Manchester Üniversitesi ve Bristol Üniversitesi'nden bilim insanları, en eski omurgalı akrabalarımızın kemiklerini incelediler. Bunun için güçlü X ışınlarını kullandılar ve iskeletimizin kökeni hakkındaki 160 yıllık bir gizemi çözdüler.
Yaşayan omurgalıların iskeletleri dört ayrı doku çeşidinden oluşur. Bunlardan kemik ve kıkırdak, iskeletlerin oluştuğu ana dokulardır. Dentin ve mine (enamel) ise dişlerimizin yapısında bulunur. Bu dokular geliştikçe mineralleşerek, iskelete ve dişe güç ve dayanıklılık katar.
İskeletlerimizin erken evrimi konusundaki kanıtlar, yaklaşık 400 milyon yıl önce yaşamış bir çeşit balığın fosilinde keşfedilmiş olabilir. Bu balık, mineralleşmiş bir iskeletin bulunduğu en eski omurgalıdır.
Araştırmacılar, sinkrotron tomografi kullanarak balık iskeletine detaylıca baktılar. Çok yüksek enerjili, özel bir bilgisayarlı tomografiydi bu. Böylece iskeletteki gizemli doku tanımlandı. Balığın iskeleti, aspidin adındaki ilginç bir dokudan oluşuyordu. Bu, günümüz omurgalılarında bulunan dokulara pek benzemiyor.
Çalışmanın sonuçları Nature Ecology and Evolution'da yayımlandı. Bilim insanları yaklaşık 160 yıldır aspidinin, mineralli dokuların öncül maddesi olup olmadığını tartışıyordu. Bu çalışma gösterdi ki aspidinin kendisi zaten bir çeşit kemik. Artık kemik dokuların yüz milyonlarca yıllık evrimi hakkında daha çok şey biliyoruz.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
Ovv fena atıştı, deliksiz soktu
paramla yapılıp yine paramla geçtiğim köprü var o köprünün bacaklarını senin gibilere...
Heykel var yer misin kanka?
bizimkiler tahareti tartışıyor