Üzerinden 40 yıl geçmesine rağmen neden bir AIDS aşısı yok?

Araştırmacılar 40 yıl öncesinden pneumocystis carinli bakterisinden ötürü zatürreye yakalanan beş eşcinsel erkeğin gizemli vakalarını anlatırlar. Zaten araştırmaya başladıklarında bu beş adamdan ikisi çoktan ölmüştür. 

Araştımacılar 1981 yılında haftalık yayınlanan Morbidite Raporu'nda bu tip zatürrenin genellikle yalnızca ciddi şekilde bağışıklığı düşük olan insanları etkilediğini yazarlar. Bilim insanları daha sonra AIDS olarak bilinecek bu hastalığın insanların bağışıklık sistemini mahvettiğini keşfedeceklerdir. 

Virüs artık keşfedildikten sonra o zamanki ABD Sağlık Bakanı Margaret Heckler, 1984'te düzenlediği basın toplantısında virüse karşı koruma sağlayacak bir aşının iki yıl içinde test edilmeye başlanacağını ve korumanın yolda olduğunu söyledi.

Hala bekliyoruz...

Bu arada AIDS elbette bundan çok daha erken mevcut olmuş. 1920'de Kongo'da başlayan salgın büyük kayıplara yol açtı. Bugün hala Orta Afrika bölgesinde fazlasıyla yaygın. 2019 sonu itibariyle ise dünya genelinde 75 milyondan fazla insan enfekte oldu. Yaklaşık 32,7 milyon kişi hayatını kaybetti. Virüs bulaşmış kişilerin HIV'den ölmesini ve başkalarına bulaştırmasını engelleyen antviral gelişmeler olmasaydı bugün durum kuşkusuz çok daha yıkıcı olabilirdi. 

Peki neden aşısı bulunmadı? 

New York'daki Uluslararası AIDS Aşısı Girişimi'nin Başkanı ve CEO'su olan viral immünolog Mark Feinberg, iyi bir HIV aşısının olmamasının sebebinin deneme eksikliğinden kaynaklanmadığını söylüyor. Ona göre HIV aşısı geliştirme çalışması bugüne kadarki en yaratıcı çalışma olmuş. Feinberg'e göre aşısının çıkmamasının sebebi HIV'in karmaşık biyolojik yapısından kaynaklanmakta. Ayrıca tıpkı koronavirüs gibi onun da farklı farklı varyantları mevcut. Bu varyantlara ayak uydurmak çok güç ve her biri ölümcül. 

Virolog Morgane Rolland da HIV'in varyant üretiminin bambaşka bir dünya olduğunu söylüyor. Aynı bedende baş döndürücü bir hızlı bu virüs kendi kopyalarını üretebilir ve bu kopyalardan belli sapmalarla varyantlar oluşturabilir. Ve bu yeni kopyaların her biri benzersiz mutasyonlara sahip olabilir. Bu anlamda aşıyı bulmak çok güç. 

Günümüzde AIDS tedavisi çok daha iyi. Ancak tehlike hala ortadan kalkmış değil. Birçok gelişmemiş ülkede hala grip kadar yaygın ve önüne geçilemez. Böyle bakınca da İncir Reçeli filmi romantizminden fazlasıyla uzaklaşıyoruz değil mi? 

Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz: