Beynimiz, düşündüğümüzden 100 kat daha güçlü olabilir

60 Yıllık Anlayışı Değiştirebilir
Yorumlar

Beyin, insan vücudunun tam anlamıyla keşfedilemeyen ve en belki de en karmaşık yapıya sahip olan organı. Bu karmaşık ancak bir o kadar da şaşırtıcı yeteneklere sahip olan organın; internet, bilgisayar, yapay zeka gibi günümüz teknolojilerinde modellenmesi de aslında bu organın sadece nöroloji, psikoloji gibi bilim dalları dışında farklı konularda faaliyet gösteren araştırmacılar tarafından da incelendiğini gösteriyor. Geçtiğimiz günlerde Los Angeles Üniversitesi’ndeki araştırma ekibinin yaptığı çalışma ise beyne dair kabul edilmiş anlayışları değiştirebilir nitelikte.

Beynimiz, düşündüğümüzden 100 kat daha güçlü olabilir

Dendrit olarak adlandırılan ve nöronlar arasındaki elektrokimyasal uyartıların somaya(hücre gövdesine) iletimini sağlayan nöronların belirli bir bölümünü inceleyen ekip, bugüne kadar kabul edilen dendritlerin sadece gerçekleşen elektriksel aktiviteleri vücut hücrelerinden diğer nöronlara aktaran kanallar olduğu düşüncesinin yanlış olduğunu ve dendrtilerin aynı zamanda kendileri arasında da elektriksel aktivitelerde bulunduklarını ve bu aktivitelerin somalarda gerçekleşenden 10 kat daha fazla gerçekleştiğini ortaya çıkardı. Bunu ortaya çıkarmak için farelerin beynindeki dendritlerin yanına elektron yerleştiren araştırmacılar, dendritlerin fareler uyurken somalara göre 5 kat, uyandıklarında ise 10 kat daha aktif olduğunu gözlemledi.

60 Yıllık Anlayışı Değiştirebilir

Araştırmanın ekibinin lideri Mayank Mehta, dendtritlerin bazen dijital eğilim bazense analog dalgalanma gösterdiklerine dikkat çekerek ‘’ Sinirbiliminin temelinde nöronların dijital cihazlar gibi olmaları vardır. Bu durum genellikle böyledir ancak çıkan sonuçlar dendritlerin tamamen dijital cihazlar gibi davranmadıklarını gösteriyor. Bu durum sinirbilimcilerin yaklaşık 60 yıldır inandıklarına göre çok farklı bir durum.’’ dedi. Araştırma sonucuna göre dendritlerin sinir dokusunun yüzde 90'ından fazlasını oluşturdukları ve somalardan yaklaşık 100 kat daha fazla oldukları göz önüne alınırsa, insan beyninin bilinene göre 100 kat daha fazla kapasiteye sahip olduğu anlamı ortaya çıkabilir.

Araştırmada ayrıca öğrenmenin mevcut kabul edilen anlayışın aksine nöronlardaki somaların değil dentritlerin aktif olduğu zaman gerçekleştiği ortaya çıktı. Böylece bu yeni araştırma öğrenmenin tam anlamıyla nasıl gerçekleştiği konusunda çalışan araştırmacılara ışık tutabilir. Bununla birlikte araştırmanın nörolojik rahatsızlıkların tedavisinde yeni yollar geliştirmesine yardımcı olabileceği düşünülüyor.