Avi Loeb'in yeni teorisinin merkezinde, ilk olarak Temmuz ayında gözlemlenen 3I/ATLAS yer alıyor. Aynı Oumuamua gibi Güneş Sistemi dışından gelen yıldızlararası bir cisim olan 3I/ATLAS, hem Güneş'in hem de Dünya, Mars, Jüpiter gibi üç önemli gezegenin yakınından geçeceği ilginç bir yörüngede seyrediyor. 3I/ATLAS'ı da bir kuyruklu yıldız olarak sınıflandıran bilim dünyası bu tuhaf yörüngeyi bir tesadüf olarak görüyor olsa da Loeb bu görüşe katılmıyor. Nitekim kendisi geçtiğimiz günlerde bir makale yayımlayarak, 3I/ATLAS'ın Güneş Sistemi dışından gelen bir gözlem aracı olabileceğini öne sürdü. Bu teorisini desteklemek için de 3I/ATLAS'ın izlediği güzergahın neredeyse kasıtlı görünen yapısına dikkat çekti. Ancak aradan geçen sürede yapılan gözlemler, Loeb'e yeni bir done daha kazandırmış durumda. Çünkü 3I/ATLAS'ın çevresine saçtığı ışık, bildiğimiz diğer kuyruklu yıldızların yapısıyla örtüşmüyor.
3I/ATLAS: Kuyruğu Olmayan "Kuyruklu Yıldız"
Hubble Uzay Teleskobu tarafından elde edilen veriler, 3I/ATLAS’ın Güneş’e doğru ilerlerken çevresinde bir ışık parıltısı oluşturduğunu gösteriyor. Kuyruklu yıldızların çekirdeğini çevreleyen ve gaz ile tozun buharlaşmasıyla oluşan "koma", normalde bu tarz bir parıltıyı açıklayabilir. Ancak 3I/ATLAS'ın arkasında bir "kuyruk" olmaması işleri karıştırıyor. Çünkü Hubble, cismin hareket yönünün tersine doğru uzanan tipik bir kuyruk izine rastlamadı. Avi Loeb de paylaştığı yeni yazısında buna dikkat çekiyor ve “karşı yönde parlak bir kuyruk izine dair hiçbir kanıt yok” diyor.
Bilim insanları, bu olağan dışı durumun 3I/ATLAS’ın Güneş’e bakan yüzeyinden buharlaşan toz parçacıklarından kaynaklanabileceğini düşünüyor. Avi Loeb ise bu açıklamanın ikna edici olmadığını, çünkü 3I/ATLAS’ın sergilediği parlaklık profilinin alışıldık kuyruklu yıldız davranışlarıyla uyuşmadığını savunuyor. Ona göre gözlemler, bizzat cismin çekirdeğinin ışık üretiyor olabileceğini gösteriyor. Bu da bazı ilginç soruları ve ihtimalleri gündeme getiriyor.
Avi Loeb: 3I/ATLAS Nükleer Enerjiyle Çalışan Bir Uzay Aracı Olabilir
Loeb'in öne sürdüğü ikinci ihtimal ise çok daha tartışmalı: Çünkü Loeb, 3I/ATLAS’ın aslında nükleer enerjiyle çalışan bir uzay aracı olabileceğini savunuyor. Loeb'e göre şu anda gözlemledikleri bulguları açıklayabilecek en basit açıklama bu; Çünkü bu tuhaf parıltının, bir o kadar tuhaf olan yörüngeyle birlikte ele alınması gerekiyor. Loeb'a göre bu ikisini birlikte ele aldığımızda, 3I/ATLAS'ın güneş sistemimize dışardan gönderilmiş bir uzay aracı olma ihtimali en az diğer açıklamalar kadar olası.
Tabii ki bilim dünyasının büyük kısmı bu cismin bir kuyruklu yıldız olduğunu savunmaya devam ediyor. Yine de Loeb’in dikkat çektiği iki detay (alışılmadık yörüngesi ve kuyruğunun olmaması) şüpheleri canlı tutuyor. Bu tartışmaların önümüzdeki aylarda daha da hararetlenmesi bekleniyor. Çünkü 3I/ATLAS, astronomik ölçülere göre oldukça yakın sayılabilecek bir mesafeden Mars’ın yanından geçecek. Loeb, bu fırsatın kaçırılmaması gerektiğini söyleyerek NASA’ya çağrıda bulundu. Mars Reconnaissance Orbiter’ın yüksek çözünürlüklü HiRISE kamerasıyla Ekim 2025’in ilk haftasında gözlem yapılmasını öneren Loeb, bu sayede cismin doğasına dair çok daha net veriler elde edilebileceğini ifade etti. NASA’daki ilgili ekip de bu fikre olumlu bakıyor.
Sonuç olarak 3I/ATLAS, bir süre daha astronomi dünyasının bir numaralı gündem maddesi olmaya devam edecek gibi görünüyor.
Bu haberi ve diğer DH içeriklerini, gelişmiş mobil uygulamamızı kullanarak görüntüleyin:
1 Kişi Okuyor (0 Üye, 1 Misafir) 1 Masaüstü GENEL İSTATİSTİKLER
6767 kez okundu.
24 kişi, toplam 26 yorum yazdı.
HABERİN ETİKETLERİ
yıldızlararası, oumuamua ve