Artık insanlara ait her türlü bilginin dijital dünyaya aktarıldığı bir dönemde yaşıyoruz. Her an heryerden erişilebilir bir hale gelen bu bilgiler yine insanlığın yararına pek çok projede kullanılıyor. Tam aksine bu bilgilere izinsiz erişerek kötü emellerine alet etmek isteyenler de bir hayli fazla. Ancak pire için yorgan yakmama prensibi gereğince kişisel veriler en verimli ve en güvenli şekilde dijital ortama aktarılmaya çalışılıyor.
Son dönemde gerek ülke yönetimleri gerekse özel şirketler özel bir alana yoğunlaşmış durumda. Bu da dijital sağlık verileri. İlk etapta sadece fitness verileri olarak başlayan alan daha sonra nabız, nefes alıp verme derken artık vücut ile ilgili tüm verileri kapsayan bir genişliğe ulaştı.
İnsanların sağlık verilerini dijital olarak takip etmeye duydukları heves bu genişliğin en büyük sebebi konumunda. İnsanlar hevesli olunca elbette devletler veya firmalar da buna yönelik hizmet sunmaktan geri kalmıyor.
Örneğin Apple'ın geçen yıl başlattığı HealthKit programı, iOS cihazlarında Health uygulaması ile bağlı sağlık takip aksesuarlarından toplanan verileri derliyor ve programa katılmış sağlık kurumları ve sağlık uzmanları ile paylaşıyor. Böylece uzmanlar hastalarının durumunu uzaktan ve anlık olarak takip edebiliyor.
Apple program kapsamında ABD'nin önemli sağlık kuruluşları ile ortaklıklar yaptı ve programın elinden geldiğince daha geniş kitlelere ulaşması için gayret sarfediyor. Program sayesinde temel sağlık ölçümleri için hastanelere gitmeye gerek kalmayacak ve uzmanlar bu verilere HealthKit üzerinden sahip olabilecek.
Avrupa Birliği ise 2011 yılında sağlık kayıtlarının dijitalleşmesi ve herkesin ulaşabilmesi için bazı direktifler yayımladı. Birlik 2020 yılına kadar tüm üye ülkeler arasında paylaşılabilecek bir platform kurmayı amaçlıyor. Yani bir Alman vatandaşı Fransa'ya gittiğinde sağlık uzmanı dijital kayıtlarına ulaşarak hasta hakkında daha detaylı bilgilere sahip olacak ve en iyi tedavi yöntemini önerebilecek.
Dijital sağlık verilerinin bir platform içerisinde toplanması özellikle sağlık masraflarını azaltması açısından devletler için önem taşıyor zira bütçelerde en büyük harcamalardan birisi sağlık üzerine. Bir vatandaşın aynı hastalık için her hastanede tahlile girmek zorunda kalmasının önüne geçmek milyarlarca doların ülkelerin ekonomisine kazandırılması demek.
Ülkemizde de bir süre önce vatandaşların dijital sağlık verilerini bir veritabanında toplayacak ve gerektiğinde sağlık çalışanlarının erişimine açacak yeni bir hizmet faaliyete geçti. Adı da E-Nabız.
E-devlet platformu altında hizmet vermeye başlayan E-Nabız sistemi Sağlık Bakanlığı'nın, tüm sağlık kuruluşlarının bilgi sistemlerini birbirine entegre ettiği bir platform olarak görülüyor. Türk Telekom Grubu şirketlerinden Innova Bilişim tarafından geliştirilen E-Nabız ile ilgili hazırladığımız bu dosyada sistemin ana hatlarına değindikten sonra sunduğu içerikler hakkında da kısa bilgiler vereceğiz.
E-Nabız platformu vatandaştan aldığı yetkiye göre sağlık verilerini toplayacak ve kurumlarla paylaşacak. Eğer vatandaş izin vermediyse veriler toplanamayacak veya sadece kendisine has olarak kalacak.
E-Nabız verileri içerisinde laboratuvar tahlillerinden radyoloji görüntülerine, hastane ziyaretlerinden randevu geçmişlerine kadar tüm sağlık kayıtları mevcut olacak. Ayrıca bu veriler her zaman yanında taşıyabileceği Dijital Sağlık Karnesi içerisinde de yer alacak.
Dijital sağlık verilerinin tutulması ile tekrarlayan sağlık harcamalarının düşürülmesi de amaçlanıyor. Böylece hastanın tüm tahlil, kontrol ve faaliyetleri E-Nabız üzerine kaydedilerek tüm Türkiye'deki kamu sağlık kuruluşlarının erişimine açılacak. Bir konu için verilen tahlilin sonuçları sisteme girildiğinde aynı konu için başka bir yerde tekrar tahlil verilmesi gerekmeyecek. Doktor sisteme girerek hastanın tahlil sonuçlarına ulaşabilecek.
Sistem sadece devlete değil vatandaşa da büyük kolaylıklar getiriyor. Vatandaş sisteme manuel olarak temel sağlık ve fitness göstergelerini girdiğinde doktorun önünde uzun zaman dilimine yayılmış bir istatistik oluşacak. Böylece vatandaşın temel sağlık değerlerinin uzun süreli takibini yapmak gerekmeyecek.
Bunun yanında sistem üzerinde vatandaşlar 112 acil servisine anında ulaşabiliyor. İlgili butona tıklandığında anlık konumlar ve sağlık durumu 112 servisine iletilecek ve daha doğru müdahaleler yapılabilecek. Ayrıca sistem üzerinde Merkezi Hekim Randevu Sistemi'ne entegrasyon mevcut ve vatandaşlar ilgili butona basarak kolayca randevusunu alabiliyor.
E-Nabız sisteminin verimliliği için elbette tüm kamu sağlık kuruluşlarının sisteme entegre olması gerekiyor. Şimdilik 860 hastane ve sağlık kuruluşunda E-Nabız sistemi hayata geçmiş durumda. Yakın zamanda 81 ildeki tüm kamu sağlık kuruluşlarının sisteme entegrasyonu hedefleniyor.
İnsanların sağlık verileri hackerların da bir numaralı hedefi haline geldiği için güvenli ortamlarda tutulması önem taşıyor. Ülke olarak dijital sağlık sistemine geçtikten sonra bu verileri çok güvenli bir şekilde korumamız şart. E-Nabız kapsamındaki dijital veriler Türk Telekom tarafından üst düzey güvenliği sağlanan veri merkezlerinde korunacak. Kurumlar sağlık verilerine bu merkezler üzerinden erişecek.
Buraya kadar E-Nabız sisteminin faydalarından bahsettik. Yazımızın ikinci kısmında E-Nabız arayüzüne giriş ve arayüzdeki temel ögeler hakkında kısa bilgiler vereceğiz. Görüşmek üzere...
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
Heykel var yer misin kanka?
bizimkiler tahareti tartışıyor