University of Bristol kurumundan bir grup akademisyenin yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre; obezite ve fazla kilolu bireyler, eski oranlara göre en az 2 kat daha fazla kanser riski barındırıyor. International Journal of Epidemiology dergisinde yayımlanan araştırma Uluslararası Kanser Araştırmaları kurumu başkanlığında yapıldı ve Bristol Medical School araştırmacıları tarafından icra edildi.
Yaygın kanser tipleri analiz edildi
Araştırma ekibi 8 farklı obezite ile ilişkili kanser tiplerinin genetik analizlerini yaptı. Daha sonra beden-kitle indeksi ( BMI ) ile kanser riskleri arasındaki ilişkinin genetik Mendeliyen randomizasyon ile tahminlerine ulaşıldı ve bu tahminler eski klasik kohort çalışmalarından elde edilen veriler ile karşılaştırıldı.
Obezitenin, önemli bir kanser nedeni olduğu düşünülmekle birlikte gelir seviyesi yüksek ülkelerdeki kanser türlerinin %6'sının obezite ile ilişkili olduğu düşünülüyordu. Yeni araştırma sonuçlarına göre ise bu oran daha yüksek seviyelerde seyrediyor. Özellikle gelişmiş ve gelir düzeyi yüksek ülkelerde bu oranın gittikçe arttığı tahmin ediliyor.
Bristol Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde klinik epidemiyoloji Profesörü Richard Martin yapılan analizler neticesinde, aşırı kilonun kanser üzerindeki etkisinin, sanılan oranlardan daha yüksek olduğunu bildiriyor. Yani aşırı kilo kanser açısından, düşünülenden çok daha fazla risk barındırmakta.
Ayrıca Bkz. "Koşarken kollarımızı neden bükeriz ?"
Araştırma International Journal of Epidemiology dergisinde yayımlandı.
https://medicalxpress.com/news/2019-08-effect-overweight-obese-cancer-previously.html Yorum Yaz Paylaş Tweetle Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:


Önümde pasta tabağı varken Canan Karatay'a denk geldim. Obeziteden kurtulmak basit ancak zaman isteyen bir süreç. Nasıl hemen kilo almıyorsak hemen kilo veremiyoruz. Canan Karatay'ın kitaplarını aldım okudum, bilgilendim. 6 aydır bünyeme paketli gıda girmedi. Pastahanenin önünden geçerken vitrinlerinde gördüğüm pasta ve sütlü tatlıları o gün almasam bile bir kaç gün sonra muhakkak alırdım. Poğaça, açma ve simite bayılırdım. Gazozla çok iyi giderdi. Ancak diyete başladıktan sonra bunların hiç birini canım çekmemeye başladı. İlla şeker çektiyse öğünlerime gün kurusu kayısı ekledim. 5'er saat arayla 3 öğün yedim. Bir süre sonra 2 öğüne düşürdüm. Çünkü sıkı kahvaltı yaptığınız zaman açlık hissetmiyorsunuz. Arada 3 öğüne geri döndüm. 3.öğün ise tuzsuz ve çiğ kuruyemişlerdi. Sonuç olarak yaklaşık 7 ayda 78 kilodan 65 kiloya geriledim. Baktım dirayetli şekilde kilo verebiliyorum daha sonra tartılarak kayıt altına almaya başladım. Yani siz sağlıklı yaşam istiyorsanız eğer gerisi geliyor. 27 yaşındayken bunun farkına vardım. İleri yıllar için şimdiden kendimi bir nebze olsun kurtarmış oldum. Aşağıda ekte kilo verme grafiğim mevcut. Arada kilo aldığım haftalar oldu. Bunun sebebi Canan Karatay'ın kitabında "dünyanın en sağlıklı gıdası da olsa yatmadan 2-3 saat önce bir şey yeme" kuralına uymadım ve oturup her akşam kuruyemiş yedim :) Çünkü vücut kendini uykuya hazırladığı dönemde yiyorsunuz ve yedikleriniz yağ olarak depolanıyor.
Ama kilo fazlaysa ve aşırı abartıya kadar kaçmazsa sorun olmaz inşallah ama bilmiyorum
"Bütün hastalıkların başı çok yemektir".
Bilinmesi gereken şudur! Terleme, yorulma, kas ağrısı, nefes nefese kalma bu hayatın birer parçasıdır! Tatlı yemenin keyfi ile acı yemenin keyfi nasıl farklıysa, yorulmakta dinlenmekten farklıdır. Dinlenmek ve yorulmak hayatın farklı birer lezzetleridir.
Modern tembelliğin bedeli hangi aşamalarda ortaya çıkar:
Kullanılmayan kaslar zamanla zayıflar.
Toplam kas kütlesi azalır.
Kas kütlesinin azalmasıyla, kaslar daha az enerji tüketir hale gelir.
Vücudun enerji ihtiyacı azalır.
Metabolizma hızında göreceli düşüş görülür.
Detaylar:
Modern tembelliğin bedeli: “Diyabet, Hiperlipidemi ve Hipertansiyon”:
https://hekimimyanimda.com/saglikli-yasam/modern-tembelligin-bedeli-diyabet-hiperlipidemi-ve-hipertansiyon/