Mars’ın kızıl renginin sırrı çözüldü

Metin Akpınar

Teknoloji Editörü

Mars’ın kızıl renginin sırrı çözüldü — **Mars**’ın neden dünyaca bilinen **kızıl renge** sahip olduğu sorusu, uzun süredir bilim insanlarının en büyük meraklarından biri oldu. Yeni yayımlanan uluslararası bir araştırma, bu soruya önemli bir yanıt sunuyor. NASA’nın kısmi desteğiyle yürütülen çalışma, Mars’ın eski zamanlarda soğuk ama su açısından zengin ve potansiyel olarak yaşanabilir bir iklime sahip olduğuna dair kanıtları güçlendiriyor.

Kızıllığın nedeni su

Günümüzde Mars’ın atmosferi çok ince ve soğuk olduğu için yüzeyinde uzun süre sıvı suyun varlığı mümkün değil. Ancak NASA ve diğer uzay ajanslarının Mars’a gönderdiği birçok misyon, milyarlarca yıl önce gezegen yüzeyinde nehirler, göller ve suyun varlığına işaret eden mineraller keşfetti. İşte bu bulgulara yeni bir katkı, Nature Communications dergisinde yayımlanan araştırmayla geldi.

Öne çıkan bir diğer önemli nokta ise ferrihidritin, hematit gibi daha önce üzerinde durulan minerallerden farklı olarak daha düşük sıcaklıklarda ve soğuk su varlığında oluşması. Bu da Mars’ın milyarlarca yıl önce, yaşanabilir sıvı suyun bulunabildiği daha ılıman bir döneme sahip olduğunu gösteriyor.

Mars koşulları yeniden yaratıldı

Brown Üniversitesi'nden Adomas Valantinas, “Bu çalışmadan bildiğimiz şey, kanıtların ferrihidritin oluştuğuna işaret ettiği ve bunun gerçekleşmesi için oksijen ve suyun demirle reaksiyona girebileceği koşulların olması gerektiği. Bu koşullar günümüzün kuru ve soğuk ortamından çok farklıydı” dedi.

Ferrihidritin varlığını kesinleştirmek için NASA’nın Mars Reconnaissance Orbiter, ESA’nın Mars Express ve Trace Gas Orbiter uydularından alınan veriler, ayrıca Curiosity, Pathfinder ve Opportunity gibi araçlarının spektral analizleri detaylı şekilde incelendi. Tüm bu veriler, mineralin Mars yüzeyinde yaygın olduğunu doğruladı.

Bu keşif, Mars’ın zamanla kuruyup okside olduğu yönündeki eski teorilere meydan okuyor. Yeni veriler, Mars’ın geçmişinde sıvı suyun hakim olduğu nemli bir dönemin yaşandığını ve bunun ardından gezegenin bugünkü kuru, tozlu haline dönüştüğünü ortaya koyuyor.