların doğrudan izine rastlanamamış, yalnızca dolaylı ipuçlarıyla varlıklarından söz edilebilmişti. Ne var ki astronomlar şimdi bu konudaki en güçlü kanıtı bulmuş olabilir.

LAP1-B Galaksisi, Kozmik Şafağın İzlerini Taşıyor

Toledo Üniversitesi’nden astronom Ari Visbal ve ekibi tarafından yürütülen yeni bir araştırma, Büyük Patlama’dan yaklaşık 800 milyon yıl sonra oluşmuş son derece uzak bir galaksi olan LAP1-B’yi mercek altına aldı. Araştırmacılara göre bu galaksi, ilk yıldız nesline ev sahipliği yaptığına dair üç temel teorik koşulu birden karşılayan ilk aday. James Webb Uzay Teleskobu’nun yaptığı gözlemler, LAP1-B’nin evrendeki en ilkel yıldız oluşum bölgelerinden biri olduğunu düşündürüyor.

Bu keşif, aslında evrenin en karanlık dönemine ulaşmayı mümkün kılan kütleçekimsel merceklenme sayesinde gerçekleşti. LAP1-B, ön plandaki MACS J0416 adlı galaksi kümesinin devasa yerçekimi alanı tarafından yaklaşık 40 kat büyütülerek görünür hâle geldi. Normal şartlarda bu kadar sönük bir gökcismini gözlemlemek imkânsız olurdu. Ancak bu kozmik “büyüteç” etkisi sayesinde James Webb, galaksinin ışığını ayrıntılı biçimde inceleyebildi.

Elde edilen spektral veriler, LAP1-B’nin yıldız oluşum bölgelerindeki oksijen bolluğunun Güneş’inkinin yalnızca %0,42’si kadar olduğunu gösteriyor. Bu oran, bilinen en düşük metal içeriğine sahip yıldız oluşum bölgesi anlamına geliyor. Galaksinin toplam yıldız kütlesi, 2700 Güneş kütlesinden az; yani gökbilimcilerin Population III yıldızlarının küçük kümeler hâlinde doğduğunu öngören modelleriyle tamamen uyumlu.

Araştırmada ayrıca, bu galaksiden gelen ışığın olağanüstü derecede yoğun iyonlaştırıcı bir radyasyon alanı taşıdığı belirtildi. Bu, ağır elementlerce zenginleşmiş yıldız popülasyonlarının üretemeyeceği kadar güçlü bir ışıma türü. Dahası, gözlemlenen karbon-oksijen oranı, metal içermeyen yıldızların evrimi için yapılan teorik tahminlerle birebir örtüşüyor. Bilim insanları, bu bulguları ilkel yıldızlara dair beklenen kanıt olarak değerlendiriyor.

Bu keşif yalnızca kozmik tarihimizin ilk sayfalarını aydınlatmakla kalmıyor; aynı zamanda yıldızların, galaksilerin ve ağır elementlerin nasıl oluşmaya başladığına dair temel soruları yanıtlamak için de bilim dünyasına önemli doneler sunuyor.

Bu haberi ve diğer DH içeriklerini, gelişmiş mobil uygulamamızı kullanarak görüntüleyin: DH App Gallery Uygulamasını İndir DH Android Uygulamasını İndir DH iOS Uygulamasını İndir
Sorgu:

Editörün Seçtiği Sıcak Fırsatlar

Tavsiyelerimiz

Yeni Haber
şimdi
Geri Bildirim