
1969 yılında Apollo 11 uzay aracıyla aya başarıyla iniş yaptıktan sonra aya ayak basan ilk insan ünvanını elde eden Neil Armstrong, 82 yaşında hayata veda etti.
İlginizi Çekebilir

Hafızalara kazınan "Bir insan için küçük bir adım ancak insanlık için büyük bir adım" sözünü söyleyen kişi olan Armstrong'un kalbe bağlı rahatsızlıklardan dolayı hayatını kaybettiği açıklandı.
O dönem SSCB ile ABD arasındaki mücadelenin en çok hissedildiği yerlerden birisi olan uzaya çıkma yarışında Armstrong bir ilki başararak ülkesine de büyük bir gurur yaşatmıştı. Son dönemlerde aya iniş görevinin bir senaryo olduğu iddiaları sıkça gündeme gelmekteydi.
Apollo 11, Armstrong'un son görevi olmuştu. Sonraki yıl NASA'da danışman olarak göreve başlayan Armstrong, 1999 yılında evlenmiş ve Cincinnati'de gözlerden uzak yaşamaya başlamıştı.
Kısa süre önce NASA'nın yeterince teknoloji geliştiremediği konusundaki eleştirileri de gündeme oturmuştu.
http://cosmiclog.nbcnews.com/_news/2012/08/25/13478643-astronaut-neil-armstrong-first-man-to-walk-on-moon-dies-at-age-82?chromedomain=usnews Yorum Yaz Paylaş Tweetle Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:



donanimhabercom
Instagram
Takip Et
Evcil hayvanların yerini almaya aday yapay zekaya sahip tüylü robot
Neil Armstrong'dan sonra aya giden 5 görev, ayak basan on bir kişi var. Adamlar aya bir ayna bıraktılar, lazer ışığı kullanarak ay ile dünya arasındaki mesafenin ölçülmesine yarıyor. Müdüllerin iniş yerlerinin bir sürü resmi var uydularla çekilmiş. Ama kulakları iyice tıkayıp gözleri sımsıkı yummak ve avazı çıktığı kadar bağırmak daha kolay tabi. Biz öyle zorluğa gelemeyiz.
Sinir oldum yine durup duruken ya. Memlekette yeterince sorun yokmuş gibi bir de hıyar Amerikalıların başarılarını savunmak zorunda bırakmayın insanı.
ne kadar fizik biliyorsunuz. aydaki yercekim buranin 6da 1i. surtunme yapacak atmosfer yok. yolun belli bir kismini gectikden sonra dunyanin cekimi araci geri getiriyor. ayrica aydan kaldirmaniz gereken yuk dunyadaki gibi devasa boyutlarda degil. yani kalkis icin gereken yakit cok cok daha az. dunyadaki gibi devasa firlatma roketlerine ihtiyac yok. genede icinize sinmiyorsa, beyin bedava biraz fizik calisin. bunun matematik integral hesaplarini yapin bakin. eger hesaplarda ortusmeyen bir seyler varsa cikin o zaman kendinizden emin ukalaca iddialarda bulunun.
ha bunlari yapamiyorsaniz gene beyin bedava. eger firlatmada bu kadar acik bir uyusmazlik varsa amerikanin rakipleri bunu amerikaya karsi kullanmazlarmiydi. soguk savas rekabetinde boyle bir sey sovyetlerin gozunden kacarmiydi. yada cin geri zekalimi sizin gordugunuzu goremiyor. yada bu hesaplari amerika gibi yapabilcek bilim insalanlarindan muhendislerden yoksunlar mi. beyin bedava...
curiositynin kamera ozelliklerini arastirmadim. ama bir elektronik muhendisi olarak sunu soyliyebilirim: askeri araclarda ve uzay calismalarinda sizin elektronik oyuncalarinizdaki ucuz silikon yari iletkenlerimi kullaniyorlar saniyorsunuz. dayanikliligin ve guvenilirligin on plana ciktigi yerlerde yongalarda gallium-arsenic gibi cok daha pahali ama dayanikli malzemeler kullanilir. uzayin vakumuna, asiri isi degisimlerine ve ionize rasyasyonuna dayanabilcek elektronik devreler. kisaca 2mp yetiyorsa 2mp olur. onemli olan cihazin dayanikligi. 2,5milyar dolar harcayip o araci oraya gonderdikden sonra agriza vercekse o sensor 41mp olmus kime ne faydasi var.