Çalışma için 2000-2013 yılları arasında elde edilen uydu verilerinden yararlanan araştırmacılar, 3 ana değişkeni temel alıyorlar: hava sıcaklığı, kullanılabilir su mevcudiyeti ve bulut örtüsündeki değişiklikler. Bu üç etkenin son 13 yıldaki değişimini gözlemleyen araştırmacılar, böylece dünya üzerindeki tüm bölgelerin iklim değişikliğine karşı hassaslık derecelerini belirleyebilmişler.
Haritayı hazırlarken tüm Dünya'yı 3.2 kilometrekarelik bloklara ayıran bilim insanları, her bir bloğu hassasiyetine göre farklı renklerde işaretlemişler. Yeşille kırmızı renkleri arasındaki tonlarda değişkenlik gösteren haritada; Sahara çölü ve Antarktika gibi bölgelerinse tümüyle verimsiz veya buzul olarak etiketlendiği görülüyor.
Haritadaki yeşil alanlar, iklimdeki değişikliklere daha iyi adapte olabilen bölgelere işaret ediyor. Kırmızıya boyanmış alanlar ise hassaslık derecesi yüksek, tehlikeli bölgeleri gösteriyor. Türkiye görece yeşil bir bölgede yer alırken; Amerika kıtasının güney kısımları ve İskandinavya gibi alanlar ise kırmızı bölgelerde yer alıyorlar.
Çalışmanın özellikle ülkesel farkındalık açısından önemli olduğunu düşünen araştırmacılar, iklim değişikliğinin uzun vadedeki etkileri hakkında daha iyi fikirler edinebilmek için çalışmaya devam edeceklerini belirtiyorlar.
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
Heykel var yer misin kanka?
bizimkiler tahareti tartışıyor